Nusaybin Ömeryan bölgesinde geçtiğimiz yıl yine aynı tarihte orman yangını yaşanmış ve yurttaşların çabalarıyla kontrol altına alınmıştı. Bu yıl yine aynı bölgede ormanlar yanarken yurttaşların dışında yangına yüzünü dönen yok
Bu yıl rantsal amaçlı orman yangınları mart ayı başında Kaş coğrafyasında başlayıp yayılırken, önümüzdeki günlerde ise rantsal amaçlı yangınların artarak süreceği bekleniyor. Diğer yandan askeri operasyonlar gerekçesiyle geçmiş yıllarda yaşanan orman yangınları ile binlerce hektar ormanlık alan kül olmuştu. Geçen yıl yine haziran ayında Nusaybin Ömeryan bölgesinde askeri operasyon sonrası çıkan ve itfaiyenin müdahalesine izin verilmeyen yangına köylüler ve gönüllüler müdahale etmeye çalışmıştı. Ömeryan bölgesindeki Çalı köyü kırsalında askeri operasyon nedeniyle orman yangını yaşanmıştı. Kuruköy, Akarsu, Eskimağara ve Yavruköy sınırlarına kadar yayılan yangının söndürülmesi için bölgeye geçmek isteyen Nusaybin Belediyesi itfaiye ekiplerine “güvenlik” gerekçesiyle izin verilmedi. Yangına köylüler ve gönüllüler müdahale ederken, Valilik ve Orman İl Müdürlüğü kılını dahi kıpırdatmamıştı.
Yüzlerce dekar orman yandı
Geçen yıl haziran ayında yaşanan yangın, bu yıl yine aynı bölge ve aynı tarihte olması dikkat çekici. Ömeryan bölgesinde 11 Haziran’da başlayan ve rüzgârın etkisiyle Artuklu ilçesine bağlı Ahmetli (Qesra Ahmedê), Yardere (Qurdîsê) ve Dara ile Nusaybin’in Xerabê Bava, Büyükkardeş (Cinata Miho) ve Küçükkardeş (Cinata Hiso) mahallelerinin kırsal bölgesine sıçrayan yangın yine yurttaşların müdahalesiyle kontrol altına alındı. Ancak, rüzgârın etkisiyle yangın bu kez Ömerli ilçe kırsalına doğru sıçradı. Yangının, Ömerli’ye bağlı Duygulu (Yestê) ve Kömürlü (Rişvanê) mahallelerinde devam ettiği öğrenildi. Üzüm bağları ve ormanlık alanda devam eden yangına mahalle sakinleri müdahalede bulunuyor. Bölgede yüzlerce dönüm ormanlık alanın zarar gördüğü aktarıldı.
‘Kasıtlı yakılıyor’
Yangına müdahale eden yurttaşlar, “Bu ateş kendiliğinden yanan bir ateş değil. Birileri kasıtlı bir şekilde yakıyor. Çünkü görüntülerde de gördüğünüz üzere bugün gündüz yanan ateş, şu an yanan yerin çok uzak bir noktasında. İlaç pompalarına su koyarak ateşe müdahale etmeye çalıştık, ancak elimizden bu kadarı geldi” dedi. Yangın nedeniyle bölgede çok sayıda ağacın küle döndüğünü ve yine canlıların da yandığını aktaran mahalle sakinleri, “Sağlımızı ve psikolojimizi bozdu. Ekonomik olarak da etkileniyoruz. İnsanlarımız bu alanlarda hayvanlarını otlatıyor. Tüm canlılar öldü” şeklinde konuştu.
Söndürmüyorlar
Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nin yaptığı inceleme ve araştırmalarında, Türkiye sınırları içindeki Kürt bölgelerinde çıkan orman yangınlarının çoğunluğunun askeriye tarafından bilinçli olarak çıkarıldığını ve bu yangınların, “köylüleri köylerini terk etmeye zorlama yönünde baskıların daha dolaylı bir yolu” olarak değerlendirilmişti. Mezopotamya Ekoloji Hareketi raporu, devlet kurumlarının yangınları söndürmek için üzerine düşen görevi yerine getirmediğini, bu işin köylülere, gönüllülere ve belediye çalışanlarına kaldığını ve birçok noktada ise buna dahi izin verilmediği yer aldı.
Fidan dikme şovları
Türkiye coğrafyasında on binlerce hektar orman alanını madene, yola, havalimanına ve her türlü ranta açan, yine on binlerce hektar orman alanının orman sınırları dışarısına çıkarmayı sağlayan, rantsal ve operasyon gibi nedenlerle binlerce hektar ormanın yakılmasına adeta göz yuman AKP iktidarı büyük bir şovla 11 milyon fidan dikme, yok edilen ormanlar için daha fazla fidan dikeceğiz gibi iddialarla yok edilen ekosistemleri görünmez kılmaya çalıştığı çoktan açığa çıkmış durumda. Yüzlerce yılda binlerce tür canlının yaşadığı orman ekosistemleri yok edilip ‘millet bahçeleri’ ve fidan dikim şovlarıyla çevreci görünmeye çalışan AKP’nin yüzü yeterince teşhir olmuş durumda. Halkın büyük çoğunluğu doğal yaşamın yağmalandığının çok farkında.
EKOLOJİ SERVİSİ