İmralı’daki tecridin kaldırılması talebiyle Leyla Güven’in öncülüğünde başlayan açlık grevleri sürüyor. Çocuklarının sağlığından endişe eden tutuklu aileleri, hem hükümeti hem de demokratik kesimleri göreve çağırdı
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi 122. gününde. 66 cezaevinde 300’ün üzerinde tutuklunun başlattığı açlık grevi eylemi 84. gününe girerken, hükümetin talepler konusunda herhangi bir adım atmaması üzerine PKK ve PJAK’lı tutukluların tüm cezaevlerinde başlattığı açlık grevi ise 9. gününe girdi. Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinde yurttaşlar aynı taleple açlık grevine başlamıştı. Fransa’nın Strasbourg kentinde gazeteci, siyasetçi ve Birleşik Krallık Bölgesi’ne bağlı Galler’de İmam Şiş’in başlattığı açlık grevi eylemi 83. gününde. Kanada’nın Toronto kentinde Yusuf İba’nın eylemi 57., yine Irak Federe Kürdistan bölgesinde Nasır Yağız’ın eylemi 109., Maxmur’da Fadile Tok’un eylemi 49. gününde. HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ ve 5 HDP’linin eylemi ise 7. gününe girdi. İki HDP milletvekili dahil 4 kişi daha dün itibariyle açlık grevine başladı. Tecridin kaldırılması talebinin karşılanması için hükümete çağrılar artarken, eyleme çeşitli kesimlerden destek geliyor. Açlık grevinde olan binlerce tutuklunun aileleri ise hem hükümeti hem de demokratik kesimleri ölümler yaşanmadan çözüm üretmeye çağırdı.
‘Artık adım atılmalı’
Çocukları açlık grevinde olan tutuklu aileleleri, Mezopotamya Ajansı’na konuştu. Bandırma Cezaevi’nde 1 Mart tarihinden bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlayan isimlerden biri olan 20 yıllık tutuklu Mehmet Nazir Gümüş’ün annesi Hanife Gümüş, tutukluların kararlı olduklarını söyledi. Anne Gümüş, “Cezaevlerinden onlarca tabut bile çıksa diğerleri açlık grevine devam edeceklerdir. Kararlarında netler ve talepleri de bellidir” dedi. Açlık grevindekilerin başına bir şey gelmeden devletin adım atması gerektiğine vurgu yapan Gümüş, “Cezaevlerinden bir cenaze çıkması durumunda sorumlu hükümet olacaktır. Devlet artık bu noktada adaletli bir adım atmalı. Ölümler olmadan bir şey yapın” diye konuştu. Cezaevi görüşleri sırasında aileler üzerinde psikolojik baskı oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Gümüş ,”4 gün önce oğlumun görüşüne gittim. Çok sayıda tutuklu ailesi ziyarete gelmişti. Bir o kadar da asker ve polis ile karşılaştık. Diğer yandan cezaevlerine gönderdiğimiz mektuplarda bir kelime bile Kürtçe varsa 3 ay boyunca vermiyorlar. Kitapları, gazeteleri verilmiyor” ifadelerini kullandı.
‘Zulme ortak olmayın’
4 yıldır cezaevinde bulunan ve 1 Mart tarihinde Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde açlık grevine başlayan Savaş Özer’in babası Veysi Özer de “Çocuklarımızın başına bir şey gelirse sorumlusu hükümettir. Görüşe gittiğimde oğlumun yanında olan arkadaşları ‘Bir arkadaşımız dahi şahadete ulaşırsa biz yüzlerce kişi devam edeceğiz’ dedi. Bundan dolayı biz insanlara sesleniyoruz, bu zulme ortak olmayın. Bu zulmün önünü almalıyız” dedi. 2 yıldır cezaevinde olan ve 1 Mart’tan itibaren Tarsus 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde açlık grevine başlayan tutuklu Mehmet Aktaş’ın kardeşi Ebedin Aktaş ise kendilerinin de tutukluların taleplerini sahiplendiklerini söyledi. Aktaş, “Sorumlusu her ne kadar hükümet olsa da bizler sesimizi çıkarmazsak, seslerine ses olmazsak suçlu oluruz” dedi. Eylemdeki tutukluların durumuna işaret eden Aktaş, “Tutukluların moral ve motivasyonları yüksek ve kararlarında netler” dedi.
Anneler: Sorumlusunuz
Açlık grevindeki çocuklarının durumuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nda görüşme talebinde bulunmak için Ankara’ya gelen Barış Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, Türk Tabipler Birliği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (THİV) ziyaret etti. Bakanlığa yapılan başvuru ise “yoğunluktan” gerekçesiyle reddedildi. “Hangi yoğunluk çocuklarımızın hayatından daha önemli?” diye soran Barış Anneleri, çocuklarının ve kendilerinin taleplerinin net olduğunu bu talebinde tecridin kaldırılması olduğunu söyledi. Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde 20 yıldır tutuklu olan ağırlaştırılmış müebbet hükümlü ve 75 gündür açlık grevinde olan Abdullah Oral’ın annesi Medhiye Oral, Adalet Bakanlığı’nın “yoğunluk var açlık grevlerini gündemimize alamayız” diyerek görüşme taleplerini reddettiğini hatırlattı. Oral, açlık grevinde olan tutukluların yaşadığı en ufak bir olumsuzluktan Adalet Bakanı ve iktidarın sorumlu olacağı uyarısında bulundu.
Sanatçılar sessiz kalmamalı
Güven’in açlık grevinin 78’inci gününde “Leyla” isimli şarkıyı seslendiren Ayfer Düzdaş, herkesi Güven’in sesine ses olmaya davet etti. Bu tür dönemlerde sanatçıların üzerine de bazı sorumlulukların düştüğünün altını çizen Düzdaş, “Sanatçılar bu tür eylemsellikler karşısında suskun kalmamalıdır. Çünkü başlatılan açlık grevi ülkenin içinde bulunan kaostan kurtarılmasına dönüktür. Tüm muhalif ve demokrat kesimler inanılmaz bir baskı altında. Bunun karşısında durması gereken ilk kesim ise sanatçılar, akademisyenler, ülkenin aydınlarıdır” diye belirtti.
Hamburg’da tecrit protestosu
Almanya’nın Hamburg kentinde Tecride Karşı Yaşamı Savunalım İnisiyatifi- Hamburg tarafından açlık grevi eylemcileriyle dayanışma amacıyla eylem düzenlendi. Düzenlenen eylemde “Öcalan üzerindeki tecride son” ve “Leyla Güven’in talepleri tüm Kürt halkının talepleridir” yazılı pankart açıldı. Eylemde bir konuşma yapan Kürt siyasetçi Serhat Çetinkaya, tecrit kaldırılıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. Çetinkaya aynı zamanda kaldırılıncaya barıştan ve demokrasiden yana tüm insanların eylemlere katılması çağrısında bulundu.
‘Adalet Bakanlığı görevini yapmalı’
Adana’da bulunan parti ve sivil toplum kurum temsilcileri, açlık grevlerine dikkat çekmek için açıklama yaptı. Açıklamayı yapan Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAYDER) yöneticisi Hüseyin Memiş, Güven ve tutukluların tek talebinin mutlak tecridinin ortadan kaldırılması olduğunu ve bu tecrit ortadan kalkmadıkça Türkiye ve Ortadoğu’ya barış gelemeyeceğinin altını çizdi. Güven ve tutukluların direnişlerinin sesi olmak için bir dizi eylem kararları aldıklarını ve bunları hayat geçirdiklerini dile getiren Memiş, TUAYDER olarak tutuklu aileleriyle “Çocuklarımız ölmesin” sloganıyla Adalet Bakanlığı’na gideceklerini kaydetti. Adalet Bakanlığı’nı göreve davet eden Memiş, tüm kesimlerin bu direnişe ses olup, mücadele etmeye çağırdı.
Paris’te eylem
Fransa’nın başkenti Paris’te gençler, Uluslararası Af Örgütü binasında bir eylem düzenledi. Strasbourg’da açlık grevi direnişinde olan 14 eylemcinin fotoğraflarının bulunduğu pankartın taşındığı eylemde, açlık grevi eylemcilerine ilişkin dosya da yetkililere verildi. Kurum temsilcisi ile yapılan görüşmede gençler talep ettiği 4 madde şöyle: “
- Tecridin kaldırılması için yapılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine dair halklara bir açıklama yapılması
- Uluslararası Af Örgütü’nün Strasbourg’daki açlık grevi eylemcilerini ziyaret etmesi
- Uluslararası Af Örgütü’nün, Avrupa Birliği’nin İşkenceyi Önleme Komitesi CPT’yi görevini yapmaya çağırması
- Uluslararası Af Örgütü’nün, Türkiye’ye süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemcilerinin taleplerini kabul edip Öcalan’a uygulanan tecridin derhal sonlandırılması için çağrıda bulunması.”
HABER MERKEZİ