Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında 12 Nisan tarihinde gerçekleştirdiği Kadın Meclisi toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı. Seçim sonuçlarının değerlendirildiği ve yeni döneme ilişkin planlamaların yer aldığı bildirgede, kadınların öncülük ettiği seçim sürecinde AKP-MHP ittifakının yenildiği ele alındı. Bildirgede, yeni dönemde kadınların örgütlü gücünün daha da ilerletileceği belirtilerek, tecride karşı açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevleri de ele alındı. Kadınların sonuç bildirgelerinde, kapitalist sistemin yükselttiği faşist dalga karşısında verilen özgürlük mücadelelerin en önünde kadınların yer aldığı belirtildi. Ayrıca İŞİD karşısında Rojava’da kadın devrimi gerçekleştiren kadınların mücadele bayrağını, bugün Cezayir ve Sudanlı kadınların devraldığı belirtildi. Her alanda var olma mücadelesi taşıyan kadınların 8 Mart tarihinde de sokakları direniş rengine boyattığının belirtildiği bildirgede, “8 Mart’ın bu coşkusu, inancı, kararlığı ile 21 Mart alanlarına büyük kitlesel akışların en ön saflarında yer aldılar. Yaşamayı ve yaşatmayı esas alan duruşlarıyla, kadın dayanışması ve kararlılığıyla 31 Mart yerel seçimlerinde kadın düşmanı AKP-MHP faşist bloğunun eril iktidarının temellerini sarstılar. Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki kadınların gücü ve kararlılığı faşizmin kurumsallaşmasına asla izin vermeyecektir” denildi.
Strateji karşılık buldu
31 Mart yerel seçimlerin ağır baskı ve hukuksuzluk ortamında, adil ve eşit olmayan koşullarda yapıldığına dikkat çekilen bildirgede, her türlü antidemokratik uygulamaya rağmen batıda demokrasi güçleri, bölgede ise Kürt partileri ile birlikte hayata geçirilen seçim stratejisinin başarıya ulaşıldığı belirtildi. Açıklamanın devamında, “‘Tek adam hep adam’ rejimine karşı yürüttüğümüz seçim stratejimiz başta kadınlar olmak üzere tüm demokrasi güçleri tarafından benimsenmiş, halklarımızda karşılığını bulmuş, faşist bloğun kimyasını bozan sonuçlar yaratmıştır. Demokrasi güçlerinde ise moral ve motivasyonu yükseltmiş, mücadele azmini, kararlılığını güçlendirmiştir” diye kaydedildi.
Bildirgenin sonuç bölümünün devamı şöyle: “
* Bu güç ve kararlılıkla bugün yine Sayın Abdullah Öcalan şahsında tüm topluma uygulanmak istenen tecrit uygulamalarına karşı, Hakkari milletvekilimiz Leyla Güven öncülüğünde başlayan direnişte Selma Irmak, Sebahat Tuncel, Dilek Öcalan, Dersim Dağ vekillerimiz ve binlerce tutsak bedenini açlığa yatırmıştır. Halkların ortak ve meşru talebi olan, sadece kendi hukuklarını uygulamayı talep eden ve kadınların öncülük ettiği bu direnişin zaferle sonuçlanacağı umudunu diri tutuyoruz.
* Dünyanın dört bir tarafında başlatılan bu direniş dünya kamuoyunun gündemine otururken, AKP hükümeti hukuku işletmeyerek suç işlemeye devam etmektedir. Açlık grevi direnişinde olan insanlar kritik evreyi geçmiştir. Tecridin kalkması talebiyle şimdiye dek yaşanmış olan 8 can kaybının ve yaşanabilecek can kayıplarının sebebi bu haklı ve meşru talebe cevap olmayan bu iktidar olacaktır. Hükümet bir an önce bu talebi karşılamalı ve İmralı tecridi son bulmalıdır. Buradan bir kez daha başta kadın örgütleri olmak üzere yaşamaktan ve yaşamaktan yana olan tüm örgütlere ve yapılara direnişçilerin sesine ses olmaya çağırıyoruz.
* Kadınların öncülük ettiği 31 Mart yerel seçimlerinde daha iyi sonuçlar da alabileceğimiz kuşkusuz bir gerçekliktir. Bu süreçte yürütmüş olduğumuz tüm çalışmaları; halklarımızla bütünleşmek, onların taleplerini, onlarla birlikte örgütlemek, kadın özgürlüğü perspektifini bulunduğumuz her yerde en öne taşımak anlamında ne kadar hayata geçirebildiğimizin değerlendirmesini her bir yerelin özgülünde yapacağız. Özeleştirel bir yaklaşımla, bugün elde edilen bu başarıyı ilerletmek için yeni planlamalarla kadının örgütlü gücünü daha da ilerleteceğiz.
* 31 Mart 2014 yerel seçimlerinde elde ettiğimiz başarıya tahammül edemeyen iktidar kayyum aracılığı ile belediyelerimizi gasp edip halkın iradesine ipotek koymuştu. Bugün aynı gaspçı anlayış YSK aracılığı ile yapılmak istenmektedir. Hukuksuzlukta her türlü ‘yaratıcılığı’ kullanarak binlerce fark oyla kazanılan belediyeleri gasp etmek ve halkın iradesini yok saymak istemektedir. KHK’lı arkadaşlarımıza YSK eliyle gerçekleştirilen sandık darbesinde gördüğümüz gibi eşbaşkanlarımıza mazbataları farklı gerekçelere verilmemekte başkanlıkları YSK tarafından reddedilmekte ve belediyeler AKP’ye verilmek istenmektedir.”
Yaşam alanları yeniden inşa edilecek
Sonuç bildirgesinde kadınların kayyumlarca ortadan kaldırılan yaşam alanlarının yeniden inşa edileceği belirtildi.Konuya ilişkin şöyle denildi: “Kazandığımız belediyelerde kadın merkezlerimizi, kadın sığınaklarımızı, kadın yaşam alanlarımızı ve elde ettiğimiz kazanımlarımızı hep birlikte yeniden inşa edeceğiz.Belediyelerde kadın koordinasyonları, kadın meclislerimizi oluşturacağız. Mahalle, köy meclislerimiz ile ortaklaşarak plan ve projelerimizi hep birlikte hayata geçirmekten asla vazgeçmeyeceğiz.”
Eşbaşkanlık ve eşit temsil
Kazanılan belediyelerde eşbaşkanlık ve eşit temsiliyetin olduğu belirtilen bildirgede şu görüşlere yer verildi: “Binlerce yıllık kadın mücadelesinden aldığımız ilhamla, 20 yıllık yerel yönetim deneyimimiz ve eş başkanlık-eşit temsiliyet uyguladığımız yerel yönetim modelimiz ile belediyelerimizin gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Kazandığımız belediyelerin tamamında eşbaşkanlık ve eşit temsil uyguluyoruz. Bugün Türkiye’de seçim sürecine baktığımızda kadın temsiliyetinin en yüksek olduğu partiyiz.
KADIN SERVİSİ