18 Kasım’da gerçekleşecek ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne davet çalışmaları pek çok kentte devam ederken, halk toplantılarından çıkan sonuç tecridin bütün Ortadoğu’yu etkilediği oldu
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki mutlak tecrit 32’nci ayına girdi.
Aile ve avukatlarının görüşme başvuruları “disiplin cezaları” gerekçesiyle engellenmeye devam ederken, Öcalan’a dönük mutlak tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle 18 Kasım’da Kurdistan ve Türkiye’nin birçok kentinden Bursa’nın Gemlik ilçesine “Özgürlük Yürüyüşü” düzenlenecek.
İzmir: Öcalan’a yönelik tecrit, bütün Ortadoğu’yu etkileyen bir durumdur
İzmir’de de 13 Kasım’da yapılacak basın toplantısıyla yürüyüş çalışmalarının startı verilecek. Kentin 35 yerinde 16 Kasım’a kadar halk toplantılarının yapılması hedefleniyor. Kentteki yürüyüş hazırlıkları hakkında değerlendirmelerde bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Parti Meclis (PM) üyesi Sabri Gül, tecridin sadece Türkiye’nin iç dinamiklerini ilgilendiren bir sorun olmadığını belirterek, İmralı’nın “işkencehaneye” dönüştüğünü söyledi. Gül, “Tecrit uluslararası bir meseldir. Gül, “18 Kasım’da Gemlik’e bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Ancak tecride karşı mücadelemiz Gemlik yürüyüşü ile son bulmayacak. Gemlik yürüyüşü mücadelemizin bir parçası ve çok önemli. Çünkü Sayın Öcalan’a yönelik tecrit, bütün Ortadoğu halkını etkileyen bir durumdur. Ortadoğu ve Türkiye’de huzurun sağlanması Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünden geçiyor” dedi.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivisti Gönül Yalçın, tecrit politikasının özellikle kadınları hedef aldığını vurgulayarak, “Tecrit kadınların tutuklanması ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmasıyla bağlantılıdır. Tecridin son bulması için Gemlik’e yapacağımız yürüyüşe bütün kadınları ve halkımızı davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
Agirî: Yapılacak yürüyüş zulüm altında olan bütün halkların özgürlüğü için
Serhat kentlerinde geniş katılımlı halk toplantıları düzenlenmeye devam ediyor. Agirî (Ağrı) kent merkezi, Bazid (Doğubayazıt) ve Panos (Patnos) ilçelerinde halk toplantılarına katılan yurttaşlar, 18 Kasım’da gerçekleşecek yürüyüş için çağrıda bulundu.
Abdullah Öcalan’a şahsında tüm Kürtlerin tecrit edildiğini belirten Necdet Ayna, “Halkımızın tecridi kırmak için ayağa kalkması gerekiyor. Herkes bunu iyi bilmeli ki; Abdullah Öcalan özgür olmadan, üzerinde olduğu tecrit kaldırılmadan Kürt halkı da, Kürt kadınları ve gençleri de özgür olmayacaktır. Yapılacak olan yürüyüş sadece Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için değil zulüm altında olan bütün halkların özgürlüğü için yapılıyor. Halkların özgürlüğü için herkesin bu yürüyüşe katkı sunması gerekmektedir” dedi.
Ali Keskin de, Abdullah Öcalan’ın “evrenselleşen paradigmasına” dikkat çekerek, Öcalan’ın paradigmasının barış ve demokrasi getirdiğini söyledi ve “Öcalan ile görüşlerin ve özgürlüğün sağlanması şarttır” dedi.
İstanbul: Tecridin derinleşmesi bütün coğrafyada barış ve demokrasi dilini yok ediyor
İstanbul Çekmeköy’de gerçekleşen halk toplantısında da HEDEP Çekmeköy İlçe Yöneticisi Şerif Karakoç, kişiye özel hukukun kabul edilemez olduğunu belirterek, “Bir halkın önder olarak gördüğü Abdullah Öcalan’dan 32 aydır hiçbir şekilde haber alınmasını kabul etmiyoruz. Tecridin giderek derinleşmesi bütün coğrafyada barış ve demokrasi dilini yok ediyor. Halklar arasındaki ayrıştırmayı büyütüyor. Bu yüzden Sayın Öcalan, fiziki özgürlüğüne kavuşmalıdır. Kimse bu tecridi kabul etmemeli. Özelde Kürt halkı, genelde hukuk ve demokrasiyi savunan herkesin bu yürüyüşe destek vermeye çağırıyoruz” diyerek ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne tüm Çekmeköy halkını davet etti.
HABER MERKEZİ