Tutsak yakınlarının ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemi sürerken, MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Eylem Birtane, ‘Zindanların sesi olmak zorundayız’ dedi
İmralı Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan ailesi ve avukatları haber alamıyor. Aile ve avukatların görüş başvuruları ise “Disiplin cezaları” gerekçe gösterilerek engelleniyor. 25 Mart 2021’den bu yana İmralı Cezaevi’nden haber alınamazken, Abdullah Öcalan’a “disiplin cezaları” gerekçe gösterilerek 3 aylık yeni bir aile görüş yasağı daha getirildi.
Tecridin derinleşmesi üzerine 74 ülkede bir araya gelen aydın, yazar ve hukukçular, 10 Ekim 2023’te “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa çözüm” kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında 27 Kasım’da Türkiye ve Kurdistan cezaevlerindeki siyasi tutsaklar da süreli-dönüşümlü olarak açlık grevi başlattı. Tutsak yakınları ise birçok kentte belirli noktalarda Adalet Nöbeti tuttu.
Tutsaklar eylemlerini 4 Nisan 2024’te aile görüşü, telefon ve mahkemelere çıkmama boykotu olarak sürdürürken, tutsak yakınları ise 6 kentte her Pazartesi günü cezaevleri önünde “Özgürlüğe ses ver” eylemi başlattı. Yine aileler her Çarşamba günü de Adalet Bakanlığı önüne giderek burada da taleplerini dile getiriyor.
Başlatılan eylemlere dair konuşan MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Eylem Birtane, eylemlerin sonuç alıncaya kadar süreceğini ifade etti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 25 yılı aşkındır dünyada eşi benzeri görülmemiş bir tecrit politikasının uygulandığını ifade eden Birtane, bu politikanın son yıllarda “mutlak bir iletişimsizlik hali” şeklinde devam ettiğine işaret etti. Birtane, tecridin savaş, yoksulluk ve antidemokratik uygulamalar getirdiğini ifade etti.
‘Zindanların sesi olmalıyız’
Tutsakların başlattığı eyleme ilişkin konuşan Birtane, “Bu kampanya 4 Nisan itibariyle yeni bir aşamaya geçti. Tutsaklar bu tarih itibariyle görüşe, telefona ve mahkemelere çıkmama kararı aldı. ‘Önderlik koşullarında yaşamayı kendimize dayatıyoruz’ diyerek tüm bu hakları boykot etmekteler. Bizler tutsak yakınları ve hak savunucuları olarak 4 Nisan’dan beri çocuklarımıza, arkadaşlarımıza hiçbir şekilde ulaşamıyoruz, haber alamıyoruz. İçeride yüzlerce hasta tutsak varken içerisi ile iletişim kuramamak bizim için son derece endişe verici bir durum. Bu sebeple bizler zindanların sesi olmak zorundayız” dedi.
Antidemokratik bu uygulamaların sona ermemesi, insanlık dışı tecridin son bulmaması halinde eylemlerde ısrarcı olacaklarını belirten Birtane, Amed’de her Pazartesi cezaevi önünde açıklama, oturma eylemi ve gürültü eylemi yapılacağını söyledi. Birtane, “Kampanyanın ikinci aşamaya geçme sebebi yaşananların toplum tarafından sahiplenilmemesiydi. Oysaki bu tecrit toplumun tamamına, her alanına sirayet ediyor. O yüzden sadece cezaevleri değil, hepimizin elini bu taşın altına koyması gerekiyor. Bu insanlık dışı uygulamaya dur dememiz gerekiyor. Bu noktada her kesimden insanın bu eylemleri sahiplenmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
AMED