19. yüzyılda kadın haklarını kendine dert edinen Emily Mary Osborn, 99 yıl önce bugün yaşamını yitirdi. Kötü şartlar altında yaşayan, mütevazi kadın karakterlerini sanat eserlerinde ön plana çıkaran ressam Osborn kariyerinde, ‘İsimsiz ve Arkadaşsız’ eseriyle zirveye çıkıyor
Emily Mary Osborn, 11 Şubat 1828’de İngiltere’nin başkenti Londra’nın Kentish Town bölgesinde, rahip Edward Osborn ve eşi Mary’nin 9 çocuğundan en büyüğü olarak dünyaya geldi. 19. yüzyıla çalışmalarıyla damga vuran Osborn, dönemin önemli ressamlarından biri olarak tarihteki yerini aldı. Osborn, eserlerinde bulunduğu bölgelerdeki kadınların yoksul, mütevazi ve toplumun baskılarına maruz kalmış yaşamlarını konu alırken, kadınların eril zihniyetin hedefi olma durumunu ve bu nedenle çaresiz bırakıldığını resmettiği eserlerinden en önemlisi olan “İsimsiz ve Arkadaşsız” (Nameless and Friendless) ile ön plana çıktı. Kadınların hak mücadelesini ve hak arayışını yaşamı boyunca kendine dert edinen Osborn, 25 Nisan 1925 tarihinde Londra’daki evinde yaşamını yitirdi.
Emily Mary Osborn’un çalışmaları
Osborn, çalışmalarını ilk kez 1851’de Kraliyet Akademisi’nde “Mektup” ve “Benjamin Goode’un bir portresi” isimli iki tabloyla sergiledi. Sonraki üç yıl boyunca sergilere 4 adet şiirsel ve edebi tablo gönderen Osborn’un tablolarından üçü ressam Alfred Tennyson, Lord Byron ve Collins’in eserlerine dayanan illüstrasyonlar oldu. Bir başka şiirsel tablosu ise “Akşam” başlıklı ruh halini yansıtan tablosuydu. 1855’te Osborn’a, “Bayan Sturgis ve çocukları” adlı eseri için bir grup gerçek boyutlu portre yapması için 200 gine ödendi ve aynı yıl “My Cottage Door” adlı çalışması kraliçe tarafından satın alındığında beğeni topladı. Bu beğeni ve para, 1856’da bir stüdyo edinmesine olanak sağladı ve ertesi yıl en ünlü ve beğenilen eseri “İsimsiz ve Arkadaşsız”ı Kraliyet Akademisi’nde sergiledi.
Osborn, 1860’tan 1870’e kadar büyük başarı elde etti ve eleştirmenlerin beğenisini kazandı. Ardından Osborn’in kraliçe tarafından satın alınan “Mürebbiye” ve “Lord Nithisdale’in Kule’den Kaçışı” eserleri ona daha eleştirel övgüler getirdi.
Aldığı ödüller
1861’de eğitim almak için Münih’e giden Osborn’in, 1862’de Kraliyet Akademisi’ndeki sergilerinin dördü de Alman temalıydı. Daha sonra 1862’de Tough and Tender Sanat Topluluğu tarafından madalyayla ödüllendirilen Osborn, 1864’te Kristal Saray’da sergilenen “Dünyanın Yarısı Diğer Yarının Nasıl Yaşadığını Bilmiyor” adlı eseriyle bir ödül daha kazandı. Osborn’un bu eseri, 60 gine ödülüne layık görüldü.
Haber: Gülistan Gülmüş/JINNEWS