Ortadoğu otokrasilerine silah satışı devam ederken Suriye, Libya, Irak, Yemen’de katliamlar BM’nin gözleri önünde sürdürüldü. Beyrut patlaması Lübnan’ı onlarca yıl geriye götürdü. İsrail, Arap cephesinde önemli mevziler kazandı
Uruguaylı gazeteci-yazar Eduardo Galeano’nun Latin Amerika için ifade ettiği gibi, küresel ve bölgesel güçler Ortadoğu’da 2020 yılında “kesik damarlar” bıraktı. 2020 krizlerle, katliamlarla takvimlendi. Birçok ülkede bölgesel devletler BM’nin, Uluslararası Adalet Divanı’nın, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin gözleri önünde katliamlar yaptı. ABD Başkanı Donald Trump’ın koltuğa oturduktan üç gün sonra Rusya’nın Astana formatı başlatmasına (ilk Astana 23-24 Ocak 2017) yol vermesi; Trump şirketleri ve destekçi sermaye grubunun ihyası için Suriye, Libya, Irak, Türkiye, Yemen eksenindeki anlaşmaları; Rusya Başkanı Vladimir Putin’in otoriter yönetimlerle yaptığı anlaşmaları; Ortadoğu’yu paramiliter güçlerin cirit alanına çevirten mutabakatlar; Astana-Soçi adı altında Suriye’de, Libya’da, dolaylı olarak Irak’ta büyüttüğü “kesik damarlar”ıyla Arap (Sünni Araplar), Kürt (ve Êzidî Kürtler), Ermeni, Süryani, Dürzi, Çerkes, Türkmen (Alevi Türkmenler) halkları için cehennem oldu.
ABD, Rusya, Çin, Almanya gibi küresel güçler ve AB ülkeleri siviller katledilirken Ortadoğu yönetimlerine silah satışları yaptı. Rojava hattı, İdlib hattı yıl boyu kanadı, yine İdlib’de ittifak güçleri birbirini vurdu.
2020’yi İran’ın dış operasyon gücü komutanına suikastle açıp İran’ın nükleer programının kilit ismine yönelik suikastle kapatan ABD-İsrail ortaklığının İran ve vekil güçlerine yönelik hamlelerinin 2021’de de süreceği söylenebilir.
Körfez ülkelerinin İsrail ile anlaşma yaparak set çekmeye çalıştığı İran’ın da Irak, Suriye, Yemen’deki vekil güçler eliyle bazı taktiksel hamlelerde bulunacağı öngörülebilir. Rusya ve Irak’ta olduğu gibi ülke başına getirilmiş istihbaratçılar pervasızlığı artırdı. Ajanların, istihbaratçıların siyasi partilerin, bakanlıkların ve ülkelerin başına getirilmesi, oligarşik kesimler dışındakiler için belalı angajmanlara girilmesinin önünün açılması demektir ki sonuçları, zorbalıklar, cinayetler, mafyatik ekonomiler, adalete zincir, ifade özgürlüğüne kelepçe, basın özgürlüğüne kilitler ve distopya zirvesi olur. Ortadoğu halklarına karşı ve Ukrayna’daki askeri harcamalar, coronanın ve petrol gelirlerinin düşüşünün etkilediği Rusya’da Putin yönetimine karşı ciddi kaynama beklenirken, Irak’ta da istihbaratçılıktan başbakanlığa geçirilen Mustafa Kazımi için çanlar çalabilir.
Askeri harcama ve petrol gelirlerinin düşüklüğünün ve İsrail-Körfez ülkelerinin İran’a karşı beklentilerinin de etkisiyle keskinleşecek siyasi ve mezhebi kutuplaşmaların ABD, İran ve Türkiye arasında denge kurmaya çalışan Kazımi yönetimini iç ayaklanmalarla, suikastlerle yüz yüze bırakması kaçınılmaz görünüyor. Yani Irak’ta Şiiler, Sünniler, Kürtler arası çalkantılar, ayaklanmalar, hükümet krizi kapıda. Türkiye’nin başının Libya, Suriye ve Doğu Akdeniz’de çok ağrıyacağı bir kavşağa gidildiği, kızgın sac üzerinde yürümek zorunda kalacağı aylara girilmekte olduğu da eklenmeli. İşte Ortadoğu’nun 2020 genel görünümü:
Sarsan suikast ve yalanlar
Yılın ayak izleri yeni belirirken 3 Ocak’ta saat 01.00 gibi İran Devrim Muhafızları Kudüs Komutanı Korgeneral Kasım Süleymani ve beraberindeki Haşdi El Şabi Başkan Yard. Ebu Mehdi El Mühendis, Lübnan Hizbullahı Lideri Hasan Nasrallah’ın Yardımcısı Şehy Naim Kasım, Haşdi Şabi Protokol Sorumlusu Muhammed Rıza Cabiri Bağdat Uluslararası Havaalanı bölgesinde araçlarında suikast sonucu öldürüldü. 10 kişinin öldüğü suikastle övünen Trump, Rusya-Çin-İran ittifakının bir şey yapamayacağından o kadar emindi ki Florida’da tatil yapıyordu. İran için büyük şoktu. Irak’ın eski başbakanı Haydar İbadi Aralık 2020’de ABD SİHA’sının Iraklı yetkililerden onay aldığını söyledi. Şii Başbakan Adil Abdülmehdi ancak onay verebilirdi. AKP-MHP hükümeti bocalayıp suikast konusunda açıklama yapmak için çok bekledi.
8 Ocak: İran Devrim Muhafızları, ABD’nin Irak’ta Enbar (Anbar) vilayetindeki Ayn el Esad Üssü ve Hewlêr’deki üssünü vurdu. Onlarca askerin beyin sarsıntısı geçirdiği açıklandı. Başbakan Abdülmehdi’ye haber verildiği, onun ABD’ye ilettiği, Trump’ın basit misilleme olursa yanıt vermeyeceğini Katar aracılığıyla ilettiği iddiaları basına yansıdı. ABD’ye ateşlenen füzeler, Ukrayna-Kiev’e gitmek üzere Tahran Humeyni Havalimanı’ndan havalanan Boeing-737 yolcu uçağını düşürdü. 176 kişi hayatını kaybetti. İran yönetimi klişe inkâr ve yalanlarını günlerce sürdürdü, videolar yayınlanınca beceriksizliği ve katliamı kabullendi. İktidar ve ordu komutanları “Diktatöre ölüm”, “Yalancılar istifa”, “Bana fitneci deme, fitnecinin kendisi sensin” sloganlarıyla protesto edildi. İntikam alındığı kanaati İran’da da oluşmadı ki Hamaney 16 Aralık 2020’de Süleymani’nin ailesiyle görüşürken “Uygun zamanda intikamın alınması kesindir” gibi cümleler kurdu.
11 Mart: Irak’ta ABD birliğinin olduğu Taci Askeri Üssü’ne 15 roket atıldı. 2 Amerikan askeri, 1 İngiliz askeri, 2 sözleşmeli personel öldü.
27 Kasım: İran’ın nükleer programının kilit ismi Muhsin Fahrizade (Mohsen Fahrizade) öğleden sonra Tahran eyaletinde suikast sonucu öldü. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman arasında Kızıldeniz kıyısındaki teknoloji kentine dönüşmekte olan Neom’da gizli “üçlü zirvede” kararlaştıkları iddiaları basına yansıdı. Biden’ın İran’la nükleer anlaşmaya dönmesinin önlenmeye çalışıldığı yorumları yapıldı.
13 Aralık: İran’da 2017-18’deki hükümet karşıtı gösteriler nedeniyle suçlanan muhalif gazeteci Ruhullah Zem idam edildi.
Doğu Akdeniz Navtex dalgaları
Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin doğalgaz-petrol sondajları için satın aldığı gemileri sahaya sürüp 21-23 Temmuz’da Meis Adası (Kastellorizo) ile Marmaris-Bozburun Yarımadası karşısındaki Rodos (Rhodes) Adası arasında Navtex (Seyrüsefer bilgisi) ilan etmesi kaos dalgaları yarattı. Karşılıklı Navtex yarışı başladı. Türkiye ile Yunanistan donanmaları savaş pozisyonu aldı. AB zirvelerinde Türkiye’ye yaptırımlar konuşuldu. Almanya Başbakanı Angela Merkel; Ermenilere, Süryanilere, Kürtlere karşı milyonlarca cana neden olan Alman-Osmanlı ittifakı ve Nazi-Ankara itifakı geleneğini mültecilere sınırları açılmasın, Alman silah ticareti sekte yemesin diye sürdürüp etkili yaptırımları engelledi. AB böylece kritik kararları 20 Ocak 2021’de Beyaz Saray’a oturacak Joseph Biden’a bırakmak için Türkiye dosyasını Mart 2021 zirvesine pasladı.
2 Ocak: İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs, İsrail ile Kıbrıs gazını Avrupa’ya taşıması planlanan 1900 km’lik EastMed Boru Hattı Anlaşması Atina’da imzalandı.
16 Ocak: Doğu Akdeniz Gaz Forumu, Kahire’de yapıldı. Türkiye, Lübnan, Suriye, Libya davet edilmedi. Gaz Forumu; Mısır, Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, İtalya, Ürdün, Filistin’den oluştu.
Lübnan’ın trajedisi
13 Ocak: Lübnan kentlerinde istifa talebiyle keskinleşen gösteriler yeniden alevlendi. Nisan ve mayısta da askeri araçlar, Merkez Bankası dahil banka şubeleri hedef alındı.
4 Ağustos: Askeri tesislerin de bulunduğu can damarı Beyrut Limanı’nda el konmuş amonyum nitratın patlamasıyla büyük yıkıntı yaşandı. 200 kadar kişi hayatını kaybetti. 5 bin kadar kişi yaralandı. Hükümet düştü. Protestolar oldu.
14 Ekim: İsrail ile Lübnan “tarihi” denen müzakereler için buluştu. Hedef deniz sınırlarını belirlemek.
Irak’ta bitmeyen kaos
10 Ocak: Irak’ta işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluğun önlenmemesi nedeniyle başlayan gösteriler 10 Ocak Cuma namazı sonrası ivme kazandı. Sonraki günlerde Kerbela dahil İran Kudüs Gücü’nin pervanesine dönüşen Haşdi Şabi tugaylarının karargâhları yakıldı, valilikler basıldı.
7 Mayıs: Irak Parlamentosu, İstihbarat Şefi Mustafa Kazımi’nin kurduğu kabineye güvenoyu verdi. Sonraki günlerde liyakatsizlik gerekçesiyle hükümet protesto edildi, müdahalelerde ölenler oldu.
30 Eylül: Hewlêr’e bağlı Gırdaçal’de bulunan İran Kürdistanı Demokrat Partisi (KDP-İ) karargâhına roket atıldı. Aynı dakikalarda ABD savaş uçaklarının da bulunduğu Hewlêr Havaalanı’na da füze yağdı.
9 Ekim: Irak hükümeti ile Federe Kürdistan hükümeti Bağdat’ta Şengal’in özerkliğine son verme anlaşması yaptı.
17 Aralık: Irak Başbakanı Kazımi Ankara’da cumhurbaşkanı dahil bir dizi görüşme yaptı. Aralık ayında Süleymaniye’den diğer kentlere yayılan ve partilerin binalarının yakıldığı gösteriler oldu.
Suriye’de Rusya TSK’yi vurdu
Suriye’nin güneyi Deraa’dan İran’ı çıkarmak için yapılan ABD-Rusya-İsrail-Ürdün anlaşması 2020’de ciddi hasar aldı ve cinayetler peş peşe sıralandı. İsrail çok kez Şam dahil birçok yerde İran ve Hizbullah güçlerini vururken Rusya müdahale etmedi. Rusya, aralıkta Rojava’ya Eyn İsa şantajı yapıp Rus-Suriye ittifakına bırakılmasını istedi. Kabul edilmeyince Türkiye-SMO’ya bombalama izni verdi.
7 Ocak: Putin gizlice gittiği Şam’daki Rus kuvvetlerinin toplanma merkezinde Suriye Başkanı Beşar Esad’la görüştü.
13 Ocak: Moskova’da MİT Başkanı Hakan Fidan ile Suriyeli istihbarat şefi Ali Memlük; Suriye, ÖSO ve Rojava’yı görüştü.
3 Şubat: 3 Şubat 01.00’den hemen sonra Rusya ve Suriye İdlib’de TSK’yi bombalandı. 7’si asker, 1’i tır şoförü 8 kişi hayatını kaybetti. 10 Şubat’ta Rus heyeti ile Türkiye heyeti İdlib görüşmelerini Ankara’da sürdürürken Rusya, TSK’yi vurdu, 5 asker hayatını kaybetti. 19 Şubat’ta İdlib’e sevkiyat yapan Türkiye, NATO’dan şehir üzerinde önleme uçuşu yapmasını talep etti. 20 Şubat’ta Rusya-Suriye yine vurdu, 2 asker; 24 Şubat’ta 5 asker, 27 Şubat’ta 36 asker hayatını kaybetti. Yıl sonuna doğru TSK bazı gözlem noktalarını boşalttı. 28 Şubat’ta BMGK olağanüstü Suriye toplantısı yaptı, ABD, Türkiye’yi karşılık vermesi için kışkırttı.
5 Mart: Erdoğan’ın İstanbul’da görüşme talebini kabul etmeyerek Moskova’ya çağıran Putin, İdlib ateşkesi imzaladı. Yine halklar yoktu, Suriyeliler adına imzalar atıldı.
19 Mart: İdlib’de ateşkes ihlalinde TSK’de 2 asker hayatını kaybetti.
8 Nisan: Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) Suriye’nin 2017’de kimyasal saldırı yaptığını, bunu sarin ve klor gazlarıyla gerçekleştirdiğini açıkladı.
18 Mayıs: Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürt siyasi güçleri ve partiler, ulusal birlik çalışmaları kapsamında “Kürt Ulusal Birliği Partileri’ni (PYNK) kurdu.
1 Temmuz: Astana-6; Putin, Ruhani, Erdoğan arasında video konferans yoluyla oldu. Putin ve Ruhani, Rojava’yı Türkiye’ye hedef gösterdi.
18 Ağustos: Rusya-Suriye güçleri İdlib’de “Beyaz Çöl” harekâtı başlattı.
7 Kasım: Trump’ın kaybedeceği oy sayımlarında netleşmeye başlayınca, İhvan gruplarının palazlanmasının ve Kuzey-Doğu Suriye’deki katliamların sorumlularından ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve IŞİD’le Mücadele Koalisyonu Temsilcisi James Jeffrey istifa etti.
23 Aralık: Suriye iç savaşını uzatan Putin, kendisine ömür boyu dokunulmazlık ve senatörlük tanıyan yasayı imzaladı.
Libya’da ‘çoklu vekalet’ savaşı
Kaliteli ve az maliyetli petrol havzası Libya vekil paramiliter güçlerin cenk arenasına dönüştürüldü. Kimi ülkeler Tobruk kimileri Trablus yönetiminin saflarında yer aldı, kan durmadı.
2 Ocak: Türkiye, Libya’ya asker gönderme tezkeresi çıkardı. AKP ve MHP “evet” oyu, CHP, HDP, İyi Parti “hayır” oyu verdi. ‘Lejyoner” tartışmaları yaşandı. 5 Ocak’ta askerin Libya’ya sevkine başlandığı açıklandı. Suriye’den de SMO grupları gitti.
19 Ocak: Libya için Berlin Konferansı yapıldı. 55 maddelik plan açıklandı. Ancak BM’nin silah ambargosuna uyulmadı ve kriz durulmadı.
18 Şubat: Halife Hafter komutasındaki LUO, Trablus Limanı’na roketli saldırı düzenledi. Türkiye gemisi isabet aldı. 3 sivil yaşamını yitirdi, 5 kişi yaralandı.
18 Mayıs: Türkiye’nin desteklediği Trablus-UMH güçleri TSK-SİHA’ları desteğiyle, Vatiyye (Watiyye) Hava Üssü’nü ele geçirdi. Haziranda Trablus Uluslararası Havalimanı, Terhune, Beni Velid’i alıp petrol alanı Sirte ve Cufra’ya Zafer Yolları Harekâtı başlattı, Türkiye ateşkes yapılmayacağını ilan etti.
20 Haziran: Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Sirte ve Cufra’yı “kırmızı çizgileri” ilan etti. UMH, Sirte çevresinde durdu.
5 Temmuz: Uçaklar, TSK’nin de yerleştiği Vatiyye Üssü’nü bombaladı, ölümler oldu.
23 Ekim: Cenevre’deki 5+5 Ortak Askeri Komite toplantılarının dördüncü turunda, Libyalı taraflar “kalıcı ateşkes” açıkladı.
22 Aralık: Libya’ya asker sevki tezkeresi Meclis’te 18 ay uzatıldı. 25 Aralık’ta Bingazi’de bağımsızlığın 69. yılı töreninde konuşan LUO Komutanı Hafter “Mademki Türkiye barışı reddetti ve savaşı seçti; işgalciyi inanç, irade ve silahlarla kovmaya hazırlanın” açıklaması yaptı.