İmralı Cezaevi’nde tecride dair konuşan ÖHD avukatlarından Necla Mizgîn Argış, son CPT ziyaretine dair kurumun açıklama yapmamasını ‘CPT bu noktada netliğini ve tarafsızlığını yitirdi’ olarak yorumladı
İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ile Hamili Yıldırım’dan tam 20 aydır hiçbir haber alınamıyor.
Abdullah Öcalan’ın son olarak Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) Eylül ayı ziyaretine katılmaması kendisine yönelik endişeleri arttırdı. Öte yandan Avrupa ve Ortadoğu’da yüzlerce avukat görüş başvurusunda bulundu ancak Adalet Bakanlığı henüz bir cevap vermiş değil.
Yaşanan süreci JINNEWS’ten Marta Sömek’e değerlendiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube üyesi avukat Necla Mizgîn Argış kendi yaptıkları başvurulara da değinerek, “775 ÖHD’li ve demokrat avukatların imzasını taşıyan, Sayın Abdullah Öcalan ve İmralı Adası’ndaki diğer tutsaklarla görüşmelerin gerçekleştirilmesine ilişkin bir başvuru yapılmıştı” hatırlatmasında bulundu.
En doğal haklar
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan taraflarına hiçbir şekilde dönüş gerçekleştirilmediğini belirten Argış, “Hem Türkiye’deki hukuki mevzuatlar gereğince mekanizmaları işletmeye çalışıyoruz hem de uluslararası kamuoyunu bilgilendirerek uluslararası anlamda da gündemde olmasını ve oradan da çağrı yaparak bu hak ihlallerinin son bulması istemiyle ısrarla en doğal hak olan müvekkil-vekil görüşmesinin gerçekleştirilmesi için başvurularımızı yerine getiriyoruz” dedi.
Tarafsızlığı kalmadı
Argış , CPT ziyaretine ilişkin ise “Eylül ayında yapılmış ya da yapılmamış bir ziyaret gündemdeyken, üzerinden iki aydan uzun bir zaman geçti. Ancak hiçbir suretle CPT net bir şekilde, ‘Evet, biz görüş gerçekleştirdik cezaevi kurumu ve Sayın Abdullah Öcalan ile diğer tutsaklarla.’ Ya da, ‘Hiçbir suretle böyle bir görüş gerçekleştirilmedi heyetimiz tarafından. Yanlış bir duyum ya da izlenimle bu haberler meydana geldi’ şeklinde bir geri dönüşleri mevcut değil. Sadece duyumlar üzerine biz de gündem yapmaya çalışıyoruz. Bu noktada CPT’nin bu yönlü bir geri dönüşünün olmaması ya da bizim CPT’ye yaptığımız özel başvurulardan, süreci çok ağır işletmesi durumu elbette bizim nazarımızda ve tüm uluslararası kamuoyu tarafından kabul edilebilir değil. Ancak CPT bu noktada netliğini ve tarafsızlığını koruyabilen kurum olmaktan uzun zaman önce çıktığını bu şekilde gösteriyor” dedi.
Başvurular sonuçsuz kalıyor
“CPT bu noktada tarafsızlığını kaybetmekle birlikte kendisine duyulan saygınlığı da yitirmekte. Bu sebeple biz CPT’nin sadece kendi misyonunu yerine getirmesini istiyoruz” diyen Argış, Amed’de babasının yaşamını yitirmesi nedeniyle ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan Veysi Aktaş adına avukatlarının cenaze törenine katılması için yaptığı başvuruya cevap verilmediğini ifade etti. Argış, “Bütün başvurularımız sonuçsuz kalıyor ve özellikle İmralı Adası’nda uygulanmaya çalışılan tecritle bütün cezaevlerine ‘cevap’ mahiyetinde bir unsura dönüşüyor. İmralı Adası’nda bir görüşme gerçekleştirilememe durumu diğer cezaevlerine de sirayet ediyor. Bize şunu söylemek istiyorlar; ‘Biz burada hiçbir şekilde görüşme gerçekleştirmeyeceğiz. Hiçbir hukuki hakkı yerine getirtmeyeceğiz’ ve bu diğer cezaevlerine de size bu şekilde geri dönüş sağlayacak” ifadeleriyle hukuksuzlukların İmralı’dan başlayarak tüm cezaevlerine uygulandığının altını çizerek, “Meslektaşlarımızla da dayanışma içerisinde olmayı bekliyoruz” dedi.
İSTANBUL