Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu tarafından hazırlanan “Özgürlüğün Sesi” adlı sergi Karşı Sanat adlı mekanda sergileniyor
Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu tarafından hazırlanan “Özgürlüğün Sesi” adlı sergi Karşı Sanat adlı mekanda sergilendi. Sergide, farklı cezaevlerinde kalan 50 tutuklunun “Özgürlük” imgelerine 50 fotoğrafçının hayat verdiği eserler sergileniyor. Sergi salonunun hemen girişinde sizi “Düşünce, vicdan, umut, adalet, masumiyet içerdeyken biz dışarda mıyız” yazısı karşılıyor.
Sergide aynı zamanda ölüm orucunda yaşamını yitiren Avukat Ebru Timtik’in yıllar önce seslendirdiği belirtilen Nazım Hikmet’in “Yaşamaya Dair” şiiri dinletiliyor.
Sergide tutukluların “Özgürlük” imgesi göze çarpıyor. Bunlardan dikkati çekenlerden biri ise Kocaeli Kadın Kapalı Cezaevinde bulunan Rojbin Perişan’ın “Özgürlük” imgesi. Perişan, özgürlüğü, “Bu topraklarda özgürlük, büyülü haşin ve aman bilmez bir sevgidir. Mayınlarla çevrili mülteci bir çocuğun, kağıttan gemilerle çamurlu yağmur sularından, mutlu limanlara varma rüyasıdır özgürlük” diye tanımlıyor.
Redfotoğraf temsilcisi Özcan Yaman MA’dan Kadir Güney’e konuştu
Yoğun ilgi var
Yaman, “Özgürlüğün Sesi” sergisinden önce bu alana dair iki sergi daha yaptıklarını söyleyerek, bu projelerin yoğun ilgiyle karşılaştıklarını ve bunun için yeni proje yapma ihtiyacı hissettiklerini belirtti. Cezaevinde olanlara özgürlüklerinden mahrum olmalarından ya da tecrit altında olmaları nedeniyle, “tutuklu” dediklerini ifade eden Yaman, “Biz dışarıdayız ama çok mu özgürüz? Bu projeyle bunun sorgulanmasını istedik” dedi.
Özgülük yok olmaz
Yapılan projeyle, “düşünce yok olmadan özgürlüğün yok olmayacağını” ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirten Yaman, “Tutuklu arkadaşlara, ‘sizce özgürlük nedir’ diye sorduk. Bunu bize betimleyin biz de dışarıda fotoğrafçılarla düşüncenizi biçimlendirelim dedik. Bu projeye 2018 yılının başında başladık. 2020 Şubat ayında son buldu. Bizler yorumlarla fotoğrafları eşleştirdik geriye sadece insanlara göstermek kalmıştı” diye konuştu.
Sanatla görünür kılmak
“Özgürlük” kavramının içeridekiler kadar dışarıda olanları da etkilediğini belirten Yaman, içeride olanların herkesin özgürlüğü için cezaevine girdiğini söyledi. Cezaevinde olanlara karşı dışarıdaki herkesin sorumluluğu olduğunun altını çizen Yaman, şöyle devam etti: “Bizim amacımız burada özgürlük başlığı altında onların sesine ses katmak. Yapılan bir nevi cezaevindekiyle dışarıda ‘özgür’ olan arasında köprü kurmak. Bu köprüyü sanatın her haliyle kurabiliriz. Yapmak istediğimiz sanatı araç olarak kullanarak tutukluların sorunlarını görünür kılmak. Belki sanatla bir şeyleri değiştiremeyiz fakat görünür kılarak değiştirilmesine yol açabiliriz. Bunu yapmaya çalışıyoruz.”
Yaşama hissi veriyor
Dışarıdaki insanların dikkatini bile çekmeyecek çok küçük şeylerin cezaevindeki insanlar için çok büyük umutlar ve yaratıcı fikirler haline dönüştüğünü sözlerine ekleyen Yaman, şunları söyledi: “Tutuklu arkadaşlar heyecanla bu projenin nasıl sergilendiğini ve toplumla nasıl ilişki kurduğunu görmek istiyor. Biz daha sonra buradaki görselleri kitaba çeviriyoruz. Bunu tutuklulara göndererek onların motivasyonunu geliştirmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Dışarıdan içeriye gönderilen en ufak şey içeride insanlara bir yaşama coşkusu veriyor.”
Sergi 20 Eylül’e kadar sürecek.