Ulusal güvenliğe tehdit Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin davasında gerekçeli karar açıklandı. Özgürlüklerin sınırsız olmadığı ve basın özgürlüğünün ulusal güvenlik nedeniyle sınırlandırılabilineceğine yer verildi
Kayyum atanan ve ardından kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi davasının gerekçeli kararı açıklandı. Özgürlüklerin sınırsız olmadığı belirtilen kararda, “Basın özgürlüğünün ulusal güvenlik nedeniyle sınırlandırılması devletin ve toplumun korunması kategorisi içerisinde yer almaktadır” denildi. 28 Mart 2018 tarihinde kapatılarak mallarına el konulan, 14 çalışanı hakkında açılan davada 5 çalışanına toplamda 14 yıl 4 ay hapis cezası verilen Özgürlükçü Demokrasi gazetesi davasının gerekçeli kararı açıklandı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi verdiği gerekçeli kararında suçlamaya konu olan haberlerin tamamını Afrin Operasyonu döneminde gazetede çıkan haberlere dayandırırken, gazetenin “Ulusal Güvenliği” tehdit eden bir unsur olduğu öne sürüldü.
‘Özgürlükler sınırlıdır’
Mahkemenin gerekçeli kararında, özgürlüklerini bir sınır olduğu belirtilerek bu sınırlar şu şekildi belirledi: “Basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü yasal ve anayasal koruma altına alınmasına rağmen bu özgürlükler sınırsız değildir. Devletin ve toplumun var olabilmesi ve devamlılığını sağlaması için bazı özgürlükleri sınırlanması kaçınılmazdır. Hiçbir zaman, hiçbir toplumda sınırsız özgürlük diye bir şey olamayacağı, sınırsız özgürlüğün anarşi doğuracağı ve sonuçta özgürlükleri yok edeceği bir gerçektir. Bu nedenle bir özgürlüğün toplumun huzuru, asayiş ve ulusal güvenlik gibi değerlerle çatışması halinde sınırlandırılması yoluna gidilmektedir. Basın özgürlüğünün ulusal güvenlik nedeniyle sınırlandırılması devletin ve toplumun korunması kategorisi içerisinde yer almaktadır.”
‘Gerçek dışı haberler’
Kararda, gazeteler ve diğer yayın kuruluşlarının bir ülkenin ya da yayın yaptıkları devletin güvenlik güçlerinin düzenledikleri operasyonları eleştirebileceklerini, bu hakkın demokratik yaşamın bir gereği olduğu belirtilirken, mahkemeye göre bunun da bir sınır var: “Bununla birlikte, yayın organının bilerek ve isteyerek gerçek dışı haberler yapması, terörizmle mücadele veren güvenlik güçlerinin bilinçli olarak aşağılanması ve yıpratılmaya çalışılması, terör örgütlerinin moral ve motivasyonunu yükseltecek yayınlar yapılması, bu yollarla terör örgütlerine iç ve dış destek sağlanmaya çalışılması elbette ki farklı bir durumdur.”
Yayınların içeriğinin devletin kurumlarının aşağılandığını öne süren kararda Özgürlükçü Demokrasi’nin sınır ötesi operasyonu hedef aldığı belirtilerek şunlar söylendi: “Bu kapsamda, Özgürlükçü Demokrasi isimli gazetede yer alan haberler incelendiğinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin PKK/PYD’ye karşı yürüttüğü mücadeleyi ve özellikle de Suriye’de gerçekleştirdiği Afrin Operasyonunu ve Zeytin Dalı Harekatını hedef aldığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu operasyonlarda hukuk dışına çıktığı, sivillere bilerek zarar verdiği şeklinde iftira niteliğinde yayınlar yaptığı çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır.” Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin kuruluş amacının yayın yapmak olmadığı da kararda ileri sürüldü.
Manevi yardımmış!
Bir bölümde ise “Haberlerin amacının örgütün kadın yapılanmasının moral ve motivasyonunu ayakta tumak olduğu bu itibarda sanığın eylemi örgütle manevi yardım kapsamında kalmaktadır” deniliyor.