Kanadalı Centerra Gold şirketi, Kayseri Develi’de Öksüt Madeni’ni sürekli genişletirken Türkiye’de altın madenciliğinin avantajlarından söz ediyor. Diğer yandan bölge siyanürle zehirlenirken işçilerde bundan nasibini alıyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
1924 ile 2002 arasında 1186 maden ruhsatı verilirken, AKP’nin iktidar olduğu 2008 yılından 2023 yılına kadar 386 bin ruhsat dağıtıldı. 2010 yılı ile 2021 yılına kadar altın, gümüş, bakır vd 4. Grupta 19 bin 701 adet maden faaliyet gösterirken, bu faaliyetler içinde yer alan yabancı 188 şirket bulunurken, bu şirketlere ait maden işletme sayısı ise 593. Bu şirketlerden birisi de Kayseri Develi’de altın madeni işleten Öksüt Madenciliğin sahibi Kanadalı Centerra Gold şirketi. Centerra Gold Türkiye Müdürü Davit Bickford, Develi’deki Öksüt Madeni’nde 35 ton altın rezervi bulunduğunu ve bu yıl Öksüt Madeninde 5,5-6 ton arasında üretim hedeflediklerini açıkladı.
10 sıcak nokta
Davit Bickford, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin madencilik potansiyelinin küresel ölçekte giderek daha fazla dikkate alındığını ifade ederken, Türkiye’den Romanya ve Sırbistan’a uzanan Tetis mineral kuşağının, dünya genelinde keşfedilecek ilk 10 sıcak nokta arasında yer aldığını belirtti. Bickford, Türkiye’nin mevcut yıllık 40 ton altın üretiminin gelecekte 100 tona ulaşabileceğine inandıklarını söyledi. Türkiye’de faaliyet gösteren 20’den fazla altın madeni olduğunu vurgulayan Bickford, son 9 ayda Türkiye’nin altın talebinin 159,3 ton ile son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirtti.
71 işçi zehirlenmişti
Öksüt Madencilik, altın madeninde kapasite artırımına Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıl haziran ayında onay vermişti. Ocak 2020’de tarihinde altın dökümünü gerçekleştiren şirket kapasite artırımıyla faaliyet alanını bin 243 hektarlık alandan bin 463 hektara çıkardı. 2022 yılı şubat ayında madenin altın döküm odası (ADR) bölümünde görev yapan 71 işçi zehirlenmişti. Zehirlenmeyi fark ederek dökümü durduran danışmanının görevine şirket tarafından son verildiği ortaya çıkmıştı. Diğer yandan şirket bu kez 2017 yılında Zonguldak’ta ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2017’de “ÇED gerekli değildir” kararı verdiği altın madeni kapsamında Aşağıdağ Köyü Çanakçı Dere mevkiindeki arama Orman İşletmesi sınırlarındaki ormanlarda yapılmaya başlandı.
Kırgızistan’da siyanür
Şirketin Kırgızistan’ın Çin sınırındaki Issyk Kul bölgesinde yer alan Kumtor Altın Madeni, Orta Asya’nın en büyük açık ocak altın madeni olarak nitelenirken, bölgede çok sayıda siyanür felaketi yaşandı. Siyanür sızıntısının sulara karışması nedeniyle binlerce kişi zehirlenirken, ölümler yaşandı ve yüzlerce insan tedavi görmek zorunda kaldı. Şirket, sızıntıdan sonra yaklaşık beş saat boyunca nehir suyunu içme ve sulama için kullanan Barskoon’da yaşayan 6 bin 500 kişiye haber verme zahmetinde bile bulunma gereği duymamıştı.
Yağmaya yapılan çağrı
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi internet sitesinden yabancı yatırımcılara yönelik olarak, “Türkiye’nin sunduğu fırsatları keşfedin” ile çağrı yaparken, “nitelikli ve uygun maliyetli iş gücünü değerlendirin” duyurusu yabancı şirketleri için Türkiye coğrafyasını yağmaya çağırıyordu. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin “Türkiye’nin madencilik sektöründeki şirketlere sunduğu avantajlar cazip devlet teşvikleri ve oldukça rekabetçi vergileri de içermektedir” sözleri ise yağmanın boyutunu ortaya koyuyordu.
5 milyon metre sondaj
Hazine adına kayıtlı ya da belediyelerin uhdesinde olan her türden arazi, maden ve varlıkların ‘Varlık Fonu’na devredilmesiyle birlikte, maden lisanslarının tamamını elinde toplamış olan Cumhurbaşkanlığı, MTA verileri üzerinden başta İngiltere, ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerinde talep toplama çalışmalarına başlandı. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin yeraltı zenginliklerinin tam olarak ortaya çıkarılması için harekete geçtiklerini, 2015 yılında 330 bin metre sondaj yaptıklarını ve 2017 yılında ise sondaj miktarının 1 milyon metreye çıkarılma talimatı verdiğini belirtmiş ve ardından bu sondajlar katlayarak 5 milyon metreyi aştı.
Devlet payı yüzde 1
Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, Türkiye’de 2023 yılında toplamda 36,5 ton altın üretildi. 2018’de bu rakam 27,1 ton, 2019’da 38 ton, 2020’de 42 ton, 2021’de 39,5 ton seviyesinde gerçekleşmişti. Elde edilen maden miktarı şirketin beyanları esas kabul edilirken uç ürün elde etikleri gerekçesiyle yüzde 1 seviyesinde yani 365 kilo altını devlet hakkı olarak ödemekte. Diğer yandan büyük yıkımlara neden olurlarken, doğal yaşam geri dönülmez biçimde yerle bir edilip zehirlenmekte.
Yabancı şirketler
AKP iktidarı ile birlikte çıkarılan torba yasalarla bu süreçlerde madencilerin ihtiyaçlarına göre toplam 23 kez yasalarda eklemeler ve değişiklikler yapıldı. Türkiye’de altın madenciliği konusunda faaliyette bulunan şirketler arasında Fronteer Eurasia (Cayman Adaları), Ariana (ABD), Odyssey (Kanada), Stratex (ABD), Tüprag Madencilik (Kanada), Eldorado Gold (Kanada), Teck Cominco (Kanada), Galata Madencilik (İngiltere), Doğu Truva Madencilik (Cayman Adaları), Kuzey Truva Madencilik (Cayman Adaları) gibi şirketler bulunuyor.
Yabancıların payı yüzde 50
Bunların bir kısmı altın arama faaliyeti yürütürken kimileri ise İliç’te katliam yapan Anagold şirketinin Çalık Holding’le yaptığı benzer ortaklarla iş yapılıyor. Altın Madencileri Derneği’nin Ocak 2023’te yayınladığı bir rapora göre ise Türkiye’de altın üretiminde yabancı şirketlerin payı yüzde 50 seviyesinde olduğu ifade edilmişti. Altın Madenciliği Derneği verilerine göre, Türkiye’de 19 adet altın madeni bulunuyor. Bu şirketlerden Tüprag, Anagold, Stratex, Öksüt Madencilik ve Anagold Madencilik yabancılara ait şirketler olarak öne çıkıyor.