YPJ fotoğraflarıyla kendini ihbar eden insan hakları avukatı Margaret Owen, Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesinin Kürt kadınlara topyekûn saldırı olarak değerlendirdi
HDP, Amed Milletvekili Semra Güzel, 2014 yılında çektiği fotoğraflar nedeniyle hedef alınmasının ardından 1 Mart’ta milletvekili dokunulmazlığı kaldırıldı. Güzel, hakkında fotoğraflar nedeniyle “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan dava kapsamında 3 Eylül’de tutuklandı. Meclis Karma Komisyon’da verilen kararın Genel Kurul’a getirilmesiyle 22 Aralık’ta yapılan oylamada, Güzel’in milletvekilliği düşürüldü. Kürdistan’da Barış İnisiyatifi ve Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi bünyesinde çalışmalar yürüten insan hakları avukatı Margaret Owen, Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesinin kadınlara yönelik topyekûn savaşla bağlantılı olduğunu belirterek, kadınları hedef almanın etnik temizlik amacı taşıdığını vurguladı.
Fotoğrafla ihbar etti
PKK’nin “terör” listesinde tutulmasının Kürtlere yönelik baskılara yol açtığını dile getiren Owen, “Bu durumu protesto etmek için 90 yaşında bir insan hakları avukatı olarak defalarca İngiltere Başsavcısı’na Rojava’da YPG ve YPJ’li gençlerle çekilmiş fotoğrafımı gönderip, kendim hakkında suç duyurusunda bulundum. Çünkü kanunda eşitlik ilkesi de var değil mi? Ama IŞİD’le savaşan gençleri yargılayanlar, Türkiye’nin IŞİD’le ilişkisini protesto eden Kürtleri yargılayanlar, benim evimi basmadı, beni yargılamadı. Semra Güzel ile ilgili haberi gördüğüm zaman, fotoğrafımı tekrar başsavcılık makamına gönderip, yeniden tutuklanmamı talep ettim. Henüz talebime bir yanıt alabilmiş değilim” dedi.
Kürt kadınlarına topyekûn saldırı
Kürt kadınların sürekli hedef alındığını dile getiren Owen, şunları söyledi: “Kadın devriminin 10’uncu yılının kutlamasından dönen 3 kadının Türk SİHA’larıyla katledildi. Nagihan Akarsel evinin önünde 11 kurşunla katledildi. Türkiye’nin kimyasal saldırılarını sorguladığı için Şebnem Korur Fincancı tutuklandı. Leyla Güven ve daha pek çok Kürt kadın siyasetçi cezaevlerine konuldu. En az Kürt kadınlarını hedef alan Türkiye kadar cinsiyetçi bir hükümetimiz var. Çıkarları için cinsiyetçi, ırkçı olmakta bir beis görmeyen, Türkiye’nin pis işlerini yapan bir hükümetimiz var. Türkiye’deki cezaevlerinde kadınlara neler yapıldığını biliyoruz. Aysel Tuğluk’a yapılanlara, Garibe Gezer’e bakın. Bir kadına zarar vermek istiyorlarsa, bunu o kadının haysiyetine saldırarak yapabileceklerini çok iyi biliyorlar. Kadına, özellikle Kürt kadınına topyekûn bir saldırı var, bunun farkındayız ve bunun için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bunun son örneği de ne yazık ki Semra Güzel oldu.”
Mucize bir devrim
“Nedir Türkiye için gerçek tehdit?” diyen Owen,“Bir mucize olarak tanımlanabilecek Kürt kadın devrimidir. Tüm dünya için bir modeldir ve kadını merkeze koyan bu inanılmaz model bütün ülkeler tarafından benimsenmelidir. Öcalan’dan önce kimse çıkıp da ‘Kadının özgür olmadığı bir toplum özgür değildir. Kadının özgür olmadığı bir toplumda erkek de özgür değildir’ demedi. Şu anda geçirdiğim kazadan dolayı ayağa kalkamıyorum ama ayağa kalktığım gibi bir elimde Kürdistan bayrağı, bir elimde Öcalan’ın resminin olduğu bayrakla Londra sokaklarına çıkacağıma söz veriyorum” diye konuştu.
Kaynak: Gözde Çağrı Özköse /Ankara-MA