Seçim sonrası oluşan siyasi havayı ve partisinin rolünü değerlendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü ‘HDP örgütsel ve dönemsel olarak yapılanıyor’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP), yeni dönem örgütlenme modelini açığa çıkarmak amacıyla ülkenin 7 bölgesinde konferanslar gerçekleştirdi. Bölge bölge düzenlenen konferanslarda, her bölgenin özgün sorunları masaya yatırıldı, tartışmalar yürütüldü ve partinin örgütlenme çalışmalarına ilişkin halkın ve partililerin örgütlenme modelini açığa çıkaracak önerileri alındı. Yine gerçekleştirilen konferanslarda partinin genel örgütsel durum ve modeli, yapısal, örgütsel ve pratik sonuçların açığa çıkarılması noktasında ciddi tartışmalar yürütüldü.
HDP’nin Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, partisinin örgütlenme hamlesi kapsamında 7 bölgede gerçekleştirdiği konferanslar, açığa çıkan sonuçlar ve konferanslar ardından 3 Ağustos’ta gerçekleştirilecek merkezi konferansa ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Özgür Paksoy’a değerlendirmelerde bulundu.
‘Türkiye yeniden tekçi rejimle yapılandırılmak isteniyor’
HDP’nin içyapısı ve ittifaklarıyla yürüttükleri tartışmalar sonucunda uzun süredir örgütlenme hamlesi kapsamında halk toplantılarıyla başlayarak, bölge konferanslarına kadar önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Önlü, “Kürdistan’da ve Ortadoğu’da gelişimler ve gelinen durum toplumsal, ekonomik sorunlar şekil değiştirdi. Her şeyin şekil değiştirdiği bu süreçte herkes yapılanıyor. Ortadoğu ve Kürdistan yeniden yapılandırılıyor. Türkiye yeniden tekçi rejimle yapılandırılmak isteniyor. Türkiye’de de 90 yıldır tekçi olan bir rejim, başka bir şekle evirildi. Şimdi ki tekçi sistem, kendini devam ettiremeyeceğini anladı. Tüm örgütler yeni bir evirilme dönemine girdi. Toplumsal algı yeniden oluşturulmaya çalışılıyor. Ya toplumun hepsini tasfiye etmeye çalışıyor ya da tecrit uyguluyor” dedi.
‘Bu mücadele karşısında en büyük engel faşizm’
Bu süreçte HDP’nin kendi paradigmasıyla yeniden yapılandığını ifade eden Önlü, “HDP’nin kendisini genel olarak yapılandırdığı düşünülüyor. HDP’nin yaptığı kesinlikle paradigmasal bir değişiklik değil. Tam tersine dönemsel ve örgütseldir. Yaptığımız tartışma da bir; çok güçlü bir HDP paradigması var. İki; toplumda ciddi bir karşılığı ve gücü olan Türkiye devrim hareketinin, Kürt özgürlük hareketinin demokratik siyasetteki ortak mücadele zeminidir. Bu kadar güçlü bir karşılığı olan bir mücadelenin karşısındaki en büyük engel faşizmdir” diye konuştu.
Ortak mücadele
HDP’nin toplumsal dinamiklerin bir araya geldiği güçlü bir parti olduğunu ve bütün farklılıkların ortak mücadele alanı olduğunun altını çizen Önlü, “HDP’nin son seçimlerde açığa çıkardığı dinamikler var. Bu fikriyatın eksik bir yanı yok. İl ve ilçe örgütleri dışında güçlü kadro ve örgütleri yoktur. Toplumun gelişen dinamiğine karşı parti de kendini geliştiriyor. Dolayısıyla bu partinin güçlü kadro ve örgütü olmalıdır. HDP bütün farklılıkların ortak mücadele platformudur, çatısıdır. HDP; 7 yıldır faşizmin bütün saldırılarına rağmen ortak mücadele zeminini güçlendirdi. Bu ortak zemini şimdi ise toplumsallaştırmak gerekiyor. Yerele indirmek gerekiyor. Siyasal ortak zemin yakalandı ve bunu topluma yaymak gerekiyor” diye konuştu.
Üçüncü yol tartışmaları
HDP’nin kendini “Üçüncü yol” olarak tanımladığını dile getiren Önlü, şöyle devam etti: “Tüm statükocu klasik kesimler iki kesimdir. Sadece bir AKP karşıtlığı siyaseti üzerinden siyaset üretmiyoruz. Faşizmde ve tekçilikte ısrar yanları yıkmak gerekiyor. Kimi yanları ise demokratik mücadeleye tahammüllü hale getirmek gerekiyor. Biz, bu gün en çok ihtiyaç duyulan demokratik bir anayasanın üçüncü yoluyuz. Toplumun tüm dinamiklerini harekete geçirip buna göre yönlendirmek gerekiyor. Bu ise demokratik siyaseti genişletmedir. Bu gün AKP ve MHP karşısında bulunan blok, demokratik bir blok değildir. Demokratik bir anayasayı hedefleyen bir blok değildir. Veya demokratik bir ulusu, demokratik bir vatanda yaşatabilecek bir cephe değildir. Her iki bloğu bu noktaya getirecek üçüncü yoluz.”
‘Üçüncü yol Türkiye halklarını temsil ediyor’
“Üçüncü yol” ile demokratik siyasetin Türkiye halklarını temsil edebileceğini ve bütün farklılıkların bu yolla örgütlenmeye çağıran Önlü, “HDP’nin artık geldiği nokta ve misyonu, her iki bloğu dönüştürmektir. HDP’nin demokratik müzakere kararı budur. Demokratik müzakere için demokratik bir alanın olması, güçler dengesinin olması, kendi örgütleme zemininin olması ve kendini ifade etme zemininin olması gerekiyor. Ama dikkat edersiniz her iki bloğun böyle bir hedefi yok veya böyle bir politikası yok” değerlendirmesinde bulundu.
Toplumsal örgütlenme görevi
HDP’nin yeniden yapılanma ve örgütlenme sürecinin 2020 yılının Şubat ayında gerçekleştirilecek olan büyük kongresinde tamamlayacağını söyleyen Önlü, şunları söyledi: “Kongreye giderken, bütün saldırıları, olası gelişmeleri ve kendimizi yeniden yapılandırmanın en üst karar organında sonuçlandıracağız. Kongreye giderken, bunun yönetimlerini de oluşturmak gerekiyor. Kongrelerimiz meclis örgütleme tarzıdır. Bu ara dönem için HDP, bir görev daha üstlendi. Bu görev; toplumsal alanı örgütleme görevidir. HDP olarak kongre öncesi genel bir konferans gerçekleştireceğiz. Bunlar tabi ki de o zaman orada şekil alacaktır. En eksik kalan yanlarımızdan biri de mahalle meclisleri kurmaktır. Sonrası en dinamik olan güçlerimiz vardı. Kadın ve Gençlik meclislerimiz. Kadın ve gençlik meclislerini mahallelere kadar toplumsal örgütlenmeyi sağlamaları için yönlendireceğiz.”