HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, HDP’nin olmadığı bir denklemde demokrasinin yolunun açılmayacağını belirterek, HDP’siz demokrasi adımının gerçekçi olmadığının altını çizdi
“Biz bakanlık koltuğu pazarlığı veya bu gibi şeylerle uğraşan bir parti değiliz. Bugüne kadar böyle bir pazarlığımız olmadı, yarın da böyle bir pazarlık yapmayız” dedi.
Millet İttifakı’nın 13’üncü Cumhurbaşkanı adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’da yer alan partilerin genel başkanları ile Akşener’in masaya dönüş şartı olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağını açıkladı. Seçimlerde belirleyici konumunu koruyan Halkların Demokratik Partisi (HDP), gerçekleştirilen son Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında Cumhurbaşkanı adayı çıkarma eğilimini yeniden gözden geçirdi. HDP, MYK toplantısında aldığı kararı Emek ve Özgürlük İttifakı’nın önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek toplantısına taşıyacak.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP’nin izleyici yol haritasını Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
HDP’den oy istiyorsa görüşme doğaldır
Cumhurbaşkanlığı adayıyla ilgili olarak bir görüşmenin, bir değerlendirmenin önemli olduğunu hep söylediklerini hatırlatan Oluç, Bütün Cumhurbaşkanı adaylarının da bu görüşmeyi yapmasının önemli olduğunu söyledi. Oluç, Kılıçdaroğlu eğer Türkiye’deki bütün seçmenlerden oy istiyorsa, HDP seçmenlerinden oy istiyorsa, o zaman demokratik siyasetin bir gereği olarak HDP’nin önümüzdeki dönem için ne düşündüğünü, nasıl yaklaştığını, bir geçiş sürecinin nasıl olması gerektiğine dair fikirlerinin ne olduğunu öğrenmek, bunları konuşmak, değerlendirmek için bir görüşme yapmasının doğal olduğunu belirtti.
Bizim derdimiz adalet ve demokrasi
Bugüne kadar hiç kimse ile bir pazarlık yapmadıklarının altını çizen Oluç “Bizim derdimiz bir makam, bir koltuk elde etmek değil. Bizim derdimiz Türkiye’de tek adam yönetimi var, demokrasi, hukuk, anayasa, her şey askıya alınmış vaziyette. Büyük bir hukuksuzluk var, büyük bir baskı ve zulüm oluşmuş vaziyette. Türkiye çoklu bir kriz yaşıyor; hem sosyal hem ekonomik hem siyasal alanda. Kürt düşmanlığı artık bu iktidarın döneminde gerçekten zirveye ulaştı. Bizim derdimiz Türkiye’de yeni bir dönemin, Cumhuriyetin ikinci yüzyıla girerken yeni bir dönemin başlaması. Cumhuriyetin demokratikleşmesi ve Demokratik Cumhuriyet’e ulaşılması doğrultusunda adımların atılması, demokrasi ve hukuk alanında demokratik değişimin yolunun açılması için mücadele ediyoruz. Biz var olan düzenle, bir sistemle derde sahibiz. Bunun değişmesi için mücadele ediyoruz” diye konuştu.
Politika ve ilkelerle ilgileniyoruz
Meral Akşener’in söylediği sözleri ciddiye almadıklarını belirten Oluç, herkes kendi işine bakmalı, pazarlık yapmadıklarını politika ve mücadeleyle ilgilendiklerini söyledi. ilkelerle ilgili konuştuklarını belirten Oluç, “2021 yılının Eylül ayının sonundan itibaren bu politikamızı ortaya koyduk. O gün ne söylediysek, bugün de aynı noktada duruyoruz. Bu politikaların tartışılması gerektiğini söylüyoruz. Millet İttifakı’nın bileşenlerinin altına imza attıkları kağıtlara bakarsanız, bizim söylediklerimizin önemli bir kısmına kendilerinin geldiklerini görürsünüz. Dolayısıyla biz politika ve ilkelerle ilgileniyoruz” dedi.
HDP’siz demokrasi adımı gerçekçi değildir
“HDP’nin olmadığı bir denklemde mümkün değil” diyen Oluç, neden mümkün olmadığını şu sözlerle sıraldı: “Birincisi HDP herhangi bir parti değil. Şu anda 7 milyondan fazla oyu olan, milyonlarca insanı aileleriyle birlikte temsil eden bir partiden söz ediyoruz. Hem bir taraftan Kürt halkını hem de Türkiye demokrasi güçlerini temsil eden bir partiden söz ediyoruz. Türkiye’deki bütün farklılıkları, farklı inançları, kimlikleri, ana dilleri, kültürleri içinde barındıran ve bütün Türkiye’yi temsil eden bir partiden söz ediyoruz. Dolayısıyla HDP’nin içinde olmadığı bir demokrasi adımı gerçekçi değildir. İkincisi HDP şuanda Meclis’in üçüncü büyük partisidir. İddialıdır, önümüzdeki seçimde de yine güçlü bir grup kurma hedefine sahiptir. Eğer çoğulcu bir demokrasiye sahip olacaksa bu ülke, elbette HDP’nin de fikirleri, politikaları, önerileri dikkate alınacaktır. O nedenle HDP olmadan demokrasi olmaz, bu çok açık. Kürt sorunu çözülmeden demokrasi olmaz dediğimiz gibi, HDP olmadan demokrasi olmaz. Bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu konuda kararlı duruşumuzda vazgeçmiş değiliz.”
Üçüncü Yol’u inşa etme konusunda kararlıyız
Depremden sonra Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini belirten Oluç, depremin iktidarın Türkiye’yi nasıl bir enkaza dönüştürdüğünü görmesini sağladığını, bu iktidarın toplumu ve halkı korumak için herhangi bir önlem almadığını dikkat çekti. Depremden önce bir ittifak adayı çıkartma kararı olduğunu ifade eden Oluç, “Öyle bir kararlığımız var. Orada bir fikir birliği oluşursa, hangi konuda olursa olsun açıklayacağız. Çok fazla sürmez, önümüzdeki günlerde bu konuda bir adım atılmış olur. Biz Üçüncü Yol’u inşa etme konusunda kararlıyız, Türkiye’de demokrasi mücadelesinin ve demokrasinin gerçekleşmesinin ancak Üçüncü Yol’un güçlü olmasıyla mümkün olacağını düşünüyoruz. Bizler de Üçüncü Yol’un bir parçasıyız HDP olarak, Emek ve Özgürlük İttifakı olarak. Bir taraftan bu mücadelemizi sürdüreceğiz, güçlü bir Üçüncü Yol mücadelesinin gerçekleşmesi için adımlar atacağız, öbür taraftan da Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tutumumuzu birlikte değerlendirerek bir karara varacağız” diye konuştu.
Kaynak: MA-ÖZGÜR PAKSOY