İmralı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan için hukuk örgütlerine çağrıda bulunan ÖHD, ‘Türkiye Barolar Birliği ve tüm baroları tekrar göreve bekliyoruz’ çağrısı yaptı
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, İmralı Adası’nda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş üzerindeki tecride ilişkin İstanbul Barosu’na başvuruda bulundu.
Yapılan başvuru sonrası Taksim Beyoğlu’nda bulunan İstanbul Barosu’nda basın açıklaması gerçekleştirildi.
Açıklamayı yapan ÖHD Eşbaşkanı Eda Önal, İmralı Ada Cezaevinde tutulan Abdullah Öcalan, Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan üç yıldır haber alamadıklarını söyledi. Önal, haber almak için başvurdukları bütün yöntemlerin hukuka aykırı bir şekilde engellendiğini söyledi. Önal “Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım; İmralı’ya götürüldükleri Ocak 2015’ten beri her hafta yapılan başvurulara rağmen avukatlarıyla bir kez dahi görüştürülmemiş, Sn. Abdullah Öcalan ise avukatlarıyla görüşme hakkından neredeyse 5 yıldır yararlandırılmamaktadır” dedi.
‘Binlerce siyasi tutsak açlık grevine girdi’
2018’de Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilli Leyla Güven ve siyasi tutsakların Abdullah Öcalan için cezaevinde başlattığı açlık grevini hatırlatan Önal, “Kamuoyunun da hatırlayacağı üzere Sayın Öcalan 27 Temmuz 2011’deki avukat görüşmesinden sonra, avukatlarıyla hiçbir şekilde görüştürülmemiş ve 8 Kasım 2018 tarihinde tutuklu HDP milletvekili Leyla Güven ve binlerce siyasi tutsağın süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladı. İmralı’da uygulanan mutlak tecride bir gedik açılmış ve yaklaşık 8 yıl sonra ilki 2 Mayıs 2019, sonuncusu ise 7 Ağustos 2019 tarihleri olmak üzere, Sayın Öcalan ile beş kez avukat görüşü gerçekleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
‘İmralı’daki hukukun eşi benzeri yok’
İmralı Cezaevi’nde uygulanan hukuk dışılığın dünyada eşi ve benzerinin olmadığını vurgulayan Önal hukukta kara bir deliğin açıldığını kaydetti. Önal ”Ulusal ve uluslararası mevzuat gereği, mahpusun avukatı ile görüşme hakkının bu denli engellenmesinin hukuki bir izahı olmayıp, bu istisna halinin yasal olmadığı herkesçe bilinmektedir. İmralı’nın mevcut hukuk sisteminde bir kara delik olarak kullanıldığı, mutlak tecrit ile kendini gösteren bu hukuk dışılığın dünyada eşi ve benzerinin olmadığı ortadadır” dedi.
‘ÖHD’nin tecrit için çalışmaları’
İmralı adasında uygulanan tecride ilişkin çalışmalarını aktaran Önal devamında şunları kaydetti: “Bizler İmralı’da uygulanan hukuk dışı tecridin, aynı zamanda Türkiye’nin en temel sorunu olan Kürt sorununun da çözümsüzlük anlamına geldiğinin bilincinde olan ÖHD’li avukatlar olarak, bu kara deliğin daha fazla büyümemesi ve topluma daha fazla sirayet etmemesi için bugüne kadar çeşitli girişimlerde bulunduk; 2021 yılı Mayıs ayında tecride karşı kampanya ile içerisinde çeşitli kurum ve farklı barolardan hukukçunun yer aldığı 768 meslektaşımızın imzasıyla basına açıklama yaptık. Bundan kısa bir süre sonra ÇHD, İHD, CİSST, TiHV, TOHAV gibi kurumlarla birlikte tecridin sona erdirilmesi amacıyla Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesine (CPT) ortak bir başvuru yaptık. Eş Genel Başkanlarımız, hem tecridi konuşmak hem de İmralı’da avukat görüşmesi gerçekleştirebilmek için Adalet Bakanlığına başvuruda bulundular. Bizim de üyesi olduğumuz ve Avrupa’nın en büyük üç hukuk örgütü olan ELDH, AED ve Lawyers for Lawyers; 5 Nisan 2022’de avukatlar günü vesilesiyle tecride karşı harekete geçilmesi ve İmralı’ya bir ziyaret gerçekleştirmesi amacıyla CPT’ye başvuru yaparak kamuoyu ile paylaştılar. Son olarak ocak 2024’te 1330 avukat ile Adalet Bakanlığı’na, haksız avukat görüşü engelinin kaldırılması yönünde başvuruda bulunmuştuk. Ancak üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen olumlu hiçbir adım atılmamış ve başvurularımıza herhangi bir cevap verilmemiştir” şeklinde konuştu.
Barolara çağrı
İmralı’daki tutsaklar için adil yargılama talep ettiklerini belirten Önal, bu kapsamda Türkiye’deki barolar başta olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarına ortak mücadele hattını büyütme çağrısında bulundu. Önal sözlerini şöyle sonlandırdı: “Uzun yıllardır hapishanede tutulan ve avukatlarıyla görüştürülmeyen Sayın Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın, avukatları tarafından süreç içerisinde yapılan tüm hukuki girişimlerin sonuçsuz kaldığı, yerel ve uluslararası insan hakları kurumları, hukuk örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının konuya ilişkin girişimlerinden sonuç alınamadığı ve son olarak bin 330 avukat tarafından Adalet Bakanlığı’na yapılan başvuruya da herhangi bir yanıt verilmediği göz önünde bulundurulduğunda, avukatlık görevinin ifasını ve müvekkillerin adil yargılanma haklarını temini amacıyla, Türkiye Barolar Birliği ve tüm baroları tekrar göreve davet ediyoruz.”
İSTANBUL