Son dönemdeki intihar vakalarını değerlendiren Prof. Dr. Haluk Savaş, kişisel olarak karşılaşılan aşırı ekonomik sorunların intihara yol açabileceğini belirterek, ‘Özensiz haber intihara teşvik edebilir. Bu haberlerin oldukça dikkatli verilmesi gerekir’ ifadesini kullandı
Giderek derinleşen ekonomik krizle birlikte son dönemde peş peşe yaşanan intihar vakaları dikkati çekiyor. İstanbul Fatih’te yaşları 48 ila 60 arasında değişen 4 kardeşle başlayan intiharlara, sonrasında Antalya’da anne, baba ve iki çocukları ile yine İstanbul Bakırköy’de anne, baba ve 7 yaşındaki çocukları eklendi. Yaşanan bu ölümler sonrası siyanür bileşiklerini içeren maddelerin halka satışına yasak getiren düzenleme, Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın onayına sunuldu.
Psikiyatri/Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Savaş, yaşanan bu intihar vakalarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Hamdulah Kesen’e değerlendirdi.
İntihar, yani kişinin kendi yaşamına son verme isteğinin birçok psikiyatrik hastalığın tabii sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Savaş, yine ciddi hayal kırıkları ve keskin kriz anlarında da intihar davranışı ile karşılaşıla bilineceğini kaydetti.
‘İntiharların yüzde 90’ı psikiyatriktir’
Özellikle bipolar bozukluk, şizofreni, depresyon, alkol ve madde bağımlılıkları gibi hastalıkları olan kişilerin intihar eğiliminin yüksek olduğunu vurgulayan Savaş, “Bu hastalıklarda yüzde 60 ve 70 dolaylarında ‘intihar düşüncesi’ oluyor. Yüzde 30 ila 40 oranında ‘intihar girişimine’ dönüşüyor. Yüzde 10 ve 15 oranında da ‘intiharla’ neticeleniyor. Yani bu kişiler ölüyorlar. Bu 4 hastalık psikiyatride intiharın en önemli nedenleri olarak ortaya çıkıyor. İntihar davranışı yüzde 90 psikiyatrik hastalıklarla ilişkili bir davranıştır” dedi.
Savaş, bu yüzden intihar edeceğini ifade eden kişinin mutlaka psikiyatri uzmanına ulaştırılması gerektiğinin altını çizdi.
Son dönemde Türkiye’de yaşanan toplu ölümler üzerinde durup, toplu intiharların birkaç türlü olduğunu söyleyen Savaş, yaşanan bu ölümlerin toplu intihar olmayabileceğini kaydetti.
Savaş, “Aile içinde baskın olan bir kişi evin içinde herkesi öldürüp en sonunda kendini de öldürüyor olabilir. Çarpık/hastalıklı düşünceleri nedeniyle” diye belirtti.
Örneğin ‘benim ölmem lazım’ diye düşünen bir annenin, ‘ama ben ölürsem çocuklarım aç kalır, zorluk çekerler’ diye önce çocuklarını öldürüp, sonra intihar edebileceğini belirten Savaş, “Geriye kalanların açlık ve sefalet çekeceği korkusu ve endişesiyle böyle bir eyleme girişebilirler. Çünkü intihara yol açan düşünceler ‘psikotik’ olabilirler. Yani akli muhakemenin bozulduğu süreçlere aittirler. Bize manalı gelmeyen ama onlara anlamlı gelebilecek tuhaf bağlantılarla, düşüncelerle bu davranışa girişebilirler. Diğer yandan kişisel olarak karşılaştıkları aşırı ekonomik sorunlar intihara yol açabilir. Toplumdaki genel ekonomik bozulmanın tek başına bir intihar nedeni olamayacağını rahatlıkla söylebilirim. Duruma eşlik eden ağır psikiyatrik tablolar bunu daha fazla tetikler” dedi. Savaş, intihar edenlerin çoğunun daha önceden intihar edeceğini ifade ettiğini de ekledi.
Bu tür haberlerin veriliş biçimi üzerinde de duran Savaş, özensiz haberin kişileri intihara teşvik edebileceğini kaydetti. Bu konuda Goethe’in kaleme aldığı “Genç Werther’in Acıları” kitabını örnek gösteren Savaş, kitabın yayınlanmasından sonra Avrupa’da kitabı okuyanlar arasında intihar davranışının ortaya çıktığını hatırlatarak, intihar haberlerinin oldukça dikkatli verilmesi gerektiği uyarısında bulundu.