Adalet Bakanlığı’nın hasta tutuklular için çıkardığı genelyei değerlendiren 27 yıllık ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın avukatı Serdar Çelebi, ‘ATK’ye ilişkin bir düzenleme yapın. Dolayısıyla bir genelge bu işi çözmeyecek’ dedi
Çözüm sürecinin en önemli başlıkların biri olan ancak AKP’nin savaş politikalarına ağırlık vermesiyel rafa kaldırılan hasta tutukluların durumu her geçen gün daha da kötüleşiyor.
İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) göre bu tutuklulardan 651’i ağır olmak üzere bin 517’si hasta tutuklu bulunurken, 2022 yılında en az 76 tutuklu cezaevlerinde hayatını kaybetti.
Gözler genelgede
Yaşanan ölümlere rağmen hükümet yetkilileri 28 Şubat tutuklularından 85 yaşındaki emekli korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde hayatını kaybetmesi üzerine harekete geçti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ imzasıyla “Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama Sebebiyle Kişilerin Cezalarının Hafifletilmesi veya Kaldırılması Hakkında İşlemler” başlıklı genelge yayımlandı. Başsavcılıklara gönderilen genelgeye göre cumhurbaşkanının, Anayasa’nın 104’üncü maddesi kapsamında cezaları hafifletme veya kaldırma yetkisine ilişkin işlemler, hükümlülerin talebi olmadan resen başlatılması kararı alındı.
Dava 28 Şubat’ta
Genelgenin sonuçları merak edilirken, uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan ve serbest bırakılması çağrıları yapılan ağır hasta tutuklulardan biri de Mehmet Emin Özkan. Özkan, Amed’in Licê (Lice) ilçesinde 1993’te Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle ilişkilendirilirken, dava sürecinde suçsuz olduğu ortaya çıkmasına rağmen yıllardır cezaevinde. Özkan, yeniden yargılandığı dava kapsamında 10 Kasım 2022’de Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasının 28’inci duruşmasında tahliye edilmeyerek, duruşma 28 Şubat’ta ertelendi.
ATK siyasi davranıyor
Özkan’ın durumunu Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Mehmet Güleş’e değerlendiren avukatı Serdar Çelebi, müvekkilinin tahliyesinin muhatabının ATK ve Adalet Bakanlığı olduğunu vurguladı. Av. Çelebi, ATK’nin Adalet Bakanlığı’na rağmen “cezaevinde kalabilir” raporu verdiğine işaret ederek, “ATK, daha çok konjonktürel durum, siyasi atmosfer ve biraz da mahpusun kişiliğine göre değerlendirme yaparak rapor veriyor. Çünkü birçok hastayla ilgili verdiği raporlardan kısa bir süre sonra insanlar yaşamını yitirdi. Ya da bazı hastalıklar yönünden bazı kişilere ‘cezaevinde kalamaz’ raporu veriyor. Ama aynı hastalıkla ilgili başka bir kişiye rahatlıkla ‘cezaevinde kalabilir’ raporları veriyor” diye konuştu.
Yasanın değişmesi lazım
Hasta tutukluların bir kurumun inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Çelebi, müvekkili Özkan için cezaevi idaresi ve cezaevi doktorunun “artık zaman ve mekan kavramını yitirmiş” dediğini anımsattı. Çelebi, “O zaman ATK’ye ilişkin bir düzenleme yapın. ATK bir görüş bildirebilir ama son sözü onun söylemesi mağduriyetlere sebep oluyor. Dolayısıyla bir genelge bu işi çözmeyecek. Genelgede buna dair en ufak cesaretlendirici bir ibare de yok. Savcılara ‘buna ilişkin daha cesur davranın’ diye bir ibare yok. Dolayısıyla güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına dair yasa ortada duruyor iken bir genelgeyle bu sorun çözülemez. Eğer bir sonuç alınmak isteniyorsa o yasanın değişmesi lazım. ATK’nin bu sürecin dışında tutulması lazım” çağrısı yaptı.
AMED