Komisyoncular, iktidar tarafından faizci, hırsız olarak suçlanıyor. Bu duruma tepki gösteren Antep Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Hayri Sucu, İyi de pahalı alıyorsak nasıl ucuza satalım?” diyerek yanıt verdi.
Son dönemde aşırı derecede artan sebze ve meyve fiyatlarına çözüm olarak AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın emriyle İstanbul, Ankara ve Bursa’da AKP’li belediyeler tarafından tanzim satış noktaları kuruldu. Erdoğan, fiyat yüksek fiyatların sorumlusu olarak gösterdiği komisyoncularu yine “faizci ve hırsız” olarak suçladı. Bu suçlamaya maruz kalan komisyoncuların verdiği yanıt ise, piyasadaki fiyat yüksekliğinin kendilerinden değil, hükümetin yanlış tarım politikasından kaynaklandığı. Antep Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Hayri Sucu, Hükümetin tüm suçu komisyonculara yüklemesinin anlamsız olduğunu ifade etti. Sucu, “İktidar diyor ki; ‘Ucuza satacaksın’. İyi de pahalı alıyorsak nasıl ucuza satalım?” diye sordu.
‘Faizci, hırsız’ denmesini kabul etmiyoruz’
Fiyatları komisyoncuların yükseltmediğini belirten Sucu, komisyoncuların ürünleri cüzi karlarla satarak ayakta durmaya çalıştığını savundu. Komisyoncuların üreticiden aldığı ürünleri ellerinden çıkaramadığını belirten Sucu, şunları söyledi: “Hükümet aldığımız üründe yarı yarıya kar ediyormuşuz gibi bir algı yaratıyor. Bu algıyı yaratan hükümet, hale gelip baksın. Kim ne kadar mal alıyor ve ne kadara satıyor. Burada marketlerinde suçu yok. Onlarda aldıkları ürünü satamıyorlar. Market aldığı ürünü satana kadar ürünün fiyatı ilk aldığı fiyatın altına iniyor. Böyle olunca da zararına satmak zorunda kalıyor. Maliyetler çok fazla. Hiç hesaba katılmayan naylon kasaların dahi çok büyük maliyeti var. Tarımın geldiği durumu düşünmeyen iktidar, her şeyi komisyoncuların üzerine atıyor. Cumhurbaşkanının bize ‘faizci, hırsız’ demesini kabul etmiyoruz.”
‘Fiyatları daha çok ulusal marketler yükseltiyor’
Tanzim satış noktalarında ise, zararına satış yapıldığını hatırlatan Sucu, komisyoncuların ise tek kuruş vergi kaçırmadan iş yaptıklarını dile getirdi. Sucu, “Bakanlık nereden ne kadar mal aldığımızı görüyor. Stoklama yapamayız. Fiyatları daha çok ulusal marketler yükseltiyor. Bizim Antep’teki yerel marketler halden ürün aldıkları için ucuza satıyorlar. Ama ulusalların fiyatları katlanmış durumda. Geçen hafta ben Silifke’den 2.60 TL’ye 8 ton domates aldım. 2.60’a aldığım domatesi 3’e satamadım. Bu sebze, meyve satış zincirinin en perişan olanı komisyonculardır. Vatandaşın alım gücü olmadığı için piyasadaki ürün erimiyor. Piyasada ürün çok olunca da etiketler değişmiyor” diye konuştu.
‘Halkın cebinden yiyorlar’
İşlerinin çok kötü durumda olduğunu ifade eden 15 yıllık komisyoncu Orhan Karayılan da, çeklerini ödeyemediğini belirtti. Üreticiden aldıkları ürünü halde satamadıklarını sözlerine ekleyen Karayılan, yaşadıkları sıkıntıları şu sözlerle dile getirdi: “Halde büyük bir kriz var. Hükümet bize boşuna yükleniyor. Cumhurbaşkanı; ‘domatesi 1 liraya alıyorlar 5 liraya satıyorlar’ diyor. Acaba hükümetin tarladan haberi var mı? Mersin’e gidip, fiyatlara baksınlar. Mazotun litresi olmuş 6.20 kuruş. Geçen yıl 700 TL’ye Mersin’e giden araba bu sene bin 200 TL’ye gitmiyor. Piyasadaki pahalılığın sebebi biz değiliz. Yağışlardan, mevsimden ve iklimden dolayıdır. ‘Soğan stoklanıyor’ diyorlar. Bu mevsimde soğanı tarlada bırakabilir misin? Mecburen toplayıp depoya koyacaksın. Belediyelerde satış işine girsinler de bizim çektiğimiz rezilliği cefayı onlarda çeksinler. Bizde dükkânı kapatıp, mesleği bırakalım. Ben bu hafta içerisinde 12 bin lira zarar etmişim. Belediyelerde zarar etsin halimizden anlasınlar. Ama zaten onlarında arkasında hazine var. Halkın cebinden yiyorlar zaten.”
Çiftçi mağdur olur’
26 yıllık komisyoncu Mehmet Dinçkan da fiyat artışında komisyoncuların etkisi olmadığını savundu. “Üretim azsa fiyat yüksektir. Üretim çoksa fiyat düşüktür. Bu iş bu kadar basittir” diyen Dinçökan, “Geçtiğimiz yıl yeşil soğan yerde kaldı. Ürünün hepsi çöpe gitti. Bu sene de çiftçi ekmeyince fiyat yükseldi. Hükümet buna bir kontrol getirmelidir. O zamanda fiyatta dalgalanma yaşanmaz. Burada en etkisiz olan komisyoncudur. Tarladan aldığımız ürünü hale getirene kadar bir sürü ödeme yapıyoruz. Elbette yaptığımız ödemeyi ürünü sattığımız sıra çıkarmalıyız. Eğer haller kaldırılırsa, çiftçi daha çok mağdur olur. Çiftçi gelip fide, gübre, işçi parasını bizden faizsiz şekilde alıyor. Yarın komisyoncular kalktığında çiftçi bankaya mecbur olacak ve faizle borç alacak. Bizim karımız yüzde 10’nu aşmaz. 1 TL’ye alıp, 10 TL’ye satsaydık, dükkânda böyle boş boş oturmazdık” dedi.
Kaynak: MA