Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), “Ormanlarımızı Bekleyen Tehlikeler” konulu panel düzenledi. Bayraklı ilçesinde bulunan Tepekule Ege Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Alime Yalçın Mitap yaparken, Orman Yüksek Mühendisi Yücel Çağlar, Orman Yüksek Mühendisi Kenan Öztan, Orman Yüksek Mühendisi Mahir Yücel Keskin konuşmacı olarak katıldı. Sunum ve slayt gösterimiyle başlayan panelde, yangınlar, madencilik ve bilinçsiz ağaçlandırma konuları tartışıldı.
‘Endüstriyel ağaçlandırma’
Yükselen ve özellikle kıyı kesimlerde koyların özel ağaçlandırma alanları haline geldiğine dikkat çeken Mahir Yücel Keskin, “Bodrum’un Türkbükü köyünde yapılması planlanan ağaçlandırma alanlarını ziyaret eden Kaymakam’ın ilk lafı ‘Burada şahane bir site kurulur’ olmuştu. Bu mevcut anlayışı gösteriyor. Son yıllarda endüstriyel ağaçlandırma diye bir ek yaptılar. Orman arazilerinde ekosistemleri bozulmuş alanlarda fabrika sahipleri özel ağaçlandırma projelerini yapıp saha bunu gerçekleştiriyorlar. Bunun için her hangi bir şart aranmıyor” dedi.
‘Önemli olan ekosistemdir’
Maden sahası yapılacak yerlerin tahribat boyutuna değinen Ahmet Kenan Özmen, “Çanakkale, Akhisar barajına akacak olan siyanürle altın arması barajı kirletecek ve Çanakkale’nin içme suyunun yüzde 80’i buradan temin ediliyor. Orman genel müdürlüğünün kayıtlarına göre ormanlık dışı alanlara tahsis edilen alan miktarının 675 bin hektar olarak belirtildi. Devlet ormanlar konusunda bir küçülmeye gidiyor. Özellikle İzmir’de çıkan orman yangınları konusunda bir küçülmeye gitti” diye belirtti.
Ağacı satmazsa keser!
Türkiye’de kapitalist sermayenin 2000 yılından beri inşaat sektöründe birikim sağladığına dikkat çeken Yücel Çağlar ise, “Kapitalimiz, satamadığı ağacın gölgesini keser. Bunun için de arazi gerekir. Devlet ait 20 bin ek yerleşim için açılan araziler var. Bunlar yasaya aykırı düzenlemeler getirilerek yapılıyor. Biz artık tek ağacı görmeyi bırakıp ormanları görmemiz gerekir. Mücadeleyi soyutluyoruz. Bir bütün olarak ele alamıyoruz” ifadelerini kulandı.
İZMİR