Başka bir dünya mümkündür diyen gençliğin başka bir dünyayı oluşturmasının önündeki temel eşik bu komplo gerçekliğini doğru tanımlayıp mutlak tecrit koşullarının kırılması ve PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır
Kara günü doğru anlamak tarihsel komploların hepsini doğru anlamak anlamına gelir. Devletci iktidar yapılarının temel savaş verdikleri zeminler ideolojik zeminlerdir. Devletin kendisini yapılandırması ve bu güne kadar gelmesi de ideolojik hilelerin bir sonucudur. Zor aygıtları kulanılmıştır fakat bu zor aygıtlarının zeminini de ideolojik fikriyatlar oluşturmuştur. Bunun için devlet ve iktidar yapılarının birincil derecede korktukları güçler ideolojik güçlerdir. Bunun için tarihte iktidar yapılarının tamamı demokratik uygarlık güçlerini temsil eden ideolojik hareketleri ve önderleri kendisi için tehlike görmüş ve en vahşi yöntemlerle saldırmıştır. İdeolojik hareket ve önderler olduklarından dolayı da ideolojik mirasları bir nehir gibi aka gelmiş ve demokratik uygarlık güçlerine her zaman büyük bir kaynak olmuş ve kendisini canlı kılmıştır. Tabii konumuz kapsamında bu tarihsel yapıların hepsine değinmek mümkün değildir. Güncel gerçekliğini anlamak ve açığa çıkarmak tüm tarihselliğini anlaşılır kılacaktır.
Bu tarihsel günlerden birisi de 15 Şubat kara günüdür. 15 Şubat, Kürt halkının lideri Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki uluslararası komplonun gerçekleştirildiği bu tarihsel anlamı olan günlerden birisidir. Bir günlük zaman dilimini temsil etse de hakikatinde tarihsel, bin yılların mücadelesini de kendisinde barındırmaktadır. İnsanlık için evrensel bir Önderlik misyonuna gelen PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan bu komploların tarihselliğini kendisinde barındıran güncel bir komplo gerçekliği ile karşı karşıya gelmiştir. Bu komplonun birçok siyasi ve askeri gerçekliği vardır. Fakat biz gençlik için ne anlam taşıdığını anlamak bu kara güne karşı doğru mücadelenin zeminini oluşturacaktır. Bu uluslararası komplonun üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen hala tüm sıcaklığıyla kendisini sürdürdüğünü her an unutmamak birincil anlaşılması gerekendir. 15 Şubat komplo gerçeği bir soykırım gerçekliği olarak kendisini örgütlemiştir. Buna karşı PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan’ın muazzam direnişi bu komplo gerçekliğinin amacına ulaşmasının önünü aldığı gibi bin yılların süre geldiği bir hesaplaşma alanına da dönüştürmüştür. Öyle bir ideolojik mücadele verilmiştir ki tüm uygarlık güçlerinin ortak hedefi olarak tarihte eşine rastlanmamış bir mutlak tecride tabi tutulmuştur. Bu mutlak tecridi kırmak ve bu yaşayan komplo gerçekliğini sonlandırmak da tüm toplumsal kesimlerin sorumluluğu olduğundan fazla Kürt gençliğinin sorumluluğudur. İsmi dile alınmayan bir halk gerçekliğinin yurtseverliğini yapmış ve onurlu bir Kürt gençlik kimliği oluşmuşsa, bu mücadele gerçekliğinin bir sonucudur. Bu onuru korumanın yegane yolu da tecride karşı mücadele etmektir. Bu tecrit koşulları sürdükçe ve komplo gerçekliği devam ettiği müddetçe hiçbir toplumsal güvence olmadığı gibi özgür ve onurlu yaşam adına atılan hiçbir naranın da hakikati yoktur.
Başka bir dünya mümkündür diyen gençliğin başka bir dünyayı oluşturmasının önündeki temel eşik bu komplo gerçekliğini doğru tanımlayıp mutlak tecrit koşullarının kırılması ve PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. Mutlak tecrit koşullarında tutulmasının temel gerçekliği başka bir dünya mümkündür paradigmasını tüm toplumlara sunmasıdır. İmralı’yı bir özgürlük ve onur adasına dönüştürmesidir.
O zaman bu tarihsel komploya karşı durmak, bu komplonun 26. yılını özgürlük yılına dönüştürmek toplumsal sorumlulukların en başında gelmektedir. Temel hedef 15 Şubat kara gününe karşı özgürlük etrafında bütünleşmek ve 15 Şubat gününü bir özgürlük gününe dönüştürmek olmalıdır!
Gençliğin Sözü