‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün 10’uncu gününde Qers kolu Farqîn’den Êlih’in Hezo ilçesine geçerken, Wan kolu yürüyüşçüleri ise Dêrîk’e vardı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için Kurdistan’da iki koldan başlatılan ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ 10’uncu gününde devam etti.
Özgürlük yürüyüşçüleri, Mêrdîn’in Artuklu ilçesine bağlı İstasyon Mahallesi’nde 12 Ocak 2023’te Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için bedenini ateşe veren Bubo Taş’ın ailesini ziyaret etti.
Ziyarette konuşan MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Emine Kaya, “Barış gelsin. Kürt halkı zulüm altından çıksın, aynı acıları yaşamak istemiyoruz” dedi. Taş’ın kızı Havva Taş ise, “Şehit hepimizin şehididir. Özgürlük hepimiz için gelecek” dedi.
‘Zafer elde edene kadar devam edeceğiz’
Qoser’e (Kızıltepe) geçen özgürlük yürüyüşçüleri otogarda davul-zurna ile karşılandı. İlk önce 21 Kasım 2004’te babasıyla birlikte henüz 12 yaşında 13 kurşunla evinin önünde katledilen Uğur Kaymaz anısına daha önce Mardin Caddesi’nde inşa edilen ve Qoser Belediyesi’ne 2016 yılında kayyım atanmasının ardından yıkılan Uğur Kaymaz Bulvarı’nın önünde anma yapıldı. Uğur’u anan kitle, yıkılan bulvara kırmızı karanfiller bırakarak yürüyüşüne devam etti.
Özgürlük Meydanı’na ulaşan kitle, burada bir açıklama yaptı. Açıklamada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Biz yüz yıllardır özgürlük hasreti çekiyoruz. Bu hasretle yürüyüşümüzü başlattık. Ve yürüyüşümüz amacına ulaşana kadar bunu sürdüreceğiz. Sayın Öcalan üzerinde büyük bir tecrit var. Bizler de şimdiye kadar boyun eğmediğimiz gibi bundan sonra da eğmeyeceğiz. Kürt sorununun muhatabıyla bir an önce çözülmesini istiyoruz. Muhatabı da Sayın Abdullah Öcalan’dır ve bir an önce onunla bu sorun çözülmelidir. Bu sorun sadece bizim sorunumuz, annelerin sorunu değildir. Bu sorun herkesin sorunudur. Bu nedenle de Türkiye’de eşit ve onurlu bir yaşam yaşayacaksak bu sorun muhatabıyla çözülmelidir. O nedenle bizler de bu yürüyüşün öncülüğünü üstlendik. Gelin milyonlar olup özgür ve eşit bir yaşam inşa edelim. Zafer elde edene kadar devam edeceğiz” dedi.
Ardından konuşan Qoser Belediye Eşbaşkan adayları Hamdiye Turgay ve Zeyni İpek de halkı selamlayarak “Davanızın önünde kimse engel olamaz. Direnişiniz önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.
‘Mücadeleyi ileri taşıyacağız’
Wan kolu, yürüyüşün ardından programını mezarlık ziyaretleri ile sürdürdü. İlk olarak insanlık dışı işkencelere karşı Amed Zindanında bedenini ateşe veren PKK’nin öncü kadrolarından Ferhat Kurtay’ın mezarını ziyaret eden heyet, burada saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından DEM Parti milletvekili Onur Düşünmez konuştu.
Ardından heyet, 2006 yılında Kurdistan kentlerinde gerçekleştirilen serhildanlarda katledilen Özgür Basın çalışanı Ahmet Araç’ın mezarını ziyaret etti. Ziyarette konuşan DEM Parti Mêrdîn İl Eşbaşkanı Mehmet Mihdi Tunç, anılarına sahip çıkacaklarını belirtti.
Heyetin bir sonraki durağı 1993 yılında katledilen DEP Mêrdîn Milletvekili Mehmet Sincar’ın mezarı olurken, burada konuşan DEM Parti milletvekili Saliha Aydeniz, Sincar’ın bıraktığı demokrasi mücadelesini miras olarak aldıklarını dile getirdi.
Heyet bir sonraki ziyaretini ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen Uluslararası komploya karşı “Güneşimizi Karartamazsınız” diyerek, tutulduğu cezaevinde bedenini ateşe veren ilk isim olan Mehmet Halit Oral’ın mezarı oldu. Saygı duruşunun ardından heyet adına Mêrdîn Milletvekili George Aslan söz alarak, özgürlük mücadelesini büyüteceklerinin sözünü verdi.
Qoser’e bağlı Mêrga Erba (Akçapınar Aşağı Çimenli mezrası) köyünde aile tarafından karşılanan Özgürlük Yürüyüşçülerinin bir kolu, ardından aile ile birlikte köy mezarlığındaki Medya Çınar’ın mezarını ziyaret etti.
Burada okunan duaların ardından konuşan MEBYA-DER Eşbaşkanı Hanım Kaya, yürüyüşün 10’uncu gününde olduğunu hatırlattı. Kaya, “Bu yürüyüşün amacı Medya ve arkadaşlarını artık toprağa vermemek için, Önderliği özgür bırakmak içindir. Önderlik üzerindeki tecrit kadın ve gençler üzerindedir, tüm Kürdistan üzerindedir. Medya Heval de bu tecridi kabul etmedi ve 2019 yılında eylem gerçekleştirdi. Sonuna kadar şehitlerimizin takipçisi olacağız. Özgür Kürdistan’ı yaratana kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Qoser’den yola çıkan yürüyüşçüler Mêrdîn’in Dêrîk ilçesinde karşılandı.
‘Kürt halkının önderi tecritte ise Kürt halkı da tecrittedir’
Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesine ulaşan yürüyüşün Qers kolu, ilçe girişinde çiçeklerle karşılandı. İlçe merkezine kadar slogan ve şarkılarla yürüdü ve burada da bir açıklama gerçekleştirdi.
DEM Parti Milletvekili Newroz Uysal Arslan, “Yürüyüş on gününü geride bıraktı. İlk gün demiştik bu yürüyüş ilk değil ve son olmayacaktır. Sayın Öcalan özgür olana kadar bu yürüyüş devam edecek. Size Kars kalesinin, Ararat dağının, Digor’un, Sakîne Cansız, Hayri Durmuş, Ceylan Önkol’un selamını getirdik. Kürtler yüz yıllardır özgürlüğüne hasret. Kürtler birçok katliamla yüz yüze bırakıldı. Farqîn’de yakın zamanda onlarca genç katledildi. Biz ölüme karşı yaşam siyaseti yürütüyoruz. Barışın olduğu, eşitliği olduğu bir yaşam düşüyoruz. Yürüyüşümüz boyunca annelerin gözünde barışa olan hasretlerini gördük. Devlet bu hasretten korkuyor. Kürt halkının önderi tecritte ise Kürt halkı da tecrittedir. Kürtleri yok sayan akla karşı her yer direnişin başkenti oldu. Yürüyüşümüzün adı özgürlük yürüyüşü ve biz bu özgürlüğü getireceğiz” diye konuştu.
Yürüyüş kollarının 13 Şubat’ta Amed’te birleşeceğini hatırlatan Uysal, tüm halkı birlikte yürümeye davet etti.
‘Barışın anahtarı Öcalan’da’
Yürüyüşçüler, Amed’in Farqîn ilçesinde bulunan tarihi Malabadi Köprüsü’nde Mala Elîyê Ûnis ve işgalcilere karşı köprüden kendini atarak yaşamına son veren Rindêxan’ı andı. DEM Parti Milletvekili Nevroz Uysal, Kurdistan’ın her yerinde bir direniş hikayesi olduğunu belirterek, Rindêxan’ın babası Mihemed, Mala Elîyê’nin Osmanlı’ya karşı verdiği 200 yıllık direniş tarihine değindi.
Anmadan sonra Êlih’in Hezo ilçesine bağlı Kaniya Hênê beldesinde çiçekler ile karşılanan yürüyüşçüler, DEM Parti ilçe binasında kitle ile bir araya geldi. Burada konuşan DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, “Lozan’ın 100 yılı geride kaldı. Türkiye’nin yüz yılında artık köle ölçülerinde yaşamak istemiyoruz. Her milletin bir önderi lideri var, bizim de bir liderimiz var. Sayın Öcalan Kürt halkının önderidir. Sayın Öcalan’a uygulanan tecridi kabul etmiyoruz. Bir gün önce fiziki özgürlüğüne kavuşmalı. Kürt sorunu önderi muhatap alınmadan çözülemez. Biran önce aile ve avukatlar Sayın Öcalan ile görüşmeli. Sayın Öcalan halkının içinde olmalı. Halkımız bizimle olursa yapamayacağımız bir şey yok. Kürt sorunun çözüm anahtarı Sayın Öcalan’ın elinde. Bizim taleplerimiz meşru taleplerdir” ifadelerini kullandı.
‘Özel savaş politikalarına karşı yürüyoruz’
Ardından gerçekleştirilen yürüyüşün ardından Üçyol Meydanı’nda konuşan Sabahat Sarıtaş Erdoğan, “Biz halkımızın hayallerini gerçekleştirmek istiyoruz. Bu insanlık dışı tecrit kırılmayana kadar biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Halkımızın gücü bizim arkamızdadır. Barış ve eşitlik için yürüyoruz. Kirli savaşa ve özel savaş politikalarına karşı biz yürüyoruz. Yüzyıldır halkımıza yönelik kirli bir savaş yürütülüyor. Barışın anahtarının İmralı’da olduğunu herkes biliyor. Bu yürüyüş amacına ulaşana kadar devam edecek. Hezo’nun halkına, iradesine ve önderliğine sahip çıkması gerekiyor. Biz bir kez daha Öcalan’ı buradan selamlıyoruz. 90’lı yıllardan bu yana Kürt halkına yaşatmadıkları bir şey kalmadı. Biz, bu zulmün bitmesi için yürüyoruz. Halkımız bu zulmün karşısında direnmeye devam edecek” dedi.
Ümit Acar mezarı başında anıldı
Yürüyüşçüler Êlih’in Hezo (Kozluk) ilçesinde Ümit Acar’ı mezarı başında andı.
Yapılan anmaya Ümit Acar’ın Avrupa’da bulunan babası Hayrettin Acar, telefon ile katılarak “Önderliğimiz özgür olana kadar her yerde ayakta olmamız gerek. Önderliğimiz özgür olmadan her gün bizim için karanlıktır. Herkes bir birine el vermeli. Dostlarımızı arttırmamız gerek. Bütün dostlarımıza çağrımızdır, bugün tarih yazma günü gelin el ele verelim tarihi yazalım” dedi.
Anma “Şehid namirin” sloganları eşliğinde mezara bırakılan çiçekler ile son buldu.
Dêrik
Özgürlük Yürüyüşü’nün Wan kolu, Qoser’deki programın sona ermesinin ardından Dêrîk ilçesine geldi. Dêrîk’te Ektiren Petrolde coşkuyla karşılanan Özgürlük Yürüyüşçüleri, ardından Dörtyol’dan Dêrîk Meydanı’na doğru yürüyüş gerçekleştirdi.
7’den 70’e katılım
Kadınların ulusal kıyafetleriyle katıldığı yürüyüşe 7’den 70’e onlarca kişi katıldı. Çocukların da ulusal kıyafet giydiği yürüyüş renkli görüntülere sahne oldu. Yoldan geçen yurttaşlar ve esnaf iş yerlerinin önünde eylemci kitleye alkış ve sloganlar eşliğinde destek verirken, bazı yurttaşlar ise balkon ve pencerelerinden zafer işareti yaparak yürüyüşe destek sundu.
Ardından Dêrîk Meydana varan kitle burada basın açıklaması gerçekleştirdi.
DEM Parti Wan Milletvekili Güderen Varli, Yürüyüşün 10’ncu günü olduğuna dikkat çekerek, “Wan’ın, Serhad’ın Botan’ın selamları vardı size. Kürtler üzerinde yüz yıllardır sürdürülen baskı politikaları var. Bu topraklara barışın gelmesi lazım. Türkiye ve Kurdistan topraklarına özgürlük gelmeli. Ve bu barış ve özgürlüğün sesi ise Sayın Öcalan’dır. Bu tecridi kaldırın, bu zulmü kaldırın. Bunun için halk haykırıyor. Sayın Öcalan’ın sesi özgürlüğün sesidir. Kürtler ve Türkiye halkı için eşitlik ve özgürlüğü ancak ve ancak Sayın Öcalan getirebilir” dedi.
Dêrik Belediye Eşbaşkan Adayları Songül Özbahçeci ve Cengiz Temelli halkı selamladı.
Özgürlük Yürüyüşçüleri daha sonra DEM Parti Dêrîk İlçe Örgütü’ne geçti. Özgürlük Yürüyüşçüleri bugün Dêrîk’te konaklayacak, yarın Riha’nın Serêkaniyê (Ceylanpınar) ve Wêranşêr ilçesine gidecek.
Kaynak: JINNEWS\MA