İsveç’in NATO üyeliğinde Türkiye’nin istediği sonucu alamadığını belirten gazeteci Musa Özuğurlu, ‘İsveç’in Erdoğan’ın taleplerine ilişkin şu ana kadar net bir cevabı olmadı’ dedi
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu kapsamında ülke temsilcilerinin imzaladığı “üçlü mutabakat” uyarınca oluşturulan ‘Daimi Ortak Mekanizması’, dördüncü toplantısını geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleştirdi. Beştepe’de gerçekleştirilen toplantıda, İsveç’in hakkında dava açılan Kürt siyasetçilerin Türkiye’ye iadesi gibi birçok başlık masaya yatırıldı.
Türkiye ve Macaristan’ın onaylamaması nedeniyle yapılan pazarlıklar nedeniyle krize dönüşen İsveç’in NATO üyeliği sürecinde yaşanan gelişmeleri MA’dan Esra Solin Dal’a değerlendiren gazeteci Musa Özuğurlu, İsveç’in NATO üyeliğinde Türkiye’nin istediği sonucu alamadığını belirtti.
Türkiye’nin istekleri
Toplantıda İsveç’in “Üçlü Muhtıra”da yer alan taahhütler bağlamında attığı adımlarının ele alındığını belirten Özuğurlu, 1 Haziran 2023 tarihinde yürürlüğe giren yeni mevzuat olmak üzere “terörizmle mücadele” ve İsveç’teki örgüt faaliyetlerine yönelik konuların ele alındığını kaydetti. Özuğurlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri gündeme geldiği andan itibaren AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bunu bir pazarlık malzemesi olarak kullandığını söyledi. Özuğurlu, “Çünkü İsveç uzun zamandır Türkiye’deki bazı siyasal sorunlarla ilgili daha aktif bir ülke. Aynı zamanda bu sorunların tarafları olduğu düşünülen bazı isimlerinde bulunduğu bir ülke. Dolayısıyla İsveç’le ilgili iktidar daha fazla dosyaya sahip. Ama Finlandiya için aynı şey geçerli değil, bu yüzden üyeliği hemen onaylandı. Türkiye’nin İsveç’ten uzun zamandır Kürt sorunuyla ilgili bir takım beklentileri var” diye belirtti.
Kürtler üzerinde pazarlık
Erdoğan’ın PKK ve Kürt hareketinin içinde yer alan isimlerin iadelerine ilişkin beklentileri olduğunu vurgulayan Özuğurlu, “İsveç’in Erdoğan’ın taleplerine ilişkin şu ana kadar net bir cevabı olmadı. Finlandiya, Türkiye’nin taleplerini karşıladığı için üyeliği hemen onaylandı. Ama asıl mesele İsveç. Türkiye’nin İsveç’ten istediği isimler var. Daha önceki yıllarda aradığı isimler var. Bir bunların iadesini isteyebilir, bu isimler ancak 10-15 kişi olabilir, daha fazlası olacağını sanmıyorum. Yine kendi ülkesinde hiçbir şekilde bu gruplara faaliyet izinin verilmemesini isteyebilir. Çünkü faaliyet yürütmesine izin verilmemesi, Kürt sorununun devamlılığıyla ilgili bir durumdur ve milyonları ilgilendiren bir mesele” şeklinde konuştu.
İsveç neden NATO’ya girmek istiyor
İsveç’in yıllar sonra NATO’ya üyelik nedenlerini irdeleyen Özuğurlu, şunları söyledi: “Artık dünyadaki güvenlik, tehdit algısı değişiyor, daha keskin bir döneme giriliyor ve daha mekanik bir döneme giriliyor. İsveç’te artık eskisi kadar rahat değil, çünkü daha keskin bir dönemeç var. İsveç’in önünde genel itibariyle dünyada savaş ihtimalinin arttığı bir dönemdeyiz. Herkesin bir pozisyon alması gerekir. Bir de kapitalizmin girdiği bunalım, emperyalizmin istediği gibi hüküm edememesi, yeni bir takım iktisadi, siyasi, askeri arayışları getiriyor. Tam bir bunalım dönemindeyiz.”
İsveç’in eskisi gibi insan hakları temelli bir politikayı sürdürebilmesi için önünde birçok zorluklar olduğunu kaydeden Özuğurlu, NATO üyeliğinin İsveç kamuoyu açısından korkunç olmasına rağmen politik çıkarları gereği tavizler verdiğini söyledi.
Toplantı sonrası olumlu açıklamalar yapılsa da Türkiye’nin henüz istediğini alamadığını söyleyen Özuğurlu, pazarlığın hala devam ettiğini, ancak kısa zamanda sonuçlanacağını sözlerine ekledi.
DIŞ HABERLER