Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi İzmir Şube Başkanı Selma Altan, OHAL’in kaldırılmasına rağmen baskıların arttığını ve bütün cezaevlerinde yaygınlaştığını belirtti. Altan, ‘İntikam arayışı ile keyfi cezalar veriliyor’ dedi.
Hak ihlalleri ve keyfi uygulamaların süreklileşerek arttığı bir dönemde cezaevlerinde insan onuruna aykırı ihlaller gündemden düşmüyor.İzmir ve çevre cezaevlerinde yaşanan uygulamaları Jinnews’ten Sibel Özalp’a anlatan Zindanlarla Dayanışma Derneğiİzmir Şube başkanı Selma Altan, cezaevi idarelerine çağrıda bulunarak, tutukluların haklarına saygı duyulmasını istedi. Altan, tutukluların insan onuruna yakışan koşullarda yaşamını sürdürmesinin devletin sorumluluğunda olduğunu hatırlatarak, “Ama bugün bakıyoruz ki bütün zindanlarda kalan özellikle siyasi tutuklu ve hükümlülere yönelik hak ihlalleri ve saldırılar bizzat Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla uygulanmaktadır” dedi. Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, 8 Ekim tarihi itibariyle resmi olarak dernekleşti. Dernek Başkanı Selma Altan, başta İzmir Kırıklar F Tipi ve Ödemiş T Tipi cezaevleri olmak üzere tüm cezaevlerinde uygulanan hak ihlallerine dikkat çekerek, Olağanüstü Hal (OHAL) ile artan baskıların her alana yayıldığını vurguladı. OHAL’in resmi olarak kaldırılmasına rağmen baskıların daha da arttığını dile getiren Altan, “OHAL kaldırıldığından bu yana yavaş yavaş yükselen baskılar bugün bütün zindanlarda çeşitlenerek artmaktadır” diye belirtti.
Saldırı Bakanlık kararıyla
Tutukluların yaşamını insan onuruna yakışan koşullarda sürdürmesinin devletin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Altan, “Ama bugün bakıyoruz ki bütün zindanlarda kalan, özellikle siyasi tutuklu ve hükümlülere uygulanan hak ihlalleri ve saldırılar bizzat Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla yaptırılmaktadır. Bunun örneklerinden bir tanesi de Kırıklar F Tipi’nde tutulan hükümlü M. Sait Yıldırım’a uygulanan uygulamalardır. M. Sait Yıldırım’ın cezası ‘ağırlaştırılmış müebbet’ olmadığı halde Bakanlık talimatıyla hücreye konuldu ve 24 saat gözetim altında tecrit uygulanmıştır. Sohbet ve spor yapma hakkı olmadığı gibi görüşçüsüyle de 3 gardiyan eşliğinde bir odada görüştürülmektedir. Kendisine tebliğ edilen bir suç ya da suç unsuru olmamasına rağmen Bakanlık talimatıyla tecrit uygulanmaktadır. Bunu da hiçbir hukuk kuralıyla izah etmek mümkün değildir” diye konuştu.
‘Provokasyon yapılıyor’
Yine Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde, tutukluların kantinden aldıkları radyoların toplatıldığı bilgisini paylaşan Altan, “Hemen hemen bütün zindanlarda gardiyanların ve jandarmanın özellikle siyasi tutsaklara hakaret ederek, aşağılayarak, insan onuruna yakışmayan sözlerle provokasyonu arttırmışlar. Askeri nizam şeklinde tek sıra yürüme dayatılırken, ziyaretçi görüş saatleri 30- 40 dakikaya indirilmiş. Kitap sayısı 5 ile sınırlı tutuluyor” ifadelerini kullandı.
‘İntikam arayışı içindeler’
Ödemiş T Tipi Cezaevi’nde de benzer uygulamaların olduğunu belirten Altan şöyle devam etti: “Ödemiş’te spora ayda bir kez çıkarılıyor. Yine aynı zindanda ilaçlama yapılmadığı için koğuşları böcek istila etmiş durumda. Yine aynı hapishanede birçok gardiyan faşizan duygularla intikam arayışı ile keyfi disiplin cezası uygulamakta. Bu cezalar saymakla bitmiyor. Cezaevi idarelerinin uygulamaları yetmiyormuş gibi Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla birçok ceza özellikle de tecrit başlatılmış durumda.”
‘Hukuki bir dayanağı yok’
Hasta tutsakların durumunun da vahim olduğuna dikkat çeken Altan, “Sevkleri ya yapılmıyor ya da geç yapılıyor. Sevk edilenler kötü şartlarda taşınarak götürülüyorlar. Hatta bazen muayene olmadan getirilebiliyorlar. Doktor kelepçeli muayene istediğinden tutsak reddedince muayene olamıyor. Kırıklar F1 ve F2 cezaevlerinde yaşandığı gibi jandarma tarafından yola çıkılmadan önce arama bahane edilerek engelleniyorlar. Bütün bu uygulamaların hukuki bir dayanağı olmadığı gibi insan onuruna da yakışmıyor” dedi. Altan, Adalet Bakanlığı ve cezaevi idarelerine çağrı yaparak, tutsakların hukuk içinde insan onuruna yakışır bir şekilde tutulması ve haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
İZMİR