Meclis’te basın toplantısı düzenleyen HDP Grup Başkanvekili Oluç, dünkü kongre ile partisinin hem iktidara hem de muhalefete net mesajlar verdiğini söyledi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, gündeme ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve ENAG tarafından açıklanan enflasyon oranlarına ilişkin konuşan Oluç, “İki konuya değineceğim bugünkü basın toplantısında. Birincisi bugün saat 10.00 itibariyle yıllık ve aylık enflasyon verileri açıklandı. TÜİK Saray’dan kendisine gönderilen zarfı açtı ve o zarftaki verileri sundu. Haziran ayı enflasyonu bu açıklamaya göre yüzde 4,95 oldu. Altı aylık enflasyon yüzde 42,35 oldu, yıllık enflasyon yüzde 78,62. TÜİK’ten önce iki açıklama yapıldı. Bir tanesi ENAG’ın açıklamasıydı. Onlar yıllık enflasyonu yüzde 175’i aşmış olarak gösterdiler. Hadi bağımsız araştırmacılara inanmayanlar için ikinci rakam daha var. Birkaç gün önce aybaşında İstanbul Ticaret Odası (İTO), ki çok uzun yıllardır bu açıklamayı ve araştırmayı yapıyorlar, yıllık enflasyonu İstanbul çapında yüzde 94’ü aşmış olarak gösterdiler. Yani TÜİK’in açıkladığı rakamlar hem İTO’nun hem de ENAG’ın rakamlarından çok farklı oldu” dedi.
TÜİK’in enflasyon oranları
Enflasyon oranı yüzde 79’a varan bir resmi açıklama ile karşı karşıya olunduğunu belirten Oluç şöyle devam etti: “Halkın enflasyonu dediğimiz hayat pahalılığına baktığımızda bu rakamların çok üstünde bir durumla karşı karşıya kalmış vaziyetteyiz. Geçen gün Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati açıklama yaptı ve dedi ki ‘Size net söylüyorum Mayıs ayında aylık bazda toparlama başladı. İnşallah Haziran, Temmuz, Ağustos’ta Türkiye verimi çok yüksek olacak, daha iyi günler göreceğiz’ dedi. Durum ortada. “Enflasyonu kontrol altına aldık” dedi. Aslında Nurettin Nebati’nin söylediği TÜİK’i kontrol altına aldıklarıdır. Bunu söylüyor. Enflasyonu kontrol altına aldıkları şeklinde değil. Gıdada çok iyi durumdayız dedi Nurettin Nebati. Şimdi yıllık fiyat artışı bugünkü açıklamaya göre 3 haneye, yani yüzde 100’ü geçen bir değere gelmiş durumda. Ürünlere baktığımızda gıdada nasıl çok iyi durumda olunuyor onu anlayamadık. Birinci sırada 252’lik artışla ulaştırma alanı var.
Zammı düzenlemek için operasyon yaptılar
Hani çok iyi olduğumuz gıdaya geldiğimizde patates ikinci sırada yüzde 243, şeker 4’üncü sırada yüzde 147, margarin 5’inci sırada yüzde 138. Hani Nurettin Nebati’nin söylediği gıdada iyi durumdayız ya ama böyle bir durumla karşı karşıyayız. Saymaya devam edelim; makarna çeşitleri yüzde 117.8, meyve ve sebze suları yüzde 114, un ve diğer tahıllar yüzde 108. Gıdada çok iyi durumdayız ya böyle gidiyor bu liste. Bunu bir kenara koyalım, Nurettin Nebati’nin söylediği çok fazla ciddiye alınır değil. Ama şunu son bir ayda gördük; halkın cebine 3 kuruş daha fazla girmesin diye AKP yetkilileri, yöneticileri ve ekonomi yönetimi de büyük bir çaba içindeydi. Hakikaten ciddi çalıştılar ve TÜFE Nisan ayında yüzde 7.25 olarak açıklandı, Mayıs’ta yüzde 2.98, Haziran’da yüzde 4.95. Neden bu oynamalar diye baktığımızda ortada şunu görüyorsunuz. Milyonlarca kamu emekçisine verilecek zammı düzenlemek için operasyon yaptılar. TÜİK hileleri ile her bir emeklinin en az bin lirası, her bir kamu emekçisinin en az 2 bin lirası çalınmış oldu. Yani açık bir şekilde iktidar TÜİK eliyle işçinin ve emekçinin maaşlarına, emeklinin maaşına yapılacak zammı düşük tutmak için bu operasyonu yaptı. Bunu geçtiğimiz yılın sonunda da yapmışlardı ve bir kez daha yaptılar.
ÜFE’deki artış felaket
Son bir aydır Hazine ve Maliye Bakanı başta olmak üzere, ekonomi yönetimi, AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan memura ve emekliye yüzde 40 zam verilecek diye konuşuyorlardı. Şimdi o yüzde 40 zamma uygun olan Haziran ayı enflasyonunu TÜİK’e açıklattılar. TÜİK hazırlanmış olan enflasyon açıklamasını yaptı, buna uygun olarak işçiye ve emekçiye zam sağlandı. Tabii ki haksız bir artış, hileli bir sonuçla bu iş ortaya çıkarıldı. Aleni bir durumla karşı karşıyayız. Yazık, halkın üç kuruşuna göz dikmiş bir iktidarla karşı karşıyayız ve bunun için hile yapıyorlar. TÜFE böyle, ya peki ÜFE? Bugün açıkladı TÜİK; ÜFE yüzde 138. Haziran’da yüzde 7 artış olmuş üretici fiyatlarında, makas gittikçe açılıyor. ÜFE’deki bu artış esnaf için, üretici için felaket anlamına geliyor. Biz bunu biliyoruz ama kime söylüyoruz? Bu ekonomi yönetimine söylüyoruz. Geçen gün bile Nebati ‘Enflasyon sakinleşmenin ötesinde de düşmeye başladı’ diyor. Bunu nerede görüyorsa. Sonra da diyor ki, ‘Sayın Cumhurbaşkanına da söz verdim Aralık ayında enflasyonun düşüşünü hissede hissede göreceğiz ve sizi seçime de o noktada götüreceğiz.’ İşte anahtar kelime bu: ‘Sizi seçime de o noktada götüreceğiz’. Yani, enflasyon rakamlarıyla oynayarak seçime gidecekler. Söz vermiş ya Cumhurbaşkanına, Ocak Şubat’ta düşecek diyor. Cumhurbaşkanı da inanmış Nebatiye. Hazine ve Maliye Bakanının yaptığı açıklamalar bununla sınırlı değil. Çok güzel bir açıklama daha yapmış: ‘Asıl karamsarlık sebebi rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçiyor olmamızdır.’ Müthiş bir açıklama değil mi? Yani Nebati diyor ki benden önceki bütün Hazine ve Maliye Bakanları aslında rant ekonomisini sürdürdüler. Onlar rantçı, rant için çalıştılar demiş oluyor. Kendi partisinin bakanları için diyor. Yani Lütfi Elvan, Berat Albayrak bunların hepsi rant ekonomisini sürdürdü, biz şimdi üretim ekonomisi sürdürüyoruz diyor. Sanki muhalefetin Hazine ve Maliye Bakanı olmuş gibi. Sanki iktidarda değilmiş, sanki bu bakanlarının yardımcısı kendisi değilmiş gibi. Söylediği her laf birbirinden beter.
Rant ekonomisi
Peki, Hazine ve Maliye Bakanı’na soruyoruz: Senin bu icat ettiğin kur korumalı mevduat hangi ekonomi sınıfına giriyor? Üretim ekonomisi mi? Hangi üretime destek oluyorsun kur korumalı mevduatla, var mı bunun bir cevabı? Faiz açıklamaları yapıp adeta parti teşkilatına bağlamak hangi ekonomi modeline giriyor? Bunun bir cevabı var mı? Bankaların karları beşe ona katlandı. Son 6 aya baktığımızda rekorlar kırılıyor. Bankalar ne üretiyor? Üretim ekonomisi mi bankalar? Karları katlanıyor, nasıl oluyor bu? Rant ekonomisi AKP’nin alametifarikasıdır, biz bunu biliyoruz. Sizin sürdürdüğünüz de aldığınız bütün ekonomik yöntemler de aslında bunun devamı olarak kur korumalı mevduat da böyle, GES’de böyle. Eylül’de faiz indirimi ile başlayan deneyin amacı dış açığı kapatıp enflasyonu düşürmekti değil mi? Yeni ekonomi modeli diye bunu ilan ettiler. Sonuç ne oldu? Yakın tarihin en hızlı ivmelenen enflasyonu ile karşı karşıyayız ve en yüksek dış açıkla karşı karşıyayız. Müthiş ihracatımız artıyor, rekor rekor kırıyoruz deniliyor ya, size bir resim göstereyim. Bu ihracat eğrisi rekor kırıyor ama bir rekor daha var ithalat. İthalat eğrisi de burada rekor üzerine rekor kırıyor. Dış ticaret açıkları buradan kaynaklanıyor. Hazine ve Maliye Bakanı ithalatı konuşmuyorsunuz, ihracatı konuşuyorsunuz. Gelin bunu da konuşalım. Sizin ekonomi alanında aldığınız bütün önlemler ithalatı böyle patlattı. Ara malı ithalatına dayalı bir ekonomiden söz ediyoruz ve insanlar döviz kurları nereye doğru yükselecek bunu göremedikleri ve güvenmedikleri için ara malı stoku yapıyorlar ve ithalat patladı. Gerçekleri anlatın, Cumhurbaşkanına da gerçekleri anlatın ama siz anlatmıyorsunuz. Birinci üzerinde durmak istediğim konu buydu.
Kongremiz net mesaj verdi
İkincisi, dün büyük bir katılımla kongremizi gerçekleştirdik. Çok kitlesel bir kongre yaptık. Türkiye’nin yaşadığı zor koşullara rağmen katılım iyi oldu. Bunu söylerken ekonomideki zor koşulları kast ediyorum. Ulaşımdaki enflasyonu biraz önce söyledim ya ulaşım inanılmaz pahalandı. Ama Türkiye’nin her tarafındaki insanlar, on binlerce insan geldi ve bütün Türkiye’ye, dünyaya, bölgeye ve Avrupa’ya çok net mesajlar verdiler. Kongremize katılan on binlerce arkadaşımıza, seçmenimize, parti yöneticimize, bu kongrenin gerçekleşmesi için çalışan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Televizyonları başında bu kongreyi izleyenlere ve gösterdikleri heyecana ve coşkuya, bize gönderdikleri mesajlara teşekkür ediyoruz.
Halk HDP kongresinde net mesaj verdi
Bu ses dalga dalga her tarafa yayıldı. HDP bu kongrede çok net mesajlar verdi. Hem iktidara hem de muhalefete çok net mesajlar verdi. Birincisi; buradayız, varız, var olacağız, güçlüyüz dedik. Çünkü haklıyız, farklılıklarımızla birlikteyiz, bir bütünüz dedik. HDP bir tabela partisi değildir. Sizin kapatacağınız bir halk partisidir, işte halk da burada bu görüntüde dedik. HDP’siz ve Kürtsüz bir gelecek tasarlayanlara, masa başı siyaset mühendislerine, HDP’yi kapatmakla uğraşanlara bu kongrede çok net bir mesaj verildi, boşa çabalamayın denildi. Umut ve cesaret mesajlarını bir kez daha verdi. Çözüm gücüdür HDP dedi. Türkiye’de Kürt sorunu dahil olmak üzere ekonomi ve sosyal alandaki bütün sorunlar için anahtar güç biziz, çözüm gücüyüz dedi. Yıkıcı ve bozucu değil demokrasiyi inşa gücüyüz dedi. Çok net olan bu mesajlar hem iktidara hem de muhalefete verilmiş oldu. Biz memnunuz yaptığımız kongreden, tekrar bu kongrede emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Eş Genel Başkanlarımız Pervin Buldan ve Mithat Sancar yeniden seçildiler. Yeni PM, disiplin kurulumuz ve uzlaştırma kurulumuz seçildi. Çok geniş bir çerçevede katılım oldu. Türkiye’deki kanaat önderlerinin, aydınların, yazarların ve akademisyenlerin içinde yer alacağı ve HDP’li olmasa da HDP ile birlikte tartışacağı, eleştireceği, öneri yapacağı bir zemin olacak Danışma Kurulu da ilan edilmiş oldu. Herkese çok teşekkür ediyoruz.”
Kaynak: MA