İktidar tarafından, koronavirüs salgını kapsamında kör topal yürütülen tedbir çalışmaları evsiz yurttaşlara henüz uğramadı. Yetkililere seslenen evsizler,kendileri için daha korunaklı yerler istiyor
Salgınla mücadele tedbirleri kapsamında 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta önce uygulanan iki gün süreli yasaklardan sonra bu kez ilan edilen 4 günlük sokağa çıkma yasağının bu gece yarısı bitmesi bekleniyor. Hükümet bir yandan koronavirüs salgınına önlem kapsamında sokağa çıkma yasağı ilan ederken, diğer yanda ise yüzlerce evsizi sokaklara mahkum etmeye devam ediyor. 4 günlük yasak süresince boşalan cadde ve sokaklarda yaşamak zorunda olan evsizler Mezopotamya Ajansı (MA) kameralarına yaşadıklarını anlattı. İsmini vermek istemeyip 1 yıl önce Pakistan’dan Türkiye’ye geldiğini söyleyen evsizlerden biri, gündüzleri geri dönüşüm malzemeleri toplayıp çöplerden yiyecek aradığını, geceleri ise nerede korunaklı bir yer varsa orada kaldığını anlatıyor. Bu durumuna rağmen en çok şikayet ettiği şey ise, kimseye bir şey yapmamasına rağmen çoğu zaman yoldan geçenlerin hakaretlerine veya saldırısına maruz kalması.
Parası bitince sokak evi oldu
Gezi Parkı’nda geceyi sokaklarda geçiren bir başka yurttaş da evsiz olmadığını, Şırnak’tan çalışmak için kente geldiğini söylüyor. Yurttaş, salgından kaynaklı kaldığı işyeri kapanınca birkaç gün pansiyonda kalmaya başladığını, ancak parası bitince sokaklarda kalmaya başladığını anlatıyor. “Memlekete geri dönmek istediğimdeyse izin alamadım” diyen genç, ne yapacağını bilemediğini dile getirdi. Baran isimli 18 yaşındaki genç de sokakta yaşamak zorunda kalanlardan biri. Kimsenin yardım etmediğini söyleyen Baran, belediye ve polisin ise kaldıkları yerden kendilerini attığını dile getirdi.
‘Toplama kampına’ gönderiyorlar
Sıraselviler Caddesi üzerinde yaşayan evsiz Kazım Deniz, 8 yıldır sokaklarda yaşadığını belirterek, “Sokakta kalmanın zorluklarını saymak saçma, çünkü sokakların kendisi zaten çok zor” diye konuşuyor. Deniz, belediyelerin kurduğu barınakların sağlıksız olduğuna dikkat çekmek için ise “toplama kampı” benzetmesinde bulunuyor. Salgın olmamış olsaydı yine de bu barınaklarda kalabileceklerini belirten Deniz, “Ancak bin kişi ile aynı havayı soluyoruz ve arada fiziki mesafe bile yok. Dolayısıyla bu bizim için daha riskli” diyor.
Yetkililere çağrı
Soyadını vermek istemese de isminin Murat olduğunu söyleyen bir başka evsiz yurttaş da, çocuklarının evlendiğini ve kendisini evlerine kabul etmediğini söylüyor. Murat, “Oğluma gitsem gelinim kabul etmiyor, kızıma gitsem damadım kabul etmiyor. Ben de kimseye yük olamam en iyisi bu şekilde diyerek sokaklarda yaşıyorum” diye anlatıyor. Murat’ın da isteği yetkililerin bu salgın sürecinde kendileri için daha korunaklı yerler açması.
Erdoğan Alayumat-Mehmet Aslan/İstanbul-MA