Gazeteci Mervan Özdemir, KDP’nin fiili bir şekilde savaşa dahil olduğunu belirterek, Türkiye’nin KDP’den PKK’ye karşı savaşın resmi ilanını istediğini söyledi
Türkiye’nin KDP işbirliğinde Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük başlattığı saldırılar, karadan ve havadan bombardımanlarla devam ediyor. 14 Nisan 2022’de bölgeye dönük başlatılan saldırılarda, şimdiye kadar binlerce kez yasaklı bombalar ve kimyasal silahlar kullanıldı. Saldırılarda istediği sonucu elde edemeyen Türkiye, yıllar sonra Dışişleri Bakanlığı düzeyinde Federe Kurdistan Bölgesi ve Irak’ı ziyaret etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yaptığı ziyarette, bölgeye dönük saldırılar, su ve petrol sorunları masaya yatırıldı. Fidan’ın ziyaretini ve ve perde arkasını değerlendiren gazeteci Mervan Özdemir, KDP’nin açığa çıkan halk tepkisiyle Türkiye’nin isteklerini yerine getiremediğini söyledi.
KDP aktif şekilde operasyonlarda
Türkiye’nin 2 yıldır tüm imkan ve tekniği ile bölgeye saldırdığını ifade eden gazeteci Özdemir, hiç bir ilerleme kaydedilmediği çok net bir şekilde ortada olduğunu söyledi. KDP’nin bu savaştaki rolü ve misyonun merak edilen konulardan biri olduğunu söyleyen Özdemir, “Elimizdeki son verilere göre; Türk devleti savaşın başından bu yana KDP’nin aktif bir şekilde operasyonlarda yer almasını talep etti. Görünen o ki talepler önemli oranda karşılanmış durumda. Bu taleplerin nasıl karşılandığını, KDP’nin sergilemiş olduğu pratiklerden anlayabiliyoruz. KDP Türk askerlerini kendi araçlarıyla gerilla alanlarına taşıyor. KDP’nin karadan koordinasyonlar yaptığını ve istihbarat desteğini sağladığını biliyoruz. Yine gerillanın hareket alanlarını kısıtlayarak Türk devletinin daha rahat bir şekilde hareket etmesi olanaklarını yarattığını biliyoruz” dedi.
KDP Türk devletine öncülük ediyor
Halkın KDP’nin PKK’ye karşı yapmak istediği savaş ilanının önüne geçtiğini ifade eden Özdemir, “KDP Türk devletiyle omuz omuza değil, Türk devletine öncülük ediyor. Türk askerinin savunmasını yapıyor. Türk devleti, KDP’den Kurdistan Bölgesi Hükümeti adına tüm güvenlik kurumlarının bu operasyonlarda yer almasını istiyordu. Ancak halkın KDP’ye karşı geliştirdiği tepki, bu isteklerin boşa çıkmasına ve KDP’nin geri adım atmasına neden oldu. KDP, Kurdistan bölgesi hükümeti adına bütün partileri, asayiş güçlerini ve pêşmerge güçlerini de dahil ederek, PKK’ye karşı bir savaşın ilanını yapmak istiyordu. Ancak bu durum halkın tepkisi nedeniyle gerçekleşmedi. Dolayısıyla halk tepkisiz kalsaydı ve KDP’nin PKK’ye karşı geliştirdiği kara propagandasının bir parçası haline gelseydi, KDP fiili olarak içerisinde yer almış olduğu bu savaşın, resmi ilanını da gerçekleştirmiş olurdu. Ancak bu şu an gerçekleşmiş değil” ifadelerini kullandı.
Savaşın resmi ilanı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Barzani ailesiyle gerçekleşmiş olduğu görüşmeyi de değerlendiren Özdemir, “Bu görüşme, Türk devletinin savaşın başından beri KDP’nin resmi bir şekilde Kurdistan bölgesinin tümünü de dahil edeceği bir savaşın ilanı talebiyle ilgiliydi. Elbette ki bu yönden farklı görüşler ortaya çıkmış. KDP’nin Türk devletinden bazı beklentilerinin olduğu ifade ediliyor. Fidan’ın KDP’yi Kurdistan bölgesinin tümünü bu savaşın içerisine çekmek istediği konuşuluyor. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde Türk devletinin 2 yıldır gerçekleştiremediği bu isteğini, KDP’nin gerçekleştireceğine dair adımların atılmasına dönük beklentiler de var. KDP bu savaşın fiili olarak içerisinde yer alan en önemli taraflardan birisidir. Bu konuda çok bilgi ve belge var. Ancak gelinen aşamada herkeste şu kaygı oluştu: KDP savaşa mı dahil oluyor? Özünde zaten savaşın içinde. KDP’nin payına düşen tek bir şey kaldı. Saldırılara PKK’nin karşılık vermesini bekleyerek, PKK’ye karşı resmi bir savaşın ilanını gerçekleştirmesi bekleniyor. Kurdistan bölgesinde KDP ile gerçekleştirilen görüşmelerin özeti bu şekildedir. KDP’yi daha aktif bir şekilde bu savaşın içine çekme ve KDP’yi bu savaşın resmi ilanını yapmaya zorlamaktır. Önümüzdeki günlerde bunun nasıl sonuç alacağını daha net göreceğiz” diye belirtti.
Bağdat’ın yaklaşımı
Bağdat’ın Türkiye’nin bölgedeki varlığından rahatsız olduğunu vurgulayan Özdemir, “Türk devletinin kışın çekilmesi beklenen alanlara KDP güçlerinin yerleştirilmesi stratejisinin olduğu yönünde bilgiler var. Türk devleti ve KDP koordineli hareket ederek, Irak ile KDP arasında görüş ayrılıklarının yaşanmasına neden olmayı amaçlıyor. Özellikle Şii çevrelerinin Türk devletinin Irak topraklarının egemenliğine yönelik gerçekleştirdiği bu saldırılara karşı tepkili olduğu biliniyor. Zira Şiilerle gerçekleştirilen görüşmelerde, Şii lider ve önderler bu konuda Türk devletine tepkilerini basın yoluyla da kamuoyuna duyurdular. Türk devleti, Dicle ve Fırat nehri üzerinden Irak’ı PKK’ye karşı saldırılara sürüklemek istedi. Ancak bunların hiç birinin amacına ulaşamadığı ortadadır.”
Kaynak: MA