Özak Tekstil işçileri, fabrikada kötü şartlarda çalışmanın yanı sıra şiddet ve mobbinge uğradıkları için direnişe geçtiklerini, taleplerinin yerine getirilinceye dek mücadelelerinin sürdüreceklerini söyledi
Baskılara karşı Özak Tekstil Fabrikası işçilerinin iş bırakma eylemleri 24’üncü gününde devam ederken işçiler, çalışırken çok kez baskıya uğradıklarını ve taleplerinin yerine getirilmeden eylemlerini bitirmeyeceklerini söyledi. İşçiler, “İçeride patron, dışarıda vali baskı uyguluyor” dedi.
Riha’da (Urfa) 1’inci Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan Özak Tekstil Fabrikası işçileri, 28 Kasım’da baskı, tehdit ve işten çıkarılmalara karşı iş bırakma eylemine başladı. Yaklaşık 700 işçinin çalıştığı Özak Tekstil’de 500 işçi, haklarını aramadığı gerekçesiyle Hak-İş’e bağlı Tüm Dokuma, İplik, Trikotaj ve Giyim Sanayii İşçileri Sendikası’ndan (Öz İplik-İş) istifa ederek Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’na (BİRTEK-SEN) üye oldu. Bunun üzerine patron ve eski sendikanın baskısıyla işçiler istifa ettirilmeye çalışıldı, bir kadın işçi işten çıkarıldı. Baskılara karşı iş durduran işçilerin, işverenler tarafından çağrılan jandarma eliyle dışarı çıkarılmak istenmesi sonucu direniş başladı.
Eylemlerini fabrikanın önünde başlatan işçiler, eylemleri sırasında çok kez saldırıya uğradı, gözaltına alındı. Talepleri yerine getirene kadar eylemelerini sürdüreceklerini belirten işçiler, yaşadıklarını JİNNEWS’e anlattı.
Şiddete ve mobbinge maruz kaldı
Özak Tekstil’de çalışan Şeyma Çavur, iş bırakma eylemine aynı yerde çalıştıkları bir kadın arkadaşlarının kimi bahanelerle işten çıkarılmasıyla başladığını belirtirken, işyerinde birçok kez baskıya, şiddete ve mobbinge maruz kaldıklarını ifade etti. İşyerinde maruz kaldıkları bu şiddete karşı bütün çalışanların birlik olup BİRTEK-SEN’de örgütlendiğine değinen Çavur, iş bırakma eylemine bu şekilde başladıklarını söyledi.
Çavur, jandarmanın eyleme başladıkları ilk günden beri barikatlar kurduğunu kaydederken, hiçbir gerekeçe olmadan müdahale ettiklerini ve günlerce gözaltına kaldıklarını söyledi.
Fabrikanın işten çıkan bir arkadaşlarına tazminat teklif ettiğini ve kendilerini de arayıp işten çıkaracaklarını, karşılığında tazminat vereceklerinin söylendiğini paylaşan Çavur, direnişlerini, fabrika taleplerini yerine getirene kadar sürdüreceklerini vurguladı.
Kötü şartlarda çalışıyorduk
Özak Tekstil Fabrikası’nda çalışan bir diğer kadın Beyza Nur da direnişlerinden asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Seslerini her yere duyurmak istediklerini belirten Nur, “Fabrikada 7 aydır çalışıyorum. Şimdiye kadar birçok tehdide ve mobbinge maruz kaldım. Hasta olduğum zaman izin vermiyorlardı. İçeride birçok arkadaşımız da psikolojik şiddete maruz kaldı. Orada kötü şartlarda çalışıyorduk. Bir arkadaşımızı küçücük hataları bahane edip sendikadan dolayı işten çıkardılar. Biz de aynı durumu yaşamamak için bütün baskı ve şiddete karşı iş bırakma eylemine başladık” ifadelerine yer verdi.
İçeride işverenin, dışarıda valinin baskısı olduğunu söyleyen Nur, “Jandarmalardan yemediğimiz cop, tazyikli su kalmadı. Bize biber gazı sıktılar. Milletvekilleri yanımızda olmasına rağmen onları hiçe sayarak üstümüze geldiler. Birçok arkadaşımız yaralandı. Vali patronun yanında. Önce fabrikanın önünü kapattılar, sonra caminin önünü. Sonra da bizi organize kapısının önünden dışarı attılar. Yine de burada eylemimize devam ediyoruz” sözlerini kullandı.
Boyun eğmeyeceğiz
Fabrikanın kendilerini kandırdığını kaydeden tekstil işçisi Berivan Karakurt, “Bizim çıkışımız verilmemesine rağmen, içeriden arayıp ‘Çıkışınız verildi, gelin tazminatınızı alın’ dediler. Halbuki öyle bir şey yok. Sırf bize bilmediğimiz maddeleri imzalatmak için tazminatsız ve hakkımızı almadan bizi göndermeleri için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar” dedi. Berivan, yapılan baskılara hiçbir zaman boyun eğmeyeceklerini ifade etti.
Haber: Pelşin Çetinkaya