İstanbul’daki ‘Özgürlüğe Ses Ver’ eyleminde Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplonun 26’ncı yılında boşa düşürüleceğinin mesajı verilerek Amed’de 13 Ekim’de yapılacak mitingine çağrı yapıldı
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) ile tutsak yakınları, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında başlattıkları “Özgürlüğe ses ver” eylemini Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde sürdürdü. Eyleme, tutsak yakınlarının yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Cengiz Çiçek ve Çiçek Otlu ile siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.
“Toplumsal barış ve tecridi kırmak için özgürlüğe ses ver” pankartının taşındığı eylemde, eyleme katılanlar üzerlerine “Özgürlüğe ses ver” yazılı önlükler giyilip şapkalar takıldı. Eylemde, sık sık “Bijî berxwedana zindanan” sloganı atıldı.
‘Demokrasi’den bahsedenler hasta tutsaklardan bahsetmiyorlar’
Eylemde ilk olarak söz alan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatı Bedirhan Sarsılmaz, “Hasta tutsaklar için buraya geldik. 2 gün önce Abdülkadir Kuday yaşamını yitirdi. Ölümü normal bir ölüm değildir. Abdülkadir Kuday öldürüldü. Avukatlar birçok yere başvuru yaptı tahliye edilmesi için ama tahliye edilmedi. Abdülkadir Kuday için ATK tek başına kalamayacağı yönünde rapor vermesine rağmen ‘toplum için tehlikedir’ diyerek tahliye edilmedi. 2015’den bu yana Kürt sorunu için devlet savaş kararı verdi ve her yerde savaş başlattı. Siyasi tutsaklar bu savaşla beraber ağır baskıyla karşı karşıya kaldı. Düşman hukuku uyguluyorlar. Biz bunları kabul etmiyoruz. Demokrasi, insan haklarından bahsedenler hasta tutsaklardan hiç bahsetmiyorlar. Elimizden geldiğince her yerde bu yaşananları anlatacağız tutsakları içeride yalnız bırakmayacağız” dedi.
‘Komplonun 26’ncı yılında komplocular kaybedecek’
Ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek, aylardır Türkiye ve Kürdistan cezaevleri önünden “Özgürlüğe ses ver” eylemi gerçekleştirerek tecrit politikalarını protesto ettiklerini söyledi. Çiçek, “Hapishanedeki tutsaklar başta olmak üzere halka ölüm politikalarını reva görenler kendi iktidarını ayakta tutmak için ezilen halkların hayatıyla adeta oynuyor. Hapishanelerde arkadaşlarımıza ölümü dayatanlar bilsin ki bizler özgürlük mücadelesinde ısrar edeceğiz. Abdülkadir Kuday yoldaşımızı kaybettik. Hani ‘Müslümanız’ diyorlar ya Abdülkadir’in son isteği çocukları ile vedalaşmaktı. İktidar çocukları ile vedalaşma hakkını çok gördü ama çetelerin çocuklarına kol kanat geriyor. Bu iktidar tarihin çöp sepetine gidecek. Her türlü şatafatı yaşarken halka açlığı, göçü dayatmaktalar. İnatla özgürlüğe ses ver. İdamı kaldırdım diyen hükümet devrimci tutsaklara fiili ölümü dayatmakta. Sayın Öcalan’ın hapishane koşulları başta olmak üzere cezaevleri ölüm koridoru haline getirilmiş. Katıksız Kürt düşmanlığı yapanlar bilsin ki Kürt halkı sizin katliamcı zihniyetinize boyun eğmedi ve demokrasi mücadelesinde öncü güç oldu siz bundan korkuyorsunuz. Zulmünüz artsın ki direnişimiz büyüsün. Bu topraklarda özgürlük mücadelesi kazanacak. Demokrasi mücadelesini ve özgürlük yürüyüşünü büyüteceğiz. 13 Ekim’de tecrit politikalarını protesto etmek ve Sayın Öcalan fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü için miting yapılacak. Komplonun 26’ncı yılında komplocular kaybedecek bizler kazanacağız” diye vurguladı.
Eylem sloganlar ile son buldu.
İSTANBUL