Hekimlerin “Açlığa mahkum etme” olarak tanımladıkları “Sağlıkta şiddet yasa tasarısı” nın 5. maddesinin değiştirilmesini değerlendiren sağlık çalışanları, tasarının tümden geri çekilmesini istedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, sağlıkta şiddete karşı bir adım beklerken, şiddet konusunda mevcut yasal sistemi tekrar edip, hiç bir yenilik getirmeyen bir yasa ile karşı karşıya kaldıklarının altını çizdi. “Bu yasa teklifi, şiddetle ilgili herhangi bir yenilik getirmediği gibi, hekimlerin çalışma koşullarını kötüleştiren bir yeni madde de içermektedir” diyen Yüksel, “Bu yasa, zamanında eleştirilen ne 28 Şubat ne 12 Eylül döneminde olmayan, açık söylenmesi gerekirse ‘AKP’li olmayıp da sesini çıkartan’ herkesin cezalandırılmasının yolunu açacak bir yasadır. Sağlık, eğitim ve adaleti yeşil olarak düşünüyorlar. Bizler mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘Sermayedarlar için’
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen de, yasanın uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtti. Çıkarılacak yasanın temel amacının sağlık sermayesinin önünü açmak olduğunu vurgulayan Antmen, bu yasayla muhalefetin bastırılmak istenildiğini söyledi. Antmen, “Bakın şu anda şehir hastanelerinde ne kadar imkanlar sağlanırsa sağlansın yeterince kar edilemiyor. Özel sektörde yeterince büyük bir kararlılık yok çünkü hekimler örgütlü ve ucuz işgücü konusunda taviz vermiyorlar. Bu anlamda esasında bu yasanın getirilmesinin temel nedeni bu büyük sermaye devlerinin biraz önünü açabilmek ve bu anlamda da muhalefet edebilecek örgütlenmelerin de önünü kapatabilmek amacıyla getirildi” ifadelerini kullandı. Sağlıktaki örgütlenmelerin bastırılması içinde AKP’nin bu torba yasaya başvurduğunu ifade eden Antmen, özellikle torba yasa da yer alan 5. maddenin sağlık emekçilerini tehdit ettiğini vurguladı. Antmen, şöyle devam etti: “Sağlıktaki örgütlenmelere de bu 5. madde ile şu söylenilmek isteniyor; ‘Buna karşı çıkarsan ya da karşı çıkmaya çalışırsan işte senin karşına 5. maddeyi çıkarırım. Seni ya KHK ile ihraç ederim ya da güvenlik soruşturmasından geçirmem’ demek istiyorlar. Bu anlamda emekçilere sesinizi kapatın ve bizim yaptıklarımıza ya da geçirdiklerimiz yasalara ses çıkarmayın demek istiyorlar.”
‘Hiçbir izahı yok’
Çıkarılmak istenen yasaların hiçbir hukuka uymadığını ve kendilerinin de yaptıkları bu hukuksuzluklardan haberdar olduğunu ifade eden Antmen, devamla, “Bu yaptıklarının aslında uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırılığından kendilerinin de haberi var. Bu yasaya karşı hem mecliste hem de sokak da çok ciddi muhalefetle karşı karşıya kaldılar. TTB bünyesinde yer alan diğer sağlık örgütlerinden de tepkiler aldılar. Yine Dünya Tabipler Birliği, Uluslararası sendikalar deklarasyon yayınladı. Bu anlamda yaptıklarının hiç de dışarıya açıklanacak ya da izah edilebilecek bir yanın olmadığını kendileri de biliyor. Akıllarınca biraz geri adım attılar. Aslında ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar bize. Bu açıdan en fazla 5. Madde tartışılıyor. Ama şunu düşünüyorlar ‘bu maddede biraz geri adım attık ama diğer maddeleri sırasıyla geçirebiliriz’ diye düşünüyorlar” diye konuştu.
‘Mücadeleye devam’
Tüm bu yaşanılanlar sonrasında AKP’nin az da olsa geri adım atmalarına aldanılmaması gerektiğini vurgulayan Antmen, şunları söyledi: “Bizim asıl görevimiz tamamen geri adım attırmaktır. ‘Çok güzel KHK’lilerin çalışma hakkını engelleyemediler çok iyi, çok güzel işte, mis gibi’ deyip geri çekilmemek gerekiyor. Bu yasanın özünü iyice kavrayıp ne gibi olumsuzluklar getirebileceğine dair aydınlanmamız lazım. Toplumu bilgilendirmek, açıklamalar yapmak lazım. Bu madde bu şekilde geçse dahi anayasaya aykırılığı olmasından kaynaklı geri döneceğine inanıyorum. Anayasadan dönmezse ki dönme olasılığı çok yüksektir. Unutmamak gerekiyor çıkarsa da mücadele bitmeyecektir.”
5. maddede değişiklik
Sağlıkta değişikliği öngören yasa tasarısının 5. maddesi Genel Kurul’da görüşüldü. Görüşmede HDP ve CHP’nin 5. maddenin yasa teklifinden kaldırılmasına ilişkin verdiği değişiklik önergeleri okundu. Önergeye dair söz alan HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Kamuda ömür boyu çalışma yasağı konuluyor bu yasayla. Güvenlik soruşturması OHAL döneminde bir KHK ile getirildi. Biz OHAL süreklileşti derken bunu kastediyorduk. Hekimleri özelde çalışmaya mahkum ediyorsunuz. Bu madde hiçbir yönüyle kabul edilemez. Güvenlik soruşturması mantığına karşıyız. Kişi hakkında bir suç, dava hiçbir şey yok ama bir kanaat oluşturularak ‘ben seni doktor yapmıyorum’ diyor. Bu maddenin geri çekilmesi gerekiyor” dedi. CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu değişiklik önergesine ilişkin, 5. madde ile OHAL’in kalıcılaştırılmak istendiğini söyledi. Kaboğlu, taslağı “Yargısız infaz yasası” olarak tanımladı. CHP ve HDP’nin 5. maddenin yasa teklifinden kaldırılmasına dair verdiği değişiklik önergeleri sunulan oylamada reddedildi. Ardından AKP’nin değişiklik önergesi kabul edildi. Değişikliğe göre; KHK ile ihraç edilen hekimler SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde çalışabilecek. Güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlananlar 450 gün bekledikten sonra SGK ile anlaşmalı yerlerde çalışabilecek. Daha sonra yapılan görüşmelerde toplam 22 madde kabul edildi.
‘Sermaye yasası’
Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Bulut, yasa teklifini “sermaye yasası” olarak değerlendirdi. Bulut, “Bu sermayenin yasasıdır. Çünkü Sağlık Bakanı özel sektörden geldi. Özel hastane işletmecisi bir Sağlık Bakanımız var. Aynen Suriyeli mültecilere yaptıkları gibi ucuz emek sömürüsü için bu hekimlerin güvencelerini ortadan kaldırıp, emeklerini sömürmek için kurguladıkları bir sistemdir. İşin arkasında bu var” dedi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) haklarının da getirilen yasa ile kısıtlandığını dile getiren Bulut, “TTB yetkilerini kısıtlayan bu yasa tasarısının sebebi de TTB’nin rant politikalarını kamuoyuna ifşa ediyor olmasındandır” diye belirtti. İhraç kavramı ile toplumda bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Bulut, ihraç kavramının haksız işten atılma hali olduğunu kaydetti. Yasa ile ihraç edilen hekimlerin SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde çalışmasının önünün açılmasının sevindirici olduğunu belirten Bulut, “AİHM’de haksız yere işten atılan arkadaşlarımız yüksek tazminat davalarıyla haklarını geri alacaklar. Biz bunu biliyoruz” dedi.
MERSİN