Onurlu bir barış için mücadele eden Barış Annesi Asya Tay: Öldürülmek kaderimiz değil
Kürt kadınlar başlangıçtan bu yana özgürlük mücadelesinde aktif olarak yer alıyor. Kadınların mücadele ettiği alanlardan biri de Barış Anneleri Meclisleri. Yıllardır onurlu, kalıcı bir barış ve adalet için mücadele veren bu kadınlardan biri de Silopî Barış Anneleri Meclisi’nde yer alan 60 yaşındaki Asya Tay.
Zorlu bir yaşam…
Koçer bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ve sürekli sürekli yer değiştirdikleri için nerede doğduğunu bilmeyen Tay, 2 yaşındayken ailesinin Zêdka köyüne yerleştiğini aktarıyor. Tay, “Birkaç yıl orada kaldıktan sonda Kûrtkê köyüne yerleştik. 16 yaşındayken evlendirildim. Evlendikten sonra koçerlik yaşamım başladı. Mevsimlere göre yerimizi değiştiriyorduk. 4 yıl boyunca böyle devam etti. Ardından çocuklarım oldu, tekrar ovaya döndük” dedi.
Zulme karşı çalıştım
Şirnex’in Silopî ilçesinde yaşayan ve 7 çocuğu olan Tay, Kürtlere yönelik baskı ve zulüm politikaları nedeniyle siyasi parti çalışmaları içerisinde yer almaya başlamış. Tay bu çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Sürekli olarak bir savaş ve karmaşanın içerisindeydik. Çatışmalar ve ölüm vardı. Bir yandan aşiret baskısı bir yandan devletin baskıları, zulmü vardı. Halk mücadele içerisinde yer almaya başladı. 1991’de HEP kurulunca Kürtlerde bir umut belirdi. HEP kısa sürede halk içerisinde tanındı, etkiledi ve halkın büyük desteğini almaya başladı. O dönem ben de HEP’e gitmeye başladım.”
Barış ve özgürlük istiyoruz
Silopî’de Barış Anneleri Meclisi kurulduktan sonra çalışmalarda aktif olarak yer almaya başlayan Asya Tay, “Yüreğimiz yanıyor, artık kan dökülmesin, barış olsun diye Kürt anneler çalışmalara başladı. Bizim için annelerin hiç farkı yok. Tüm annelerin vicdanı bir. Vicdanlı annelerin davalarına sahip çıkması bizim görevimizdi. Kürtler sadece kendi haklarının peşinde ve onu istiyor. Özgür ve eşit bir yaşam istiyoruz” ifadelerine yer veriyor.
Haklarımız ihlal edildi
Çalışma yürütürken ve gerçekleştirdikleri eylemlerde birçok kez baskı ve saldırılarla yüz yüze kaldığını belirten Tay, “Roboskî Katliamı olduğunda 24 kişi alındık. KCK adı altında operasyonlar oldu, 4 gün gözaltında kaldık. Tutuklandık ve 7 ay cezaevinde kaldım. Ancak çıkar çıkmaz çalışmalara devam ettim. Öldürülmek, tutuklanmak ya da göç etmek zorunda kalmak biz Kürtlerin kaderi değil. Devlet tüm haklarımızı ihlal etti ve bize de sadece direnmek ve mücadele etmek kaldı.
Partiye gitmesem rahat edemiyorum
“Silopî’de HEP kurulduğundan bu yana partide çalışma yürütüyorum” diyen Asya Tay, son olarak şunları söylüyor: “Eğer partiye gitmezsem içim rahat etmiyor. Gitmezsem kendimde eksiklik görüyorum. Özgür bir kimlik, dil ve haklarım için mücadele ediyorum. Bize zulüm edilmesini istemiyoruz. Biz de diğer halklar gibi dilimiz ve kimliğimiz ile özgürce yaşamak istiyoruz. 40 milyon Kürt olarak özgür bir yaşam istiyoruz.”
ŞIRNEX/JINNEWS