Öztürk Türkdoğan: Emekçi ve hukukçu…
Babası Dersim-Pülümür, annesi Erzurum-Hınıslı olan Öztürk Türkdoğan, ailesinin göç ettiği Kars’ın Selim ilçesi Laloğlu köyünde 1970 yılında doğdu. İlkokula burada başladı; ancak ailesinin işi nedeniyle göç ettiği Erzurum’da ilkokulu bitirip ortaokula başladı. Yine babasının tayini nedeniyle 1982 yılında İzmir-Bergama’ya taşındılar. Ortaokulu orada bitirdi. İzmir-Yenişehir Sağlık Meslek Lisesi’ni yatılı olarak okudu ve 1988 yılında sağlık memuru olarak mezun oldu. Devlet hizmeti zorunluluğu kapsamında 1988 yılında sağlık memuru olarak kamu görevine Ankara’da başladı. Aynı yıl Ankara Hukuk Fakültesi’ni kazandı ve kaydını yaptırarak 1988 yılında yükseköğrenime başladı. Sağlık memuru olarak çalışıp aynı zamanda hukuk öğrenimini sürdürdü ve 1994 yılında mezun oldu.
Sağlık memuru olarak 1989 yılında Teknik Sağlık Mensupları Derneği’nin kuruluşunda yer aldı. Dernek ortamında kamu görevlilerinin sendikalaşma tartışmalarında bulundu. Bu tartışmalardan sonra 1990 yılında Tüm Sağlık Sen Sendikası’nın kuruluş çalışmalarında yer aldı. Tüm Sağlık Sen üyesi iken sendika adına GYK üyesi olarak Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) kuruluş çalışmalarında yer aldı. Sağlık alanında KESK’e üye olan dört sendikanın birleşme çalışmalarına katıldı ve 1 Ağustos 1996 yılında kurulan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) kuruluşunu gerçekleştiren kişiler arasında yer aldı. Böylece emek mücadelesinde önce aktivist olarak başlayan çalışmaları şimdi hukukçu olarak devam ediyor.
Kamu sendikacılığında kurucu
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni 1994 yılında bitiren Öztürk Türkdoğan, 1996 yılında başladığı avukatlık mesleğine halen devam etmekte. Bu arada, 1998 yılından beri Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hukuk Danışmanlığı’nı yapıyor. KESK Hukuk Danışmanlığı’nı ise 2002-2009 yılları arasında resmi olarak yürüttü. Kamu görevlilerinin TİS görüşmelerine uzun yıllar boyunca uzman olarak katıldı. Aynı zamanda 7 Kasım 1995 yılında kurulan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun Kurucu Genel Yönetim Kurulu üyeliğini yaptı. Kamu hukuku alanında idari yargı ve ceza yargısı alanında avukatlık yapmanın yanı sıra insan hakları alanında da özellikle cezasızlığa karşı insan hakları avukatlığı yapıyor.
İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) 1996 yılında üye olan Öztürk Türkdoğan, 2002 yılında Merkez Yönetim Kurulu üyesi oldu. Ekim 2008 yılından Mart 2023 yılına kadar derneğin genel başkanlığını ve son üç dönemde de eş genel başkanlığını yürüttü. Türkdoğan, aynı zamanda Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 2008 yılından beri kurucular kurulu üyesi.
Çağdaş Hukukçular Derneği ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği üyesi olan Öztürk Türkdoğan, İHD’nin de içinde olduğu İnsan Hakları Ortak Platformu’nun (İHOP) 2006-2023 yılları arasında yönetim kurulu üyeliğini yürüttü. İHD’nin de içinde olduğu 30’un üzerinde hak temeli çalışan kuruluşun 2006 yılında kurduğu, Uluslararası Ceza Mahkemesi Türkiye Koalisyonu’nun (UCMK) kurulduğu yıldan İHD’deki görevinden ayrıldığı Mart 2023 tarihine kadar sözcülüğünü yaptı.
Çözüm sürecinde Akil İnsan
Barış ve Çözüm süreci olarak anılan 2013-2015 yılları arasında aktif olarak çalışan ve halen bir grup insanın barış çalışmalarını sürdürdüğü Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer aldı. Uluslararası sivil toplum örgütleri ile birlikte dünyada barış, geçmişle yüzleşme ve çatışma çözüm örneklerini yerinde ziyaret ederek deneyimledi. Bu çalışmalarını halen sürdürmekte.
İnsan hakları çalışmaları kapsamında İmralı hapishanesi dahil hapishanelerde tecride karşı yaptığı açıklamalar ve katıldığı etkinlikler nedeni ile ‘yasa dışı silahlı örgüt üyeliği’nden yargılandı ve 2022 yılında beraat etti. Bunun dışında İHD ve savunuculuk çalışmaları nedeni ile hakkında açılmış soruşturmalar nedeni ile verilen beraat ve takipsizlik kararları olsa da, hakkında verilmiş herhangi bir ceza hükmü bulunmuyor.
İnsan hakları ve emek mücadelesinde bugüne değin çok sayıda konferans, sempozyum, panel, forum, kongre, yuvarlak masa gibi toplantılara katılımcı ve konuşmacı olarak katıldı. İHD adına çok sayıda Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi’nin uluslararası kuruluşlarına ve mekanizmalarına insan hakları alanında izleme ve değerlendirme raporları sundu. Bugüne değin yüzlerce kez insan hakları konuları ile ilgili olarak diplomatik görüşmeler gerçekleştirdi.
İHD’den sonra DEM Parti’de yönetici
İHD’deki görevinden 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan milletvekilliği genel seçimleri nedeni ile istifa edip, Yeşil Sol Parti’den İstanbul 2. Bölge 4. Sıra adayı oldu; ancak seçilemedi.
Yeşil Sol Parti’nin 15 Ekim 2023 günü yapılan olağanüstü genel kurulunda Parti Meclisi üyesi seçildi. Seçildikten sonra MYK üyesi olarak insan hakları ve hukuk komisyonundan sorumlu eş genel başkan yardımcısı olarak görevini halen sürdürmekte.
İnsan hakları ve emek alanında yazılmış çok sayıda makalesi bulunan Öztürk Türkdoğan halen gazetemiz Yeni Yaşam’ın yazarları arasında bulunmakta ve yazıları yayınlanmaktadır.
1992 yılından bu yana evli ve iki çocuk babası olan avukat Öztürk Türkdoğan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan adaylığını Gültan Kışanak ile birlikte yürütüyor.
Gültan Kışanak: Tecrübeli bir aday!
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Öztürk Türkdoğan ile birlikte aday gösterilen Gültan Kışanak’ı biraz daha yakından tanımak ister misiniz? Onun yaşam öyküsünden kimi başlıkları sizin için derledim:
Gültan Özer-Kışanak, 15 Haziran 1961 günü Elazığ’da doğdu. İlk ve ortaokuldan sonra gittiği Elazığ Öğretmen Lisesi’nden mezun olduktan sonra, 1978’de Diyarbakır Eğitim Fakültesi Türkçe Bölümü’ne girdi. Burada, iki yıl okuyan Özer, 12 Eylül darbesinden iki ay önce gözaltına alınıp tutuklandı. O yıllar Diyarbakır Cezaevi’ndeki vahşetin en yoğun olduğu yıllardı.
Gültan Özer, bu arada, Kemal Pir ile tanışma fırsatı da buldu. Kemal Pir’ler, Özer’den 10–12 gün önce yakalandıkları için gözaltında birlikte kalmışlardı. Gözaltı sürecinde Kemal Pir’e nasıl işkence yapıldığına, onun nasıl direniş sergilediğine tanık oldu. Temmuz 1980’de cezaevine giren Gültan Özer, cezaevinden ancak Temmuz 1982’de çıkabildi.
Tahliye olduktan sonra girdiği üniversite sınavlarında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü yüksek bir puanla kazandı. Gazeteciliği, sözünü söyleyebileceği ve mücadeleye devam edebileceği bir alan olarak görmüştü. Fakat mezun olduktan sonra üç aylık staj için çalıştığı Güneş gazetesinde tanık olduklarının ardından tam bir hayal kırıklığı yaşamıştı.
Ege Üniversitesi’nde 16 Mart 1990 günü yapılan Halepçe katliamını protesto gösterisinde gözaltına alınarak tutuklandı ve dört ay İzmir Buca Cezaevi’nde kaldı. Aynı yıl Zülküf Kışanak ile evlendi.
Özgür Basın’da işe başladı
Yeni Ülke gazetesinde çalışmak için yaptığı başvuru hemen kabul edildi. İletişim fakültesinde okumuş ve mücadelenin içinden gelmiş biri olarak gazeteye büyük katkıları olmaya başladı. Pek çok sayfadaki yazıların, haber formuna sokulmasını üstlendi.
Daha sonra Özgür Gündem gazetesinin kuruluş çalışmalarına katıldı. Ardından da gazetenin Adana Bürosu temsilciliğini üstlendi. Bir süre sonra tekrar İstanbul’a döndü ve bombalanan Özgür Ülke gazetesinin yayın koordinatörlüğünü yaptı.
Bu arada, kadın mücadelesi de geliştiği için ihtiyaç haline gelen gazetenin kadın eki ve kadın sayfalarının hazırlanmasına da katkıda bulunmaya başladı. Kadın hareketinin çalışmalarına katılmaya başlayan Kışanak, bir süre sonra gazetelerdeki işlerini bırakıp, tamamen kadın çalışmalarına yoğunlaştı.
Gültan Kışanak, 2002 yılında Demokratik Özgür Kadın Hareketi kurucu meclisinde yer aldı. Özgür Basın geleneğindeki gazetelerde birlikte çalıştığı gazeteci arkadaşı Yurdusev Özsökmenler, Diyarbakır Bağlar Belediye Başkanı seçilince, 2004 yılından itibaren Diyarbakır Bağlar Belediyesi’nde sosyal projeler danışmanı olarak çalıştı. Kardelen Kadın Evi ve Bağlar Kadın Kooperatifi’nin kuruluş çalışmalarını yürüttü.
Diyarbakır ve Siirt milletvekili seçildi
Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) desteklediği bağımsız adaylardan biri olarak katıldığı 2007 genel seçimlerini kazanan Gültan Kışanak, Diyarbakır milletvekili oldu. DTP, 11 Aralık 2009’da kapatılınca, siyaset yasağı olan Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk dışındaki DTP milletvekilleri Barış ve Demokrasi Partisi’ne (BDP) üye oldular. BDP, İstanbul Bağımsız milletvekili Ufuk Uras’ın da katılımıyla 25 Aralık 2009’da Meclis’te grup kurdu. BDP’nin 1 Şubat 2010 günü yapılan olağanüstü kongresinde Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş ile birlikte partinin eş başkanlığına seçildi.
12 Haziran 2011’de yapılan parlamento seçimlerine bağımsız aday olarak girebilmek için seçim öncesinde Barış ve Demokrasi Partisi’nden istifa eden Gültan Kışanak, Siirt’ten milletvekili seçilerek yeniden parlamentoya gelmeye hak kazanırken, BDP’nin 4 Eylül 2011 günü yapılan 2. Olağan Kongresi’nde -Selahattin Demirtaş ile birlikte- yeniden eş başkanlığa seçildi.
Amed Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçildi
Kışanak, 2014 yerel seçimlerinde BDP’den Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. BDP, bu yerel seçimlerde henüz yasal olmasa da eşbaşkanlarla girdi. Nitekim Gültan Kışanak’ın eşbaşkanı Fırat Anlı’ydı. 25 Ekim 2016 günü Fırat Anlı evinden, Gültan Kışanak ise havaalanında gözaltına alındılar ve her ikisi birden 31 Ekim 2016 günü tutuklandılar.
Tutuklu eşbaşkanlardan Fırat Anlı, 14 Temmuz 2017 günü tahliye edilirken, Gültan Kışanak tutulmakta olduğu Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nden Kocaeli-Kandıra 1 nolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Diyarbakır ve kimi başka şehirlerde açılan davaları tutuklu olarak devam etmekte olan Gültan Kışanak hakkında 17 Ekim 2020 günü bir kez daha tutuklama kararı verildi ve kendisi bu kez Kobanê kumpas davasına dahil edildi.
Genelde Siirt milletvekili iken Meclis kürsüsünde söylediği sözler ve çeşitli basın organlarında çıkan demeçleri üzerine açılan dava dosyaları, Kobanê kumpas davası dosyasıyla -herhangi bir bağlantı gerekçesi gösterilemeden- birleştirildi; ancak halen tutuklu olan Gültan Kışanak’ın 31 Ekim 2023 tarihinden bu yana 7 yılı aşan tutukluluk süresi nedeniyle tahliye edilmesi gerekirken; -yasa ve içtihatlara aykırı bir şekilde- tahliye edilmemekte ısrar ediliyor.
Ankara büyükşehir belediye başkan adayı
Diyarbakır ve Siirt’ten milletvekilliği, bir partinin eşbaşkanlığı ve bir büyükşehrin belediye başkanlığını yapmış olan Gültan Kışanak, şimdi de Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi tarafından (DEM Parti) Ankara Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı olarak gösterilmiş bulunuyor.
İşte böylesine tecrübeli bir kadın siyasetçinin, uzun bir süre İnsan Hakları Derneği’nin eş başkanlığını yapmış olan Öztürk Türkdoğan ile Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkanlığı’na gerçekten yakışacakları belirtiliyor. Gültan Kışanak’ın belediye başkan adaylığı, sadece sembolik bir adaylık değil, Diyarbakır gibi bir büyükşehir belediyesinde eşbaşkanlık yapmış, tecrübeli birinin adaylığı olarak Ankaralı seçmene gösterilen bir saygının tezahürü olmalı!..