‘Vejînek ciwan/Genç Diriliş’ şiarıyla kongresini gerçekleştirecek olan DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Saykan, kongrede özel savaşa karşı toplumsal yaşamı savunacaklarını söyledi
Selman Çiçek
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gençlik Meclisi, 24 Aralık’ta 1. Olağan Kongresi’ni Amed’de gerçekleştirecek. “Vejînek ciwan/Genç Diriliş” şiarıyla Geterler Düğün Salonu’nda gerçekleştirilecek kongrenin hazırlıkları sürürken, birçok ilden kongreye binlerce gencin katılımı bekleniyor. DEM Gençlik Meclis üyesi Mehmet Halis Saykan, kongreye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
24 Aralık’ta Amed’de kongrelerini “Vejinek Ciwan” şiarıyla gerçekleştireceklerini söyleyen, Saykan, Vejîn’in Kürtçe bir kelime olduğunu ve anlamının diriliş, dirilmek olduğunu belirtti. Gençliğin ise değiştiren, dönüştüren, kendini yenileyebilen bu anlamıyla küllerinden tekrar doğabilen enerjiye sahip olduğunu söyleyen Saykan, “Tarihi ve kritik bir dönemden geçiyoruz. Mevcut siyasal süreçte gençliğin kendini yenileme ihtiyacı var. Şiarımız bu ihtiyaca işaret etmektedir” diye konuştu.
İktidarın korkusu gençlik
İktidarın son dönemlerde gençlik üyelerine dönük saldırılarını da değerlendiren Saykan, “Örgütlü, bilinçli ve sorumluluk alan gençlerin iktidarın korkusu olması bir gerçektir. İktidar gençliğin tarihsel geleneğinin direniş ve diriliş ile dolu olduğunu çok iyi biliyor. Bu direnişin, onun çıkarcı politikalarının önündeki en büyük engel olduğunu da biliyor. Bunu iyi bildiği için de en başta gençliği hedef alıyor. Özellikle kongremizi kamuoyuna duyurduğumuz günden beri, neredeyse her bölgede gençlik meclisi üyelerimize saldırılar artıyor. İktidar çalışmalarımızı kriminalize ederek, kongremizi gerçekleştirmemize engel olmak istiyor. Mahalle, sokak, park veya meydanlarda yaptığımız çalışmalara katılan arkadaşlarımız taciz, tehdit ediliyor. Buna benzer birçok engelleme girişimine maruz kalıyoruz” diye belirtti.
Gençlik mücadelesidir
“Gençlik özgürlük mücadelesinin öncüsüdür” diyen Saykan, sadece kongre çalışmalarıyla sınırlı bir mücadelelerin olmadığını, gençliğin mücadelesinin tarihi bir mücadele olduğunu söyledi. Kurdistan halkının yüz yıldır esaret altında olduğuna dikkat çeken Saykan, “Yüz yıldır fiziki savaşın yanında, mücadeleyi yürüten gençliğe karşı aynı zamanda özel savaş politikaları da uygulanıyor. Kürdistan halkı ve gençleri bir yandan yoksulluk öteki yandan yoksulluktan kaynaklı zorunlu göç ile kıskaca alınmış durumdadır. Bugün Kürt gençlerinin çoğunluğu metropol illerde kendi kültür ve dillerinden uzaklaşmakla beraber, Türk sermayesi içerisinde ucuz iş gücü haline getirilmiştir. Kürt çocukları bu illerde eğitim gördüğünde hem zorbalığa maruz kalıyor hem de Türk eğitim sistemine uygun bir zihin dünyası aşılanıyor. İktidar hegemonya yaratarak, kişileri istediği kalıba sokarak, gün sonunda gençleri hizmetkârı haline getirmek istiyor. Çocuklar, daha çocukken özel savaşa maruz kalıyor” sözleri ile iktidarın özel savaş politikalarına dikkat çekti.
Yaşamı güçlendireceğiz
Kurdistan’ın özel savaşın merkezi haline getirildiğini söyleyen Saykan, Türkiye’de de özel savaş politikalarını çok incelikli yürütüldüğünü, neredeyse bütün şehirlerde yaygın bir şekilde uyuşturucu kullanımı söz konusu olduğunu ve genç kadınların fuhuşa sürüklendiğini söyledi. Gençliğe iradesiz ve yoz bir yaşam dayatıldığına vurgu yapan Saykan, “Kongre süreciyle Kurdistan ve Türkiye gençliğine dayatılan adaletsiz ve özgür olmayan bir yaşamın önündeki engelleri kaldırmak ve mücadeleyi daha da toplumsallaştırma perspektifiyle hareket edeceğiz. Özel savaşa karşı toplumsal yaşamı güçlendireceğiz. Bu anlamıyla da kongremizin kendisinin bütünüyle özel savaşa karşı en büyük cevap ve kararlaşma olacağını söyleyebiliriz. Bu çerçevede daha fazla gençle buluşacak, ailelerle ortaklaşacak, uyuşturucuya ve fuhuşa her türlü özel savaş politikasına karşı en büyük kararlaşmayı gerçekleştireceğiz” dedi.
Tecride tepki
Cumhuriyet tarihinden beri Kürt sorununun çözümsüz bırakıldığını söyleyen Saykan, bu çözümsüzlük hali, Kürt sorununu evrensel bir sorun haline getirdiğini belirtti. Kürt sorununu çözümsüz bırakmak isteyen kapitalist hegemonyanın, bugün Türkiye’ye gardiyanlık görevi vererek, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı rehin tuttuğuna dikkat çeken Saykan, “Hiçbir şekilde 34 aydır Kürt Halk Önderinden haber alınamıyor. Soykırımcı-Tecrit-İşkence sistemiyle aslında başta Kurdistan ve Türkiye olmak üzere, tüm Ortadoğu halkının barış, demokrasi ve özgürlük hakkı engelleniyor. Bu temelde; mutlak ve insanlık dışı tecride karşı dünyanın birçok ülkesinde ‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm’ başlığıyla bir kampanya başlatıldı. Bizler de Kürt Halk Önderinin fiziki özgürlüğünü savunuyoruz. Eğer barış istiyorsak sorunun muhatabı İmralı Cezaevi’nden çıkarılmalıdır. Gerçekçi ve çağdaş bir demokrasinin bütün öznelerinin talebi budur. Gençlik olarak, bizlerin de talebi budur. Kongremiz bu yönüyle tarihidir. Kongreyle birlikte özgürlük yürüyüşümüzü ve iddiamızı büyüteceğiz. Tüm dünya devrimci, demokrat güçleri buna karşı kampanya yürütürken elbette gençlik bu sürecin öncüsü pozisyonunda olacak. Tecride karşı alınan pozisyon bugün için turnusol işlevi görmektedir. Dolayısıyla gençlik meclisimiz bu perspektifle mücadele hattını oluşturacaktır” diye konuştu.