Türkiye, Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon hazırlığı içindeyken DSG’nin Araplara işkence yaptığını iddia eden görüntüler dolaşıma sokuldu. SOHR, görüntülerin sahte olduğuna dikkat çekerek amacın Kürt ve Arap çatışması yaratmak olduğunu vurguladı.
Son zamanlarda ÖSO’ya bağlı medya kuruluşları tarafından Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Araplara işkence yaptığına ilişkin görüntüler paylaşılıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), bu görüntülerin Kürtler ile Arapları birbirine düşürmek için ÖSO tarafından hazırlanan sahte görüntüler olduğuna dikkat çekti.
ÖSO kaynakları son olarak DSG kıyafetleri giymiş, Kürtçe konuşan ve Arap bir aileye işkence yapıldığını iddia eden bir görüntüyü dolaşıma soktu. SOHR, bu görüntünün tutarsızlıklar barındırdığını kaydederek, “DSG bayraklı, üzerinde asayiş yazan bir araba bulunuyor. Video sosyal medyada tepkilere neden olsa da birçok kanıt videonun sahte ve provokasyon amaçlı olduğunu kanıtlıyor” dedi.
Tutarsızlık çok
SOHR, görüntüde işkence gören insanların zoraki askerlikten kaçtıkları için buna zorlandıklarının belirtilmesine ilişkin şunları kaydetti: “DSG bünyesinde kadınlar için zorunlu askerlik yok. Ayrıca asker kaçaklarının takibi DSG’ye bağlı askeri polis birlikleri tarafından yürütülüyor ve görüntüdeki işkence yapan askerlerden farklı kıyafetler giyiyorlar. Diğer bir ayrıntı da İşkence yapan askerlerin yüzleri kapalı. Bu da DSG bünyesindeki yasaklardan biri.”
Minbic’de DSG yok
SOHR, görüntünün Minbic’de çekildiği iddiasının tutarsızlıklarına da dikkat çekerek “Şehir Minbic Askeri Meclisi tarafındna yönetiliyor ve oradada DSG bayrak ve araçlarından söz etmek mümkün değil” sözlerini kaydetti. İşkencenin ve kötü muamlenin her biçimine karşı çıktıklarını belirten SOHR, bu tür görüntülerin Fırat’ın doğusuna yönelik müdahale hazırlığına denk gelmesine dikkat çekerek, “Amaç Kürt-Arap çatışması yaratmak” ifadesini kullandı.
Canlı kalkan eylemi sürüyor
Bu arada “Güvenli bölge” tartışmaları devam ederken, Türkiye sınıra askeri yığınak yapmaya devam ediyor. Girê Spî (Tel Abyad) halkıının Akçakale’nin hemen karşısına nöbet çadırı kurarak sürdürdüğü canlı kalkan eylemi 12’inci gününe girdi. Girê Spî’nin yanı sıra Kobani’nin doğu ve batı yakalarında da nöbet çadırları açan Kürt, Arap, Ermeni ve Türkmen halkları, olası müdahaleye tetikte bekliyorlar. Bölgenin ileri gelen Arap aşiret önderlerinden olan Ehmed Süleyman, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Nazım Daştan‘a yaptığı açıklamada demokratik bir sistem oluşturduklarını, hep birlikte bu çatı altında yaşadıklarını ifade etti.
Sistemi kurdukları ilk günden beri Türkiye’nin tehdit ve saldırılarına maruz kaldıklarını anlatan Süleyman, bu demokratik yapının yıkılmak istendiğini kaydetti. Bölge halklarının tehditlere karşı savaşarak, yaşam yerlerini koruduğunu dile getiren Süleyman, “Bu gün de aynı görevi üstelenmiş bulunuyoruz. Burası bizim topraklarımız. Üzerinde biz yaşıyoruz. Daha önce de yıkımla karşılaştık. Ancak hepsinin üstesinden gelerek, demokratik, ortak bir yaşam kurduk. Bunun yıkılmasına ve saldırıya uğramasına izin vermemek için daha önce ne yaptıysak, şimdi de öyle yapacağız” dedi.
DIŞ HABERLER