ÖHD Ankara Hapishaneler Komisyonu, İç Anadolu Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ve hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Tutuklularla yapılan görüşmelerle hazırlanan rapor kapsamında, yaşanan hak ihlalleri sıralandı.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Hapishaneler Komisyonu, İç Anadolu Bölge cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve devam eden açlık grevlerine ilişkin rapor hazırladı. Rapor, Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna paylaşıldı. ÖHD adına açıklama yapan Şevin Kaya, hazırladıkları raporun özellikle açlık grevindeki tutukluların sorun ve ihtiyaçlarıyla diğer tutuklulara yönelik hak ihlallerinin tespitinden oluştuğunu söyledi.
Tutukluların beyanları üzerinden raporu açıkladıklarını dile getiren Kaya, Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı eylemin 107’nci gününe ulaştığını ve ardından cezaevlerinde 16 Aralık’ta cezaevlerinde başlatılan eyleme de 300’ü aşkın tutuklunun dahil olduğunu hatırlattı.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevini sürdüren tutuklulara dair konuşan Kaya, “26 Aralık 2018 tarihinden bu yana açlık grevinde olan 3 tutuklu kilo kaybı yaşanmış olup, baş ağrısı, halsizlik, mide krampları, sese hassasiyet gibi sağlık problemleriyle karşılaşılmaya başlamıştır. Bu süre zarfında mahpusların sağlık durumlarının ve yaşanabilecek tehlikelerin önceden öngörülebilmesi için kan ve idrar örneği alınması gerekliliğinin Tabip Odası doktorlarınca hatırlatılmasının ardından hastanede herhangi bir tedaviyi kabul etmeyen mahpuslar tarafından bulundukları koğuşlarda kan ve idrar örneği alınması koşuluyla kan ve idrar örneği alınması için idareye dilekçe yazılmış ancak buna ilişkin herhangi bir sonuç alınamamıştır” dedi.
Su kotası ve kirli su
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bir süredir gündemde olmasına rağmen bir türlü çözülemeyen su kotası uygulamasına değinen Kaya şöyle devam etti: “Günlük 30 litre sıcak su, 120 litre soğuk su verilmekte ise de; hapishanenin su tesisatı eski olduğu için borulardan akan suyun paslı ve kirli olduğu çeşitli başvurularda çokça dile getirilmiştir. Bu durum ise mahpusların temiz musluk suyuna erişim hakkını ihlal etmektedir. Musluktan akan su, kahverengi-kızıl renkli, yağlı, beklediğinde dibine kum biriken, kıyafetlerin rengini değiştirecek kadar yüksek oranda renkli akan, yoğun pas kokulu ve kirli olarak tariflenmektedir. Kota uygulaması nedeniyle sınırlı verilen suyun akıtılarak temizlenmesi de mümkün olmamaktadır. Mahpuslar kişisel temizlik, banyo, genel koğuş temizliği ve çamaşır yıkama suyunu bu kirli ve sağlığa zararlı su ile gerçekleştirmek zorunda kalmaktadır. Soruna dair kötü muamele nedeniyle suç duyurusu dâhil, ilgili kamu kurumlarına başvurular yapılmış, hapishane yönetimiyle görüşmeler gerçekleştirilmiş fakat henüz sorun çözülmemiştir. Mahpusların vücutlarında çeşitli hastalıklar meydana gelmiş, özellikle deride kızarıklık, kaşıntı, döküntü, sivilce, ciltte kuruma, idrar yolu enfeksiyonu, göz enfeksiyonu, gözlerinde bulanık görme, kaşınma ve kitle oluşması, saç-kaş-kirpik dökülmesi, kıyafetlerin yıpranması/yırtılması ve koğuşun pas kokması gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşılmıştır.”
Açlık grevindeki tutukluların da kirli sudan kaynaklı sağlık sorunları yaşadıklarını belirten Kaya, eylemdeki kişilerin enfeksiyondan uzak tutulması çok önemliyken bu problemin onların faklı sağlık sorunlarına karşı savunmasız kıldığını aktardı.
Cezaevi idaresinin tutumunu da aktaran Kaya,”Açlık grevindeki mahpuslara greve başladıktan sonra ’10 gün etkinliklerden uzaklaştırma disiplin cezası’ verilmiş, bu cezaya dair yapılan itirazların sonucu beklenmeden disiplin cezası uygulanmaya başlanmıştır. Açlık grevinin ilk günlerinden bu yana açlık grevindeki mahpuslar etkinliklere katılma ve sohbet hakkından faydalanamamaktadır. Ayrıca cezanın kesinleşmesi sonrası 10 gün daha uygulama yapılacağı bilgisine ulaşılmış olup, bu da mükerrer uygulama anlamına gelmektedir. Açlık grevindeki mahpuslar günlük iaşe olarak verilen tuz, şeker, karbonat ve kuşburnu çayı dışında, meyve suyu ve meyve çayları açlık grevleri başladığından bu yana kantinde satılmamaktadır. Açlık grevindeki mahpuslar, kantinden alamadıkları bu ihtiyaçlarını koğuşlarında bulunan diğer mahpusların daha önceden aldıkları sayesinde karşılayabilmektedir” diye belirtti.
Kırırıkkale F Tipi Cezaevi
Kaya, Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde 26 Aralık 2018 tarihinden bu yana açlık grevini sürdüren 6 tutukluda kilo kaybı, baş ağrısı, halsizlik belirtileri görüldüğünü belirtti.
Burada açlık grevine katılan tutukluların kontrollerinin doktor yerine sağlık memuru tarafından yapıldığını ifade eden Kaya, “Muayeneler ise koğuşlarının dışında, koridorda hijyenik olmayan koşullarda yapılıyor. Kantinde gıda maddeleri özellikle açlık grevindeki mahpusların tüketebilecekleri meyve suyu ve meyve çayları ya çok az ya da hiç bulunmamaktadır.Uzun süredir kantinde temizlik malzemesi satılmamaktadır. Açlık grevindeki ve diğer mahpuslar kıyafetlerini dahi el sabunu ile yıkamak zorunda bırakılmışlardır. Yine yapılan görüşmelerde; 12 Şubat 2019 tarihinde sabah saatlerinde mahpusların koğuşlarına baskın yapılarak radyolarının toplatıldığı, arama sırasında koğuşların dağıtıldığı belirtilmiştir. Açlık grevindeki mahpuslara disiplin soruşturması başlatıldığı gibi, sohbet ve etkinliklere katılma hakları da kullandırılmamaktadır. Her bir açlık grevcisi mahpusa ayrı ayrı cezalar verilmiştir. Bir mahpusa 2 kere 45 gün etkinliklerden uzaklaştırma cezası verilmiştir. Ayrıca mektuplar iletilmemektedir. Yine Açlık grevindeki mahpuslara B vitamini kompleksi uzun süre verilmemiş, ancak 20’li günlerden itibaren bir kısmına verilmeye başlanmıştır. İsmet Akın ve Davut Önder açlık grevinin bu aşamasında B vitamini kompleksi verilmediği için kullanamamakta, çok nadiren diğer açlık grevindeki mahpuslardan alarak kullanabilmekte fakat yeterli olmamaktadır” ifadesinde bulundu.
Kayseri 2 nolu T Tipi Cezaevi
Kayseri 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde Özkan Kart, Bülent Öztürk, Mehmet Aydın Söğüt, Mehmet Nuri Tanış, Emrullah Abay’ın 5 Ocak 2019 tarihinden bu yana açlık grevini sürdürdüğünü aktaran Kaya, “Tutuklularda kilo kaybı, halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyonda güçlük belirtileri görülmüştür. Mahpuslara tuz, şeker ve limon hapishane idaresi tarafından verilmektedir. B vitamini kompleksi mahpuslara açlık grevinin 12’nci gününden bu yana verilmektedir. Yine o günden bu yana sağlık memurları tarafından kilo ve tansiyon kontrolleri yapılmaktadır. Açlık grevindeki mahpuslara bugüne kadar hekim kontrolü olmamıştır. Mahpusların hali hazırda kronik rahatsızlıkları bulunmamaktadır. Açlık grevine bağlı sağlık sorunları da henüz başlamamıştır. Açlık grevine başlayanlar hakkında hapishane idaresi tarafından disiplin soruşturması başlatılmış ve faaliyetlerden uzaklaştırma cezası verilmiştir. Koğuşların havalandırmalarının üstü hapishane idaresi tarafından tel örgülerle kaplanmıştır. Mahpusların hava alma ve güneş görme imkânlarının bulunduğu tek alan olan havalandırmanın üstündeki tel örgülerin, kar yağmasından kaynaklı üzerinde karlar buz tutmuş ve mahpuslar tamamen havasız kalmıştır. Tel örgülerin kaldırılmasını talep eden mahpuslardan 56 kişiye 1’er gün hücre cezası verilmiştir. Koğuşlara hapishane idaresi tarafından kamera yerleştirilmiş ve mahpuslar 24 saat idare tarafından gözlem altına alınmış durumdadır.”
Kayseri Kadın Cezavi
Kayseri Kadın Cezaevi’nde de 6 tutuklunun açlık grevine başladığı ve bunlarda kilo kaybı, kalp çarpıntısı, eklem ve kas ağrıları, konsantrasyonda güçlük, baş dönmesi, baş ağrısı, uyuyamama belirtileri görüldüğünü aktaran Kaya, “Mahpuslar, açlık grevinin başından beri B kompleks vitamini kullanmakta olduklarını ve ayrıca kilo ve tansiyonlarının 3-4 günde bir sağlık memurları tarafından ölçüldüğünü ifade etmişlerdir. Açlık grevindeki mahpuslar bugüne kadar hekim kontrolü olmamıştır” ifadelerine yer verdi.
Açlık grevindekilere disiplin cezası
Tokat Cezaevi’nde 5 Ocak 2019 tarihinde Hasan Salık, Mehmet Emin Oğur, Önder Al ve Zeki Temel’in açlık grevine başladığını belirten Kaya, cezaevinde ayrıca 3’er kişilik gruplar halinde 10 günlük süresiz dönüşümlü açlık grevinin de sürdüğünü ifade etti. Kaya şöyle devam etti: “Mahpuslar açlık grevinin ancak 12’nci gününde revire çıkarılarak, kilo ölçümleri günlük olarak sağlık memurları tarafından yapılmaya başlanmış ve o günden itibaren günde ikişer tablet B vitamin kompleksi almaya başlamışlardır. Hapishane idaresine dilekçeler vererek yorgun hissettiklerini belirten mahpuslar; koğuşlarda kilo ve tansiyon ölçümlerinin yapılmasını talep etmişler ise de idare tarafından revire gidilmesi gerektiği, koğuşlara gelinmeyeceği yönünde cevap verilerek talepler reddedilmiştir. Mahpuslar 7-8 kilo kayıpları olduğunu tahmin ettiklerini, tek sefer tansiyon ölçümü yapıldığı için bir şey söyleyemeyeceklerini; ama tansiyon rahatsızlıkları olmadığını belirtmişlerdir. Açlık grevindeki mahpuslara disiplin cezaları verilmiştir.”
Bayburt M Tipi Cezaevi
Kaya, “Bayburt M Tipi Cezaevi’nde 5 Ocak 2019 tarihi itibariyle Delila Roj Ekmen, Fatma Yıldırım ve Sevgi Aka Gündüz süresiz ve dönüşümsüz açlık grevini sürdürmektedir. Açlık grevindeki mahpuslara B1 ve B12 kompleks vitamin verilmemektedir. Temmuz 2016 tarihinden bu yana sosyal etkinlik ve spor faaliyetleri gerçekleştirilmemekte, süreli yayınlar verilmemektedir. Patnos Cezaevi’nden sevk edilen 8 erkek mahpusa bir ay önce Bayburt’a kabulleri sırasında çıplak arama yapılmak istenmiş fakat mahpusların çıplak aramayı kabul etmemesi nedeniyle kötü muamele uygulanmıştır” diye belirtti.
Eskişehir H Tipi Cezaevi
Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde 20 Ocak 2019 tarihinden bu yana Cihan Alkan, Davut Barin, Mustafa Filitoğlu’nun eyleme dahil olduğunu aktaran Kaya yaşananları şöyle sıraladı: “Açlık grevinde olan mahpuslarda kilo kaybı, baş dönmesi ve ishal belirtileri başlamıştır. Günde bir kez sağlık memurları tarafından düzenli olarak kilo ve tansiyon takiplerini yapılmaktadır. Mahpuslarla görüşme sonrası, komisyonumuz avukatları açlık grevinde olan mahpuslara uygulanan tecridin kaldırılması için hapishane idaresiyle görüşmek istemişse de bu talep reddedilmiştir.”
Çankırı E Tipi Cezaevi
Çankırı E Tipi Kapalı Cezaevi’nde de Aziz Baday ve Ersin Sömer’in açlık grevi eylemini sürdürdüğünü belirten Kaya, “Her ikisinde de kilo kaybı yaşanmıştır. Hapishane hekimleri tarafından haftada yalnızca bir kez, revirde açlık grevindekiler muayene edilmekte, sadece kilo ölçümleri yapılmaktadır. Tansiyon ölçümü en son 2 hafta önce yapılmış, karbonat talepleri hapishane kantininde bulunmadığı için karşılanmamıştır. B Kompleks Vitamini hapishane idaresi tarafından verilmiştir fakat kendi inisiyatifleri doğrultusunda günlük sadece 1 tane(250 mg) kullandıklarının belirtilmesi üzerine mahpuslara; günde 2 tane (500 mg) kullanmaları gerektiği iletilmiştir. Açlık grevindeki mahpuslara disiplin soruşturması açılmış, dönüşümlü açlık grevine giren mahpuslara etkinliklerden men cezaları verilmiştir.”
HABER MERKEZİ