Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu, Ahmet Nesin hakkında açılan davada beraat kararı çıktı
Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanışmak amacıyla başlatılan Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katıldıkları için “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılanan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Gazeteci-Yazar Ahmet Nesin’in onuncu duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, Fincancı ile müdafileri hazır bulunurken, yurtdışında bulunan Önderoğlu ve Nesin duruşmaya katılmadı. Duruşmayı, HDP Milletvekili Ahmet Şık, gazeteciler Şanar Yurdatapan, Barış İçin Akademisyenler, Norveç PEN, IPI, AB Delegasyonu, Article 19, RSF ve Britanya Elçiliği ile çok sayıda kişi izledi.
Duruşmada ilk olarak söz alan savcı, önceki duruşma verdiği mütalaasını tekrar etti. Ardından söz alan Fincancı, hazırlan yargı reformu paketinin beklenmesi talebiyle süre istedi. Mahkeme heyeti, önceki celse savunma için süre verildiğini, bu nedenle süre verilmesi talebinin reddine karar verdi. Ardından savunmasına devam eden Fincancı, “Biz Dünya Basın Özgürlüğü gününde Özgür Gündem’e yönelik baskılar karşısında bir dayanışma ortaya koyduk” dedi. Özgür Gündem 30 Mayıs 1992’de yayın hayatına başladığını, o tarihten bu yana kapatmalarla, baskılarla geçen bir yayıncılık yaptığını belirten Fincancı, katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabir ve yöneticilerinin isimlerini saydı.
17 yıl aradan sonra Özgür Gündem’in 2012’de yeniden yayın hayatına başladığını hatırlatan Fincancı, “Bu süreci ne kadar önemli bulduğumuzu, düşünce özgürlüğünü ne kadar önemli bulduğumuzu 100 insan bir araya gelerek gösteriyoruz” dedi.
‘Devleti eleştirmeliyiz’
Fincancı, “Sadece aklımızı kullanmamız yetmez, bu aklımızı sorumluca kullanmamız lazım. Devleti eleştirmeliyiz. Eleştiremiyorsa sorumlu yurttaş olamayız. Bir insan hakları savunucusu olarak sorumlu yurttaş görevimi yaptım. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye belirtti.
Ardından Avukat Tora Pekin, ifade özgürlüğünü konu alan bir davanın Anayasa Mahkemesi’nde karara çıkmak üzere olduğunu ifade ederek, AYM’nin vereceği kararın beklenilmesini istedi.
‘Yargı reformunu beklemeye gerek yok’
Mahkeme başkanı taleplere karşı “Mahkumiyete bir koşullanma hissediyoruz. Biz yargı reformunu ve AYM’nin kararını beklemeksizin yargılamaya devam edelim. Beklememize gerek yok. Biz hakimiz. Bizim de kendimize göre bir irademiz var. Yargı reformuna gerek yok, AYM kararını beklemeye de gerek yok, bireysel başvuruyu beklemeye de gerek yok. Son kez süre verdiğimizi belirtmiştik. Biz de ona göre kararımızı verelim” ifadesini kullandı. Pekin savunmasını sonlandırarak, eski beyanlarını tekrar ettiğini ifade etti.
Ayşe Çelik kararı
Ardından Avukat Fikret İlkiz söz aldı. İlkiz, Anayasa Mahkemesi’nin Ayşe Çelik kararını hatırlatarak, verilecek kararda söz konusu kararın dikkate alınması gerektiğini dile getirdi. Ardından konuşan Avukat Özcan Kılıç, “Hakikat ve gerçekten kopmamanız gerekiyor. Yargı paketinin çıkacağına dair hükümet tarafından somut açıklamalar var. Bunların beklenilmesi gerekiyor” dedi.
Avukat Meriç Eyüboğlu, süre verilmemesinin savunma hakkının ihlali olacağını ifade ettiği sırada mahkeme başkanı, “Bireysel başvuru sonucu beklemeksizin, bu konuda nihai bir karar verdiğimizi belirttik” dedi.
‘Çağlayan tesisleri’
Son sözü sorulan Fincancı, “Öncelikle bunların bu ülke için bir yük olduğunu söylemenize sevindim. Her günümüz Çağlayan tesislerinde geçiyor. Bir hekim olarak çok sağlıksız bir buluyorum. Ben zaten beraat kararı ifadesini de doğru bulmuyorum. İşlemediğimiz bir suçu insan hakları mücadelemize bir engel olarak görüyorum. Bu yargılamayı bir zaman kaybı olarak görüyorum. Ben suçsuzun. Burada bir suç tanımlanacaksa ifade özgürlüğünü engellemenin bir suç olduğunu bir kez daha söylemek isterim” diye konuştu.
Verdiği kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, suç koşulu oluşmadığını belirterek, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi.