Mart ayının ilk günü. Baharın, yenilenmenin, yeşermenin mevsimi. Açlık grevi eylemcileri her an, her saat, her gün kendilerini yenileyerek direniş içindeler. Leyla Güven’in 114 günü. Zindanların 100 günü. Onbinlerin 1. Günü. Kendi küllerinden kendilerini yaratanların eylemi her gecen gün yaygınlaşmaktadır.
Bir ülke ki yüzlerce kişi açlık grevinde olsun ama bu grevdekilerin taleplerine, nedenlerine dönüp bakmayan, merak etmeyen, sorgulamayan bir sessizlik yaşansın. Türkiye toplumu işte bu durumdadır. Faşizmin bin bir çeşidini yaşamasına rağmen, her gün selam verdiği, aynı sofrada oturduğu, aynı sokakları birlikte arşınladığı bir halkın evlatlarının neden bedenlerini ölüme yatırdığını merak etmeden hayatına devam etmektedir. Bin yıllardır birlikte yaşadığı bir halkın mücadelesine, tepkisine bu kadar yabancılaşmanın tek bir izahı olabilir; vicdanın bitmesi.
Vicdan bitmediyse saraydaki davetlere gidilmezdi. Vicdan bitmeseydi her gün öldürülen kadınlara sessiz kalınmazdı. Vicdan bitmeseydi yüzlerce insanın neden açlık grevine girdiğine sessiz ve duyarsız olunmazdı. Tarih her zaman keskin virajların olduğu anlara tanıklık etmiştir. Ancak bu anlarda kazanan her zaman vicdan olmuştur. İnsanın temel özelliği olan sorgulama yetisidir. Sorgulama yetisi bitmeseydi bir ülkenin batışına sessiz kalınmazdı. Sorgulama yetisi bitmeseydi on binlerce insanın neden tutuklandığı merak edilirdi. Sorgulama yetisi bitmeseydi Leyla Güven ve zindanlarda olan yüzlerce tutsağın eylem nedeni sorgulanırdı.
Zindanlarda bugün itibariyle onbinlerce kişi süresiz dönüşümsüz açlık grevine girdi. Yüzlerce olan arkadaşlarıyla tek yürek, tek neden, tek duygu ve düşüncede birleşen onbinlerin direnişi. Onbinlerin direnişi kazanacaktır. Ancak onbinlerin direnişi karşısında sessiz kalan, duyarsız yaklaşan ve kendi gerçekliğine ters düşenler kaybedecektir. İktidarlar her zaman kaybetmeye mahkûmdur. En saldırganlaştıkları anlarda bilinir ki, en zayıf oldukları ve yenilmeye doğru gittikleri anlardır.
Vicdanın, sorgulamanın olmadığı bir ülkede onbinler insan olma gerçekliğini yeniden var ediyor. Bahar canlılığı, bahar heyecanıyla onbinlerin direnişi değil bir ülkeyi, tüm dünyayı yeniden yaratacaktır. Leyla onbinlerin yansımasıdır. Leyla Güven bahar canlılığı ve gücüyle onbinlerle bir oldu, onbinlerden milyonları, milyonlardan tüm insanlığa vicdan ve sorgulamayı öğretiyor.
Onbinlerin açlık grevinde olduğu bir tarihsel anda yaşıyoruz. Onbinlerin açlık grevinde olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Buna karşı ne kadar sessiz ve duyarsız yaklaşırsak yaklaşalım onların direniş ve zafer gücü tüm yüreklere vicdan, sorgulama ve harekete geçme cesareti aşılayacaktır. Mücadele ve direnişten kimse kendini uzak tutamaz. Her gün basında, sokakta, salonlarda demokrasi ve eşitliğin teorisini yapmakla onbinlerin sesine ses olunmaz. Onbinlerin sesi kısılamaz. Direnişin meşalesini birlerden onlara, onlardan yüzlere, yüzlerden onbinlere taşıyan bir gerçeklik karşısında hiçbir iktidar ayakta kalamaz.
Onbinlerin direnişi tarihi yeniden yazıyor, Leyla Güven, Nasır Yağız, İmam Şiş, Dilek Öcalan, Gülistan İke, Mustafa Sarıkaya, Fadile Tok’lar onbinleşerek 21. yüzyılın direnişini geliştiriyor ve yazıyor. 21. yüzyıl direniş ve faşizme karşı zaferin yüzyılı olacaktır. Vicdan ve sorgulamanın yüzyılı.