Kuraklık ve susuzluk nedeniyle üretim düşüklükleri yaşanıyor. Bunun üstüne çiftçi, girdi fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklı zarar ederken, halk ise yüksek gıda fiyatlarıyla kıskaca alındı. Pakdemirli ise pembe tablo çiziyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bu yıl 15’incisi düzenlenen Biga Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Teknolojileri Fuarı’nın açılışında yaptığı konuşmada, gübre, yem ve enerji gibi birçok emtiada dünya fiyatlarının arttığını ancak tarımsal destekler ve alım fiyatlarıyla çiftçinin her zaman yanlarında olduklarını iddiasında bulunarak, çiftçinin maliyet artışlarından endişe etmeden tohumunu toprakla buluşturmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. Oysa yaşanan kuraklık ve susuzluk nedeniyle çiftçinin endişeleri tavan yapmış durumda.
Gerçek dışı beyanlar
Pakdemirli, “Başta gübre, yem ve enerji olmak üzere birçok emtiada dünya fiyatları her geçen gün artış gösteriyor. Çiftçi kardeşlerim, maliyetlerdeki artıştan endişe etmeyin, gönüllerinizi ferah tutun ve tohumu toprakla buluşturmaya devam edin. Çiftçimizin, yani sizlerin alın teri karşılıksız kalmayacak, mahsulleriniz maliyetlerinin üzerinde değer bulacak. Tarımsal destekler yanında uyguladığımız alım fiyatları ile hamdolsun her zaman çiftçimizin yanında olduk” sözleri ise gerçeklerden tamamen uzak olduğu görüldü.
Çiftçi devletten alacaklı
2006-2020 yılları arasında Türkiye’de ortalama çiftçi sayısı 2 milyon 249 bin civarında. Buna göre 62.5 milyar dolar, çiftçiye destek ödemesi yapılması gerekiyordu. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, bütçeden tarıma verilen destek aynı dönem için 147 milyar 570 milyon TL oldu. Bu destekler, paylaştığımız çiftçi sayısını içermediğini, aksine tohum, gübre, tarımsal ilaç şirketleri ile büyük tarım işletmelerini içerdiğini vurgulamak gerekiyor. 147 milyar olarak açıklanan destek içinde çiftçiye verilen oranın lafı bile edilmeye değmez. Bugün çiftçiye verilmesi gerek destek 62.5 milyar dolar, 555 milyar lira olması gerekirken açıklanan destek 147 milyar destekten çiftçinin ciddi boyutta alacağı olduğu ve desteklerin de kendilerine yapılmadığını gösteren veriler mevcut.
Destekler komiklik düzeyinde
Buğday üreticilerine dönüm başı 27 lira destek veriliyor. 100 dönüm tarlası olan bir çiftçinin alacağı desteğin tutarı 2 bin 700 lira. 100 dönüm tarlası olup buğday eken çiftçi sayısı ise oldukça düşük. Verilen desteğin hiçbir yarayı sarmadığı ise bir gerçek. Bir başka örnek ise meyve arazilerinde dönüm başı verilen desteğin sadece 16 lira olması. Bu gerçekler, AKP iktidarının çiftçilere destek vermediğini aksine desteklerin çok büyük bölümünün tarım tekellerine yapıldığını gösteriyor. Geçen yıl 3 bin 100 TL’ye alınabilen DAP gübrenin bu yılki fiyatı 6 bin 700 TL. Kompoze gübrenin fiyatı 2 bin TL’den 4 bin TL’nin üzerine çıkmış olması ise çiftçiye verilen desteklerin komiklik düzeyini gösterirken bu ürünleri üreten sermaye kesimlerine milyarlarca lira teşvik uygulanıyor.
Yüzde 1 olması gerekirken yüzde 0.4
ZMO verilerine göre, 2006 yılında çıkarılan 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21. maddesindeki tarımsal desteklemeler için bütçeden ayrılması gereken tutar milli gelirin yüzde 1’inden az olamayacağı hükmüne rağmen, verilen desteğin milli gelire oranı yıllara göre yüzde 0.4-0.6 aralığında kalmıştı. 2020 yılında tarımsal destek miktarı 22 milyar TL iken 5488 sayılı yasaya göre çiftçilere verilmesi gereken destek miktarı en az 43 milyar TL olmalıydı. Ancak 2021 yılı destekleme bütçesinde bu tutar 24 milyar TL’ye çekildi.
Destekler düzenli azaltılıyor
İktidarın gübre desteği 2020 yılında 840 milyon TL iken 2021 yılında 788 milyon TL’ye düşürülürken kesinti miktarı yüzde 6.2. Hayvancılık desteği 2020 yılında 6 milyar 862 milyon TL’den 2021 yılında 6 milyar 324 milyon lira TL’ye düşürülürken kesinti oranı yüzde 9.6. Mazot desteği ise 2020 yılında 2 milyar 901 milyon TL iken, 2021 yılında 2 milyar 724 milyon TL’ye düşürüldü. Sürekli ‘fiyat ayarlaması’ ile zamlanan mazotun 2021 yılı için yüzde 6.1 oranında azaltılmış olması ise bir başka dikkat çeken durum.
Tarım ithalata bağlandı
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 7 Eylül’de yapılan 245 bin ton arpa alımı için tonu ortalama 300.65 dolardan (yaklaşık 2 bin 500 TL) ihaleye çıkmıştı. Yurt içinde çiftçiden alınacak arpanın ton fiyatı ise bin 950 lira olarak açıklanmıştı. Yine TMO’nun 2 Eylül’de yaptığı 300 bin ton ekmeklik buğday ithalat ihalesinde yüzde 11.5 protein oranlı buğday için ton başına ortalama 327.72 dolar (2 bin 900 lira), yüzde 12.5 protein oranı buğday için 336 (2 bin 983 lira) dolar fiyat oluşması dikkat çekmişti. TMO’nun ekmeklik buğday alım fiyatını ise ton başına 2250 lira olarak açıklamış olması, mevcut iktidarın tarım politikalarının bir özeti olarak açığa çıkıyor.