İÇERİDEN
Bu hafta kapanma önlemleri uygulandığı için postane çalışmadı. Bu yüzden köşemize mektup gelemedi. Mektuplar üzerinden yapılan bu köşe bugün boş geçmesin diye, hükümetin bu ‘lütfunu fırsata çevirip’, okurlarımızla söyleşmek istiyorum: Gazetemizin okurları arasında cezaevinde bir akrabası (babası, annesi, amcası, yengesi, dayısı, eniştesi, yeğeni, kuzeni, kardeşleri) olmayan biri var mı, bilemiyorum. “Var” diyen varsa ya inanmam ya da sıranı bekle, “sustukça sıra sana da gelecek” derim! Şaka bir yana, gerçekten de binlerce insanımız içeride bulunuyor ve devleti idare edenler, aramızdan bir adım öne çıkanı içeriye atmak için fırsat arıyor.
İçeriye atılmak, dışarıda bir şeyler yapan insanı bir şeyler yapamaz hale getirmek olduğu gibi, yaptıklarından pişman etmeye yönelik bir saldırıdır. İçeriye atılanların bu yüzden dışarıyla olan ilişkisi koparılmaya çalışılır. Dışarıda olup bitenleri -gerçek haliyle- bilsin istenmez. Bu yüzden, gazetemizin içeriye girişine hep engeller vardı; bir yıldır hepten yasakladılar.
Ancak gazetemiz onlarla ilgili haberleri bir şekilde toplayıp vermeye devam ediyor ve edecek. Ama içeridekiler okuyamıyor. Olsun! Buraya ulaşan her hak ihlali bir şekilde kayda geçiyor ve ihlalin ortadan kaldırılması için mücadelesi veriliyor. O nedenle, biz burada mektup beklerken, okurlarımız da içerideki akrabasının başına gelen ihlalleri en yakınındaki medya kuruluşumuza iletsin.
Bu yüzden, her okurumuz bizim için haber kaynağıdır. Biz sizlerden gelen her bilgiyi haber yapmaya çalışırken, sizler de gazetemizden ya da televizyonlarımızdan duyduğunuz her haberi mümkün olduğunca onlara iletmelisiniz. Bu içerideki akrabanız için yapabileceğiniz en kıymetli destektir. Bunları aslında siz çok iyi biliyorsunuz ama ben yine de bir kez daha hatırlatmak istedim.
Şimdi de, biraz da içeriden haberler vereyim: Ulaşabildiğimiz haberlere göre cezaevlerinde çalışan personelin aşılanması sona erdi. Personelin her gün iletişim halinde olduğu mahpusların da bu yüzden aşılanması düşünülüyor ama bu konuda herhangi bir adım atıldığına dair hiçbir cezaevinden haber gelmedi. Görüşçüler bu konuyu akrabalarına sorsun lütfen!
Cezaevinde bulunanları pandemiden korumak amacıyla adli mahpuslar için geçen yıl bu zamanlar aceleyle çıkarılan ‘af’ kanunu içinde bir düzenleme söz konusuydu; ancak cezaevi koşullarını bilenler olarak bu maddenin fantezi olduğunu düşünmüştük. Yeni düzenlemede, mahpusların görüntülü telefonla görüşebileceği yazılmıştı. Bu konuda yani görüntülü görüşme için Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde özel kabin hazırlıkları varmış. Bakalım nasıl olacak?
Bu arada, e-mail ile haberleşme maddesi geçenlerde bir torba yasa içinde geçirilmek istendi. Tepkiler üzerine bu yöntemden vazgeçildi. Tepkiler, haberleşmenin böylece mahpus aleyhine kullanılmak üzere kolayca depolanacağına karşıydı. Oysa mektuplar, faks mesajları okunuyor. Özellikle soruşturmanın söz konusu olabilecek mektupların fotokopisi alınıyor. Yani depolama zaten vardı. E-mail depolaması daha kolaydı; hepsi o…