Oğlum Mecit Şahinkaya, 19 Ekim 2022 günü itibariyle TMK kapsamındaki hapis cezasını son gününe kadar yatıp bitirdi. Hakkındaki başka bir TMK kapsamında hüküm ya da soruşturma yok. Hapishanede direnmekten verilen basit adli hapis cezalarından hükümlü olmasına rağmen örgütlü suçlardan hükümlülerden istenen şartları dayatıyorlar
Hüseyin Aykol
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan bir okurumun annesi olan Zennure Şahinkaya gazetemize gönderdiği mektupta şöyle diyor: “Oğlum Mecit Şahinkaya, 2009 yılında IMF ve Dünya Bankası protestolarına katıldığı ve FETÖ’nün hakim ve savcılarının komplolarının bir parçası olmayı reddettiği için 11 yıl 9 ay 20 gün hapis cezası aldı. Hapishanede kaldığı süreç boyunca da haksızlıklara boyun eğmediği için Metris’ten Tekirdağ’a, oradan Kandıra’ya gönderildi. En son olarak da ikamet ettiğimiz İstanbul’dan 1700 kilometre uzaktaki Van’a 2016 yılında sürüldü.
Yüzde 78 engelliyim, bir ayağım sakat, diğerinde ise kıkırdak erimiş. Beş dakikadan fazla ayakta duramıyorum. Aynı zamanda kalp, yüksek tansiyon, şeker, kolestrol, kemik erimesi ve sinir sistemin iflas etmiş olduğu için iki kolumu kullanmakta zorlanıyorum. Doktorlar hayati tehlike oluşturacağı nedeniyle uzun yolculukları bana yasakladıkları için 5 yıldır oğlumu göremiyorum. Yatalak hasta olmadığım için oğlumun beni ziyaret etmesine de izin verilmiyor. Yaşadığımız şehre ve çevre illerdeki hapishanelere sevk taleplerini -ücretini ödemeyi teklif ettiğimiz halde- yıllardır reddediyorlar. Oğlum tahliye olursa, kendisini görürüm umuduyla beklerken yeni yeni engeller çıkarıyorlar.
Mesela tam şartları eksiksiz karşılamasına rağmen denetimli serbestlikten tahliye hakkı gasp ediliyor. Oğlum Mecit Şahinkaya, 19 Ekim 2022 günü itibariyle TMK kapsamındaki hapis cezasını son gününe kadar yatıp bitirdi. Hakkındaki başka bir TMK kapsamında hüküm ya da soruşturma yok. Hapishanede direnmekten verilen basit adli hapis cezalarından hükümlü olmasına rağmen örgütlü suçlardan hükümlülerden istenen şartları dayatıyorlar. Buna gerekçe olarak gösterdikleri hapis cezalarının toplanması için yapılan içtimayı gösteriyorlar. Oysa oğlum, o içtima kararından tam üç ay önce bahane ettikleri hapis cezasını son gününe kadar yatıp bitirdi.
Oğlumun bu kararlarla sadece tahliyesi değil, eğitim hakkı da elinden alındı. 2021 YKS’de Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümünü kazandı. Fakat açık cezaevine gönderilme talebi reddedilince okulunu dondurmak zorunda kaldı. Açıköğretimde sosyoloji bölümünü tamamlayıp ALES sınavlarına girip Türkiye’deki tüm üniversitelerde Yüksek Lisans yapacak puanlar aldı. Tahliye edilmediği için eğitim hakkı da engelleniyor. Sizin aracılığınızla başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurumlara sesleniyorum: Adalet herkese bir gün lazım olur; özellikle de bize bunları yaşatanlara.”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta, 8 Haziran 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Seçimler gündemde tutulmaya çalışılsa da, hem dışarıda hem de hapishanelerde sorunlar, saldırılar artarak sürüyor. Halkın umudunu kırmak, direniş dinamiklerini yok etmek için hapishanelerde bulunan devrimci tutsakları teslim almak zorunda olduğunu bilen faşizm, tecridi artıran yeni tip hapishaneler açarak; kitap, yayın, sohbet gibi temel haklarımıza saldırarak devrimci tutsakları yok edeceğini sanıyor. Buna izin vermeyeceğiz. Seçimlerle değil direniş ve mücadele ile faşizmin saldırılarını püskürteceğimizi bir kez daha belirtiyor, sizi de mücadeleye davet ediyoruz. Şimdi yaşadığımız sorunları başlık başlık anlatmak istiyoruz:
- Hücrede en fazla 20 kitap bulundurmaya izin veriliyor. Adımıza posta yoluyla gelen ve elden yatırılan kitaplar idare tarafından aylarca bekletiliyor. Çoğu zaman kitaplarımıza “tutsakların iyileştirilmesine ve kişisel gelişimine uygun olmaması” gibi gerekçelerle el koyma kararı alınıyor ve bize verilmiyor.
- Adalet Bakanlığı’nın 2007 yılında 45/1 nolu genelgesi ile yasal hak haline gelen haftalık 10 saat sohbet hakkı, bugüne kadar tam olarak uygulanmadı. Pandemi boyunca hep yasaklandı. Pandemi sonrasında ise bulunduğumuz hapishanede haftada 4 saat olarak uygulanıyor. Sohbet hakkı büyük bedeller pahasına kazanılan bir haktır. Bu şekilde kısıtlanmasına izin vermeyiz.
- Posta yoluyla gelen her türlü fotokopi engelleniyor. Başka hapishanelerden veya dışarıdan gönderilen fotokopiler içerik incelemesine dahi tabi tutulmadan el konuluyor. Hapishane idaresi bu uygulamayı bakanlığın yayınladığı bir genelgeye dayandırıyor. Oysa uygulamanın kendisi yasaya açıkça aykırıdır.
- Yukarıda sıraladığımız ve daha başka sorunların çözümü için direniyoruz. Sorunların çözülmesini istiyoruz. Yaptığımız eylemler meşrudur. Ancak hapishane idaresi attığımız sloganlara soruşturma açarak direnen tutsaklara ziyaret yasağı vermektedir. Şimdiye kadar slogan atan her tutsağın 100 aya yakın ziyaret yasağı oldu. Bu zulümdür.
- Mayıs ayı açık ziyareti için hapishaneye gelen annelerimiz, kız kardeşlerimiz ve diğer kadın görüşçülerimiz idarenin arama adı altında yaptığı tacizlerle karşılaştı. Kadın görüşçülerimizin mahremiyetlerine, iç çamaşırlarına kadar el uzatan hapishane idaresi bununla yetinmeyip bu ahlaksız aramayı kabul etmeyenleri ziyarete almamakla tehdit etmiştir.”
MEKTUBU GELENLER:
———————————
Abdurrahman Gök – Diyarbakır 1 nolu Yük. Güv. CİK
Barış İnan – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Sedat Yılmaz – Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi
Mecit Şahinkaya – Van Yüksek Güvenlikli CİK