Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılma talebine ilişkin ‘Her şeyden önce Türkiye’ye yaptırım uygulayanların bu süreç içerisinde bir güvenlik örgütü olan NATO’ya girmelerine biz ‘evet’ demeyiz’ sözlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı
Özerk Yönetim’in açıklaması şöyle:
“AKP hükümetinin bölge halkına, yapılarına ve özellikle Kürt halkına yönelik ırkçı, inkârcı ve şovenist politikaları kamuoyunda bir kez daha netlik kazandı. Uluslararası hukuk örgütlerinin delilleri, Türk devletinin Selefi cihatçı gruplarla iş birliği yaparak bölge halklarına karşı işlediği savaş suçu ve insanlığa karşı suç boyutuna kadar inen suçların en görünür göstergesidir.
Aynı zamanda Ortadoğu’daki bu gruplarla ve özellikle terör örgütü IŞİD, Cebhet El-Nusra, Heyet Tahrir El Şam gibi olan ilişkisinin seviyesini de gösteriyor. Türk devleti bunu yaparak bölgede inkârcı, ırkçı ve diktatörlük standartlarına uygun yeni politikalar geliştirmeye, bölgeyi ve dünyayı uzun vadeli tehlikeli savaşlara sürüklemeye çalışmaktadır.
AKP’nin iç ve dış politikasının bir parçası olarak Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini reddeden bir açıklama yaptı. Erdoğan’ın, DSG ile birlikte IŞİD ve terörle mücadele için uluslararası çabalara katılan ülkelere karşı kendi siyasi şantaj standartlarına uygun dünya politikaları izlemek istediğinin bir başka işaretidir. Öte yandan, bölge halkının, özellikle de Kürt halkının mücadelesini ve uluslararası hukuka, insan hakları hukukuna uygun insan hakları hareketini şovenist ve terör eylemleri olarak göstermeye çalışıyor.
NATO’nun politikalarına uygun hareket edebileceği bir ortam yaratmaya çalışıyor. Erdoğan’ın politikaları, dünya terör sistemine ve onun gizli hücrelerine karşı uluslararası çabaları zayıflatacak, terörü yeniden canlandıracak ve demografiyi değiştirmek, bölgeyi ve dünyayı daha tehlikeli savaşlara sürüklemek için diktatörce politikalarını uygulayacaktır.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, bölgede yaşayan tüm halklar ve uluslararası kamuoyu ile birlikte IŞİD gibi terör gruplarını yok etmek, Suriye’de ve Ortadoğu’da kalıcı istikrar ve barış ortamını sağlamak için çabalarını sürdürmektedir. Öte yandan dünya kamuoyuna Erdoğan’ın NATO’yu kendine göre dizayn etme çabalarına karşı harekete geçme çağrısında bulunuyoruz.” HABER MERKEZİ
Asselborn: Erdoğan, ‘pazar mantalitesine’ sahip
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Alman basın organlarında Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itirazı ile ilgili Alman ikinci kanalı ZDF’de konuşan Asselborn, Türkiye’deki pazarların ne şekilde işlediğini herkesin bildiğini belirterek, “Erdoğan’ın mantalitesi bazen bunu andırıyor” diye konuştu. Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki aleyhte tutumunun Kürt meselesi ile ilgili olduğu konusunda tereddütleri bulunduğunu belirten Asselborn, konunun daha çok ABD’den F-16’ların sevkiyatı ile ilgili olduğunu öne sürdü. Asselborn, “Erdoğan’ın fiyatı yükseltmeye ve F-16’ların sevk edilmesi için baskıyı artırmaya çalıştığını düşünüyorum” diyerek bunun “tehlikeli bir oyun” olduğunu dile getirdi.
Erdoğan: ikna etmeye gelmesinler
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ NATO’ya üyelik başvurusunu görüşmek için Türkiye’ye heyet göndereceklerini duyuran İsveç ve Finlandiya’ya yanıt vererek, “Bizi ikna etmeye geleceklerse gelmesinler. Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar” dedi. Erdoğan, Finlandiya ve İsveç’in NATO adımına ilişkin, “Teröristleri teslim etmeyeceklerine dair mesajları var. Bu iki ülkenin NATO’ya girmelerine ‘Evet’ demeyiz” dedi. İsveç’in Türkiye’yi ikna ziyaretine ilişkin ise, “Kusura bakmasınlar, yorulmasınlar” ifadelerini kullandı.
Oluç: Kürde düşman
HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç, basın toplantısında İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine ilişkin iktidarın tutumunu eleştirdi. Oluç, “Bu iktidar dünyada nerede bir Kürt varsa orada düşmanlık yapmayı görev edinmiş durumda. İsveç’te, Finlandiya’da, Almanya’da, Hollanda’da, Japonya’da, Çin’de nerede varsa, orada da Kürtlere düşmanlık etmek üzere kurgulanmış bir anlayış, NATO üyeliği meselesini bile Kürtler üzerinden tartışan bir iktidar durumu hazindir, içleri acıtıyor. Bu ülkede 15 milyondan fazla Kürt yurttaşımız yaşamaktadır. Bu iktidar bu gerçekliğin üzerini örtemez. Bu iktidar davranışı ile bu gerçeğin üzerini örtmeye çalışıyorsa bunun da hiçbir karşılığının olmayacağını söyleyelim. Şimdi bakın camdan bir kulede oturacaksınız oraya buraya taş atacaksınız öyle mi? Siz o camdan kule içinde otururken bir başka iktidar da sizin iktidarınızın El Nusra, IŞİD, El Kaide, HTŞ ile ilgili ilişkilerini gündeme getirip belgelerle ortaya koymaya başlarsa ne olur haliniz? Onun için dış politikayı bugüne kadar yanlış zeminde sürdürdünüz, aynı yanlışı sürdürmemeyi tavsiye ederim” dedi.
Putin: Tehdide göre yanıt veririz
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önceki gün Moskova’da düzenlenen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında, Rusya’nın Finlandiya veya İsveç ile bir sorunu olmadığını dile getirerek, “NATO’nun İsveç ve Finlandiya’ya genişlemesinde Rusya’ya doğrudan tehdit yok ancak askeri altyapının bu bölgeye genişletilmesi yanıtımızı tetikleyecek” dedi. Putin, NATO askeri güçleri ve silah sistemlerinin bu iki ülkenin topraklarına konuşlandırılmasıyla oluşabilecek tehdide göre verecekleri yanıtı belirleyeceklerini sözlerine ekledi.