Savaş, yoksulluk, baskı ve faşizmin kıskacına alınmaya çalışılan kadınlar, yıl boyunca İran’dan Afganistan’a, Mısır’dan Suudi Arabistan’a kadar erkek egemen yasa ve sistemlere karşı direnişteydi
Zeynep Kızılırmak/Diyarbakır-Jinnews
Ataerkil devletin en faşizan halinin yaşandığı 2018, kadınların hakları için sokaklara çıktığı bir yıl oldu. Amerika’dan Arjantin’e, Polonya’dan İran’a kadınlar, sistemlerin dayattığı politikaları kabul etmeyerek “Dünyanın yarısıyız, gökyüzünün hepsini istiyoruz” diyerek ayaklandı. Ortadoğu’da ise şiddet, erkek ve devletlerin kadına biçtiği sınırlara karşı kıyasıya bir direnişe giren kadınlar, sokaklarda ve örgütlülükleriyle bunu aşmak için mücadele etmeyi sürdürdü. Savaş, yoksulluk, gerici gelenekler ve dinci faşizmin kıskaca almaya çalıştığı kadınlar, İran’dan Afganistan’a, Mısır’dan Suudi Arabistan’a kadar ülke ülke erkek egemen yasalara ve tekçi sistemlere karşı direnişteydi. İşte Ortadoğu’daki bazı ülkelerde kadınların son bir yıldaki durumu ve mücadelelerine ilişkin belli başlı gelişmeler.
‘Beyaz Çarşamba’
İran’da kadınların bir yılı, “Beyaz Çarşamba” ile başlayan, zorunlu başörtüsü kanununa karşı ve özgürlükleri için yaptıkları eylemlerle geçti. Kadınlar bir yandan beden politikalarına karşı direnirken, diğer yandan “tecavüze karşı geldiği” ve “politika ile uğraştığı” için idam edildi. İran’da en son Ekim ayında Zeynep Sekaanvand, şiddet gördüğü eşini özsavunmada bulunup öldürdüğü gerekçesiyle idama mahkum edildi ve 2 Ekim 2018 günü idamı infaz edildi. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında hayat pahalılığı ve işsizliği protesto amacıyla başlayan ve kısa sürede iktidar karşıtı gösterilere dönüşen eylemler sırasında başörtüsünü çıkarttığı gerekçesiyle gözaltına alınan Vida Muhaved’in başlattığı akım ise sürüyor. Son olarak eylemlere katıldıkları gerekçesiyle aralarında eylemin ateşleyicisi olan Muhaved’ın da bulunduğu 29 kadın tutuklandı. Tutuklamalar kadınlara geri adım attırmadı, ülkede “Beyaz Çarşamba” hareketi sürüyor.
Irak’ta kadın cinayetleri
Irak’ta geçtiğimiz yıl 13 yaşındaki kız çocuklarının evlendirilmesine ilişkin yasal düzenleme gündeme getirildi. Kadın örgütlerinin tepkisi nedeniyle yasa geçicide olsa durduruldu. Ülkede geçtiğimiz yıl dört tanınmış kadın peş peşe öldürüldü. Semiramis Kadın Örgütü’nün verilerine göre, ülkede 2018 yılında yüzden fazla kadın “faili meçhul” cinayetlerle katledildi.
Kadının şahitliği yarım!
Krallıkla yönetilen ve bütün yasaların kralın iki dudağı arasında olduğu Ürdün “modern” ve batı yanlısı görünüyor. Kadınların mücadelesi ile 2010 yılında bazı yasalarda reformlar yapılsa da, hâlâ evlenirken de boşanırken de bir kadının şahitliği yarım sayılıyor.
Eşitliğe erkek direnci
Arap Baharı’nda kadınların aktif direnişle yer aldığı Tunus’ta, kadınlar birçok hak elde etti. 2011 yılında hazırlanan seçim kanununda, partilerin adaylık listelerinde kadınerkek sayısında eşitlik şartı aranırken, bu durum 2014 yılında yürürlüğe giren anayasa ile de güvence altına alındı. Partiler seçim kampanyalarında kadınlara geniş yer veriyor ancak karar mercilerinde kadınların yer almasına karşı erkek direnci söz konusu.
Afişlerde kadın yüzü
1992 yılından bu yana siyaseten ikiye bölünmüş olan Cezayir’de seküler yaşam ile dini geleneklere göre yaşam arasına sıkıştırılan kadınlar, bağımsız karar alabilme yetkisi için direniyor. Yasal olarak erkeği koruyan yasaların hakim olduğu ülkede, eşe tecavüzün cezası yok. Şiddet, beden politikaları ve yasal düzenlemeler konusunda mücadeleyi sürdüren Cezayirli kadınlar, geçtiğimiz yıl bikini ile plaja gidebilmek için kampanya başlattı. Sözlü ve fiziki saldırıya rağmen kadınlar eylemlerini yıl boyunca sürdürdü.
Zorunlu askerlik
Fas’ta kadın örgütlerinin verilerine göre, ceza kanununda kadınların eşlerini terk etmeleri yasak. Geçtiğimiz yıl Beni Mellal kentinde kaçırılan 17 yaşındaki kız çocuğuna cinsel saldırıda bulunan 12 kişinin tutuklanmasının ardından ülke genelinde kadınlar, protesto gösterileri düzenledi. Kadınlar, cinsel saldırı suçlarında cezaların artırılmasını talep etti. Fas’ta Eylül ayında gündeme getirilen yasa ile yaşları 19 ile 25 arasında olan kadın ve erkekler bir yıl boyunca zorunlu askerlik yapacak.
Tek başına seyahat yasak
İç savaş sonrası kadınlar açısından kara bir tablonun ortaya çıktığı Libya’da, Sosyal İşler Bakanlığı’nın verilerine göre; kadınların yüzde 90’dan fazlası aile içi şiddete maruz bırakılıyor. Ülkede kadınların yabancı erkeklerle evlenmesi yasak ve evlenmeleri halinde cezai yaptırımla karşı karşıya kalabiliyorlar. Ülkenin doğu kısmında 60 yaş altı kadınların tek başına yurtdışına seyahat etmesi yasaklandı. Libyalı kadınlar, bu karara karşı kampanya başlatarak, “Biz bu ülkede çoğunluğuz. Bu ülkenin yarısının ulusa ihanet edeceği anlamına mı geliyor?” diye tepki gösterdi.
Çocuk yaşta evlendirilme
Lübnan’da bazı dini gruplarda “namus” adı altında kadınların katledilmesini suç olmaktan çıkaran yasa taslağı hazırlığı var ve kadınlar buna karşı mücadele ediyor. Aile İçi Şiddet Yasası’nın 2014 yılında yürürlüğe girdiği ülkenin önde gelen kadın örgütlerinden KAFA (Yeter) Derneği, çocuk yaşta evlendirilmelerin önlenmesi için çıkarılması planlanan yasayı hazırlayarak Meclis’e sundu.
58 kadın hapiste
Filistin’de kadınların okuma yazma oranı yüzde 92.6’yken, sadece yüzde 17’si istihdam ediliyor. Bir yandan İsrail işgaline karşı direnen diğer yandan ise toplumsal geriliklerle mücadele eden Filistinli kadınların durumunu anlatan Halide Cerrar, “İşgal altında yaşayan Filistinli kadınların durumu aşırı derecede karmaşık çünkü iki kat baskıyla yüz yüzeler. Birincisi, uzun İsrail işgali ve pratiklerinin sonuçlarından muzdaripler. İkinci olarak cinsiyet temelli ayrımcılık ve şiddetin acısını yaşıyorlar. Bugün, 12’si 18 yaş altı çocuklar olmak üzere 58 kadın İsrail hapishanelerinde parmaklıklar arkasında tutuluyor” diyor.
Yüzde 91’i sünnet ediliyor
Mısır’da yıl içinde yaşadığı cinsel taciz olaylarını anlatan videoyu sosyal medya hesabından paylaşan bir kadın, “Mısır halkını alenen aşağıladığı” gerekçesiyle Kahire Mahkemesi tarafından 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mısır’daki kadınların yüzde 99.3’ü cinsel tacize, yüzde 91’i de kadın sünnetine maruz kalıyor.
Neredeyse her şey yasak
Mutlak monarşi ile yönetilen ve şeriatın hüküm sürdüğü Suudi Arabistan Krallığı, dünyada kadınların en kötü koşullar içinde yaşadığı ülkelerin başında geliyor. Din polisi yüzünden kendi mahallelerinde bile tek başlarına dolaşamayan kadınların ülke dışına çıkmak için izin almaları gerekiyor. Kadınlar için her şeyin “yasak” hükmünde olduğu ülkede kadınlar mücadeleleri ile bazı adımları zorluyor ancak henüz pratikte değişen bir şey olduğunu söylemek zor.