Kobanê’nin barbar IŞİD’den temizlenmesinin 8. yılında konuşan PYD’li Sara Xelîl ve Fatma Osman kadınların öncülüğüne ve kentte yaşanan zihniyet devrimine dikkati çekti
Devrim ve sonrasında kadın mücadelesi açısından elde ettikleri kazanımları anlatan siyasetçi kadınlar, bu süreci Kobanê’nin “varlık-yokluk savaşı” olarak tanımladı. Ayrıca, Türkiye’nin Kobanê’ye yönelik yaptığı saldırıları da 2014 IŞİD saldırılarının devamı olduğunu ve buna karşı da direneceklerini söyledi.
Kobanê’nin IŞİD’den özgürleştirilmesinin üzerinden 8 yıl geçti. Dünya çapında yankı uyandıran Kobanê direnişi ile birlikte Rojava Devrimi, tüm dünyada kadın devrimi olarak isimlendirildi. Ancak bugün hâlâ kente ve Rojava Devrimi’ne yönelik Türkiye destekli saldırılar devam ediyor. Demokratik Birlik Partisi (PYD) Kadın Bürosu Yönetimi’nden Sara Xelîl ve PYD Şeran Eşbaşkanı Fatma Osman Jinnews’ten Nalîn Bêrîvan’a verdiği demeçte kente yönelik saldırıları ve kentin özgürleştirilmesini anlattı.
‘Kobanê 3 koldan kuşatıldı’
Sara Xelîl devrim öncesi ve sonrasında yaşananlara değinerek şunları ifade etti: “19 Temmuz Devrim’i öncesi, Kobanê’de BAAS rejimi hakimdi. Rejim Kobanê’den çıkarıldıktan sonra halk kendi kurumlarını inşa etti ve kentteki tüm bileşenler söz sahibi oldu. Burada biz kendi sistemimizle yaşamımızı sürdürüyorduk. Ancak başta Türk devleti olmak üzere işbirlikçileri buna tahammül edemedi. Bu yüzden de Kobanê Kantonu’na yönelik büyük bir saldırı başlattılar. Kobanê 3 koldan kuşatıldı. Kürtlerin bir numaralı düşmanı Türk devleti ve AKP-MHP iktidarıdır. Kendilerini Kürtlerin kanı üzerinden var ediyorlar. Bunlardan biri Kobanê savaşıydı. Kobanê’yi işgal edip katliam yapmak istediler. Zaten 25 Haziran 2015’te yaptıkları katliam da Türk devletinin karanlık bir planı idi. IŞİD çetelerinin öcünü almak içindi.”
‘Halk direndi’
Savaştan önce Kuzey ve Doğu Suriye halklarının bir abluka altında olduğunu söyleyen Sara Xelîl savaş sürecinde halkın durumunu ise şu sözlerle anlattı: “2014 Eylül’ünde savaştan dolayı halk kent merkezine yönünü verdi. Çeteler ağır silahlarla saldırdı. Buna karşılık savaşçılar keleşlerle direndi. Halkın bir kısmı Kuzey’e geçti. Bir kısmı ise savaşçılarla birlikte direndi. Çok zorlu olmasına rağmen halk direndi. Kuzey’de de halk destek verdi. Savaşçıların inancı ve yüzlerindeki gülümseme ile Kobanê özgürleştirildi, işgale izin verilmedi.”
‘IŞİD’i inancımız bitirdi’
Savaştan önce Türk devletinin sınırdan bir kuşun geçmesine bile izin vermediğini ancak savaştan sonra sınırı tamamen açtığını, bunun nedeninin de Kobanê’yi boşaltmak olduğunu belirten Sara Xelîl, “Savaşçıların yalnız kalmasını planladı. Ancak halkın büyük bir kısmı kaldı ve geçmedi. Ben, eşim ve kızım da burada kaldık. Toprağımızı bırakmamaya söz vermiştik. Umudumuz ve inancımız sayesinde IŞİD yenilgiye uğradı, bitirildi” dedi.
‘Çocuklara Kobanê adı verildi’
Halkın sınırlarda soğuğa rağmen direndiğini ve birçok çocuğun sınırda hayata geldiğini anlatan Sara Xelîl, “Yeni doğan çocuklara Kobanê, Rojava, Berxwedan, Hêvi, Têkoşin isimleri verildi. Bunların hepsi işgale karşı direnişin örnekleriydi. Savaşçılarla birçok anılar yaşadık. Bugün de yapılan saldırılara karşı topraklarımızda kalmaya devam edeceğiz” diye vurguladı.
‘Öncüsü kadınlardı’
PYD Şeran Eşbaşkanı Fatma Osman da Kobanê’nin özgürleştirilmesi ile ilgili şu sözleri ifade etti: “IŞİD’in 2014’te Kobanê’ye saldırısında birçok kadın, çocuk, genç ve yaşlı yaşamını yitirdi. Halk zorla göçertildi. Mal, mülkleri evleri talan edildi, yakıldı. Demografyayı değiştirmek istediler. Şimdi nasıl ki Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’de yapıyorlar Kobanê’de yapmak istediler. Ancak savaşçılar bu planın başarıya ulaşmasına izin vermedi. Halkın büyük bir kısmı şehir merkezinde kaldı. Kobanê savaşına kadınlar öncülük etti. Kadınlar eşsiz bir direniş gösterdi. YPJ savaşçıları zılgıt çektiğinde çeteler korkup kaçıyordu. Kadınların nasıl bir rol ve misyon üstlendikleri Kobanê savaşında ortaya çıktı.”
‘Kadınlar söz sahibi oldu’
Rojava Devrimi ile bölgede eşbaşkanlık sisteminin oluşturulduğuna dikkati çeken Fatma Osman sözlerine şöyle devam etti: “Rojava Devrimi’nden önce de kadınlar çalışma yürütüyordu. Ancak devletin baskılarından dolayı kazanımlarını koruyamıyorlardı ve kalıcı olmuyordu. Ancak devrimle birlikte kadınların Özerk Yönetim kurumlarında yer almaya başlaması ile kadın kurumları da açıldı. Kadınlar ilk kez söz ve karar sahibi oldu. Devrimle kadınlar tüm iktidar çeşitlerine karşı başkaldırdı. Eğitimden, siyasete, askeri alana kadar her yerde yerini aldı.”
‘En çok da zihniyetler değişti’
Kobanê savaşından önce kadın kurumlarının oluşutulmaya başlandığını anlatan Fatma Osman, “Kadınlar öncülüğe hazır olduklarını gösterdi” diyerek, özellikle YPJ’li savunma güçlerinin bütün dünyada yankı bulduğuna değindi. Fatma Osman, “Evlerinden çıkacaklarına bile kimsenin inanmadığı Arap kadınlarla buluşuldu. Buralardaki mücadele ile zihniyetler değiştirildi” dedi. “Tarih günümüzde saklı” sözünü hatırlatan ve bunun boşuna söylenmiş bir söz olmadığını dile getiren Fatma Osman, “Kadınlar erkeklere de eğitim verdi ve bu bir kazanımdı. Diyebiliriz ki Kobanê’de esas değişen şey zihniyetti. Toplumun zihniyeti değişti. Güç olduktan sonra hiç kimse kadınlara engel çıkaramaz. Kürt kadınları ile birlikte diğer halklardan kadınlar da kazanımlarını korudu. Bu yüzden de Türk devleti en çok kadınlara saldırıyor. Buna en somut örnek de Helincê’de öncü kadınlara yönelik gerçekleşen saldırı idi” diye konuştu.
KOBANÊ