Roboski Katliamı’nı protesto eden Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuyan 14 öğrenci hakkında açılan davada önce beraat verildi ardından savcılığın üzerine 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyken Roboski Katliamı’nı protesto ettikleri gerekçesiyle 14 öğrenci hakkında “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkemenin öğrenciler hakkındaki beraat kararına dair savcılığın itirazını değerlendiren Yargıtay, öğrencilerin “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”ten cezalandırılmasını isteyerek, beraat kararını bozdu. Öğrencilerin 13’ü şuan avukat olan sanıkların Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan yeniden yargılamasının 9’uncu duruşması görüldü.
Duruşmada sanık Mesut Aydın, Sultan Uruk ve Seyhan Al hazır bulundu. Diğer sanıklar Faruk Bozan, Veysel Kadandır, Serdar Ataman, Emin Bozkurt, Übeyit Acar, Aşık Vangölü, Metin Adıyaman, Hüseyin İzol, Mahsun Kaya, Azad Tanışman ve Berivan Örenç’in katılmadığı duruşmada avukatları hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının duruşmanın SEGBİS kaydıyla yapılması ve Diyarbakır Barosu’nun duruşmaya katılma talebini reddetti.
Savcı ceza talebinde bulundu
İddia makamı, “Sanıkların okulun koridorlarında el çırparak dersleri boykot ettikleri, öğrencilerin ders ve sınavlarını engelledikleri, bu eylemi PKK terör örgütünün çağrıları doğrultusunda gerçekleştirdikleri, bu suretleri üzerlerine atılı örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçlarını işlediklerinin tüm yargılama aşamasında anlaşılmakla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/3 ve 220/6 maddeleri yollamasıyla 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/2 ile 3713 sayılı TMK’nın 5’inci maddesi uyarınca” ayrı ayrı cezalandırılmaları talebinde bulundu.
’34 insanı anmak suç olarak değerlendirilmemeli’
Savcılığın mütalaasına karşı savunma yapan Sultan Uruk, davadan daha önce beraat aldıklarını hatırlatarak, “Ölen insanları anmaktan yargılanıyoruz. Ölen 34 insanı anmak suç olarak değerlendirilmemelidir. Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnme talebimizi yeniliyoruz” dedi.
Sanık Mesut Aydın ise, anayasal haklarını kullandıklarından dolayı yargılandıklarını ifade ederek, “Beraatımı talep etmiyorum. Vereceğiniz karar bozulmaz. Takdir mahkemenindir” dedi.
Ardından savunmasını yapan sanık Seyhan Al da, Yargıtay’ın bozma kararını ve iddia makamının mütalaasını kabul etmeyerek, beraat talebinde bulundu.
AİHM’e götürülecek
Sanık avukatları, müvekkillerinin eylemlerinde 34 insanın ölümünü protesto ettiklerini dile getirerek, eylemde cebir, şiddet ve korkutma hususlarının olmadığını, kolluk tarafından tutulan tutanakların dikkate alınmaması gerektiğini ve müvekkillerinin beraatı talebinde bulundu. Mahkemeyi Yargıtay’ın bozma kararına uymaması gerektiği noktasında uyaran avukatlar, müvekkillerine ceza verilmesi halinde dosyayı Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götüreceklerini kaydetti.
‘Beraatimi istemiyorum’
Avukatların savunmaları ardından son sözleri sorulan sanıklardan Uruk ve Al, beraat talebinde bulunurken, sanık Mesut Aydın ise, “Beraatımı istemiyorum. Kahrolsun faşizm” dedi.
Mahkeme ceza verdi
Verilen ardından Yargıtay’ın bozma kararına uyan mahkeme heyeti oy birliğiyle daha önce beraat kararı verdiği sanıkların üzerlerine atılı “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçunu işlediklerini sabit olduğu gerekçesiyle ayrı ayrı 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi.
‘Hukuksuzluk ve zulüm devam ediyor’
Verilen karara Twitter hesabından tepki gösteren davanın avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, “Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi; 2011 yılında öğrenci iken Roboski Katliamı’nı barışçıl bir şekilde protesto eden ve sınavlara girmeyen şuanda 13’ü avukat olan 14 kişiye, TCK 220/6’ıncı maddesinden 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi. Şark cephesinde yeni bir şey yok, hukuksuzluk ve zulüm aynen devam ediyor” paylaşımında bulundu.
DİYARBAKIR