Türkçe şiirler yazmıştım. Sürgün esnasında şiirlerime el konuldu ve imha kararı alındı. Türkçe şiirlerimi yok ettiler; ben de bu kez kendi anadilim olan Kürtçe’ye yöneldim. Şiir dosyamda oruç eylemi başarıyor, zafere ulaşıyor!
Abdullah Kaya, Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunuyor ve Zinar Doğan, Şehmus Can, M. Siraç Keskin ve Engin Okuducu ile birlikte 5 Ocak 2019 gününden bu yana açlık grevinde. Eylemi 100 günü geçtikten sonra, kendisinin duygu ve düşüncelerini öğrenmek istedik.
Demokratik mücadeleler tarihinde doğru karar alma, eylemin başarısında belirleyicidir. Böylesi kapsamlı ve uzun süreli bir açlık grevi eylemi kararını almanızda temel kaynağınız neydi?
Abdullah Kaya: Kuşkusuz karar almada en önemli kaynağım Önderliğimizin demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmasıdır. Halkların kardeşliğine ve eşitliğine dayalı eşsiz düşüncesi ve felsefesidir. Böylesi önemli bir kararın alınmasında esas olan, bireyin kendini sorgulaması, vicdan muhasebesi yapmasıdır. Ben de mazlum Kürt halkının bir evladı olarak vicdani ve ahlaki olarak kendimi sorgulayıp, böylesi bir tavrı ortaya koydum ve bu görkemli eylemin içinde yer aldım. Bu eylem, egemenlere karşı net bir mesaj olduğu kadar, Önderliğimize karşı bir özeleştiri olarak da değerlendirilebilir. Sanırım en gerçekçi yaklaşım da bu olacaktır.
Açlık grevi eylemi hakkında bir öngörünüz var mıydı? Başlangıçta bu kadar uzun sürüp, dünyaya yayılacağını tahmin ediyor muydunuz?
A. Kaya: İlk günden bugüne kadar birçok yeni katılımlar oldu. Sizin de belirttiğiniz gibi eylemin bölgeye ve dünyaya yayılacağı tahmin ediliyordu. Aşağı yukarı bu kadarı öngörülebiliyordu. Fakat bugün itibariyle ortaya çıkan durum farklıdır. Tahminlerimizin de ötesinde ülke ve bölge politikasında etkili olup, güz ve kış ayları boyunca tek gündem maddesi haline geldi. Bu arada, daha şimdiden birçok somut kazanımı var ama onun değerlendirmesini ilgili kurumlarımıza bırakıyorum. Tek söyleyeceğim şudur: İlk günde de öngörülen zaferdi. Şimdi de odur.
Bir kadın öncülüğünde (Hevala Leyla Güven) gelişen bu tarihi hamlede yer almanız sizin için neyi ifade ediyor?
A. Kaya: Leyla hevalin şahsında ortaya çıkan direniş ve kadın öncülüğü misyonu bir günde ortaya çıkan bir gelişme olmayıp, kırk yıllık bir birikim, tecrübe ve Önderlik emeğinin sonucudur. Hevala Leyla, Önderlik paradigmasını en iyi kavrayıp, kendi şahsında temsil eden ve kolektif iradeyle pratiğe geçiren yurtsever, devrimci, demokrat öncü bir Kürt kadınıdır. Hevala Sakine Cansız, Asiye Ülker, Ekin Wan ve yüzlerce diğer kadın kahraman yoldaşımız gibi tarihe karşı sorumluluğunu yerine getiriyor. Tarih herkese aynı rolü, aynı misyonu vermez. Doğal toplumun, tarihin adalet terazisi, kuyumcu terazisi gibi çok hassastır. Eğer tarih bu kutsal görevi Hevala Leyla’nın omuzuna yüklemişse, hepimize düşen de o görevin başarısı için elinden ne geliyorsa yapmasıdır.
Ailenizin yaklaşımı nasıl bu eyleminize?
A. Kaya: Ailem başta duygusal yaklaşıyordu eylemimize. Grevimiz uzayıp ülke içinde ve uluslararası alanda yüzleri, binleri bulduğunda artık onlar da daha gerçekçi yaklaşıp, eylemin anlamını kavramış oldular. Bana da moral vermeye çalışıyorlar.
Aralıksız süren bu eylemde 100 günü geçtiniz. Bu süreçte zamanını nasıl değerlendirdin? Yazılı herhangi bir ürün söz konusu mu?
A. Kaya: Eylemin ilk günlerinde günlük tutmaya çalıştım. Fakat yoğunlaşmamı tam toparlayamadığımdan araya boşluk girdi. Düzenli yazamadım. Sonra kimi arkadaşların da önerisiyle şiire yöneldim. Zamanımı o şekilde değerlendirip, verimli geçirmeye çalıştım. Son günlerde de şimdiye kadar yazmış olduğum şiirlerimi bir dosyada toparlayıp, çalışmamı tamamladım. İdeal bir şiir dosyası olmayabilir ama iyi bir tecrübe oldu. Hoş bir anıdır. Umarım ilgili kurumlarımızca beğenilir ve kitap olarak yayınlanır.
Şiirlerinizi Kürtçe yazmışsınız…
A. Kaya: Evet, şiirlerimi Kürtçe yazdım. Daha önce Türkçe şiirler yazmıştım. Sürgün esnasında söz konusu şiirlerime el konuldu ve hakkında imha kararı alındı. Onlar Türkçe şiirlerimi yok ettiler; ben de bu kez kendi anadilim olan Kürtçe’ye yöneldim. Yani bana böyle bir iyilik etmiş oldular. Şiir dosyamın adını da “Onur Orucu” anlamına gelen “Rojiya Rûmetê” koydum. Şiir dosyamda oruç eylemi başarıyor, zafere ulaşıyor!
Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi