Pakistan’da bugün (8 Şubat 2024 Perşembe günü) genel seçimler yapılıyor. Seçimlere katılma hakkı olan 128 milyon seçmen 90 binden fazla sandıkta oy kullanacak ve 266 üyeli meclisin milletvekillerini seçecek. Seçimlerde kayıtlı 167 partiden ve bağımsızlardan 5 bin 122 aday yarışacak.
Pakistan 1947 yılında Hindistan’dan ayrılan Müslümanlar tarafından 1947 yılında kuruldu. Ülkenin doğu kesimi, 1971’de Bengladeş adıyla Pakistan’dan ayrıldı. Nüfusunun Müslüman olması, bulunduğu stratejik yer nedeniyle Pakistan ve liderleri kamuoyumuzun ilgisini hep çekmiştir.
Türkiye’de Pakistan’a epey yakınlık duyulmasına rağmen, yeterince tanındığını düşünmüyorum. Mesela Pakistan’ın asıl adının “Pakistan İslam Cumhuriyeti” olduğunu kaçımız bilir? Nüfusu 240 milyondur (Bengladeş kesiminin nüfusu da 170 milyon). Bırakın Arap cumhuriyetlerini ve hatta Türkiye’yi, en fazla nüfusa sahip Müslüman ülkelerden ikincisi durumunda.
Bu arada, Pakistan 60’tan fazla dilin konuşulduğu bir ülkedir. İngilizce resmî dil olup, resmi iş, devlet ve hukuk sözleşmelerinde kullanılır. Urduca ise ulusal dildir. Dahası ülkede değişik dil, mezhep ve etnik gruplara mensup kişiler yaşıyor. Pencap Eyaleti’nde Pencabiler, Sind Eyaleti’nde Sindler, Kuzey Batı Sınır Eyaleti’nde Peştunlar, Belucistan‘da Beluciler ağırlıklı olarak yerel nüfusu oluşturmakta.
Bir İslam Cumhuriyeti olan Pakistan’da kurucu Muhammed Ali Cinnah, Müslümanlar Birliği Partisi’nden gelir. Bu parti ve daha sonra kurulan İslamcı partiler, hep iktidara geldiler. Pakistan Halk Partisi ise, Pakistan İslam Cumhuriyeti’nde laik bir parti olarak 1971 yılında Zülfikar Ali Butto tarafından kuruldu ve kendisi başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevinde bulundu. Dahası kızı Benazir Butto da başbakan oldu.
Pakistan Müslümanlar Birliği, ülkenin kaderini tayin eden partilerden. Bu partide liderlik yapan Navaz Şerif, üç kez başbakanlık yaptı ve yargılandı. Bu partinin atadığı bir general olan Pervez Müşerref, darbeyle ülkenin yönetimini ele geçirdi ve başbakanlık yaptı.
En son 2018 seçimlerini kazanıp, başbakanlığa atanan yeni nesil İslamcı liderlerden İmran Han, iktidarı esnasında yaptığı yolsuzluklar nedeniyle şimdi hapiste ve birkaç defa daha hapis cezalarına çarptırıldı. Kendisinin ve partisi Pakistan Adalet Hareketi’nin yokluğunda bugünkü seçimlere bağımsız adaylarla katılabilen partisinin pek başarılı olabileceği sanılmıyor.
Bu arada, İmran Han’ın yargılanma ve hatta hapse atılma süreci başlayınca, parlamentoda 11 Nisan 2022 günü yapılan bir seçimle Pakistan Müslümanlar Birliği -Navaz (PML-N) partisinden Şahbaz Şerif başbakanlığa seçilmiş ve bu görevi Ağustos 2023’e kadar sürdürmüştü. Alınan seçim kararı üzerine Şahbaz Şerif’in yerine geçici bir hükümet atanmış bulunuyor.
Kasım 2019’dan bu yana İngiltere’de ‘gönüllü’ sürgünde bulunan Navaz Şerif, 21 Ekim 2023 günü Pakistan’a döndü ve partisi PML-N’nin başına geçti; böylece bu seçimleri kazanıp dördünce kez başbakan olmak istiyor. Navaz, Batı’nın daha doğru deyişle ABD’nin seçimi kazanmasını istediği isim olarak seçimde öne çıkıyor ama 77 yıldır bağımsız olan ülkede neredeyse 30 yıl boyunca yönetimi elinde bulundurmuş olan ordu ve bir o kadar da etkili olan yargının Navaz’ın dördüncü dönemde yapabileceği başbakanlığa ne diyeceği henüz bilinmiyor!..