İstanbul baro başkanlığına adaylığını açıklayan Avukat Eren Keskin, baroyu mora boyamak için aday olduklarını söyleyerek “Biz her türlü kimliğin kendisini özgürce ifade edebildiği, kavga etmeyen, kimliklere saygı duyan herkesin yan yana gelebildiği bir baro oluşturmaya çalışacağız” dedi.
20-21 Ekim günlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak genel kurulda başkanlık için şu ana kadar 10 isim adaylığını açıkladı. Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu’nun (ÖDAV) baro seçimlerinde adayı ise avukat Eren Keskin.
Seçimlere ve adaylığına ilişkin konuşan Mezopotamya Ajansı’ndan Yasin Kobulan ve Sadık Topaloğlu’na konuşan Keskin, ÖDAV olarak son derece katılımcı bir şekilde seçim sürecine girmek istediklerini dile getirerek, genç meslektaşlarının teklifiyle bu süreçte adaylığı görev olarak kabul ettiğini söyledi. İnsan hakları hareketi içerisinde daha çok yer aldığını ifade eden Keskin, “Demokrasi, insan hakları, barış alanında büyük ihlallerin yaşandığı böyle bir süreçte dayanışmaya ve birlikte olmaya çok ihtiyacımız var” dedi.
‘Her zaman demokrasiyi savunduk’
Her zaman haklı olduklarını düşündüğünü belirten Keskin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz her zaman insan haklarını, demokrasiyi savunduk. Resmi ideolojinin kalıpları içerisinde düşünen biri değilim, ayrıca bizim listede resmi ideolojiyi benimseyenlerden oluşmuyor. Biz gerçekten dinsel, cinsel tüm kimliklerin kendilerini özgürce ifade edebildiği bir hukuk düzeni istiyoruz. Haklı olduğumuz noktasından yola çıkarsak ben kendi görüşlerimi değiştirmem ama yasaların değişmesi gerekiyor. Haklı olduğuma inandığım için ve tüm bu düşünce ve ifade özgürlüğü alanındaki hak ihlallerini değiştirebilmek için baroya aday oldum.”
‘Baroyu mora boyamak için adayız’
Baro başkanlık seçimleri için adaylığını koyan 10 kişiden 2’sinin kadın olduğunu belirten Keskin, “Bu, kadınların gerek siyasette gerekse sivil toplum mücadelesinde yeteri kadar yer almadığının göstergesidir. Ama bizim listemiz bu duruma da tamamen aykırılık teşkil ediyor. 10 kişilik yönetim kurulundan 7’si kadın. Biz kadın ağırlıklı bir listeyiz. Ve biz baroyu mora boyamak için adayız. Biz kazanırsak, bundan sonra baronun rengi mor olacak. Biz baroyu demokratikleştirmek istiyoruz” diye konuştu.
‘Avukatlık bizim yaşam biçimimizdir’
Keskin, Savunma makamı olarak yargının dışına itilmek istendiğini ve hakim savcıların odalarına ulaşamadıklarını söyledi. “Duruşmalarda istenmiyoruz.” Diyen Keskin, şöyle devam etti: Neredeyse adliyenin kapıları bize kapatılmak isteniyor. Bir dosyayla ilgili savcının odasında girmek için izin istiyoruz. Eğer izin verirse girebiliyoruz. Yargı bu coğrafyada her zaman bağımlıydı ama bugün olduğu kadar hiç bağımlı hale gelmedi. Bunun nedeni de korkunun yargıya egemen olmasıdır. Hakim ve savcılar verdikleri kararlarının yanlış olduğunu bile bilseler farklı karar veremiyorlar. Korkuyorlar çünkü. Adalet korku ile yan yana olamaz. Adalet içinde, özgür savunma içinde biz savunma hakkını asla bırakmayacağız. Avukatlık bizim yaşam biçimimizdir. Biz mesleğimizi çok seviyoruz. Ve biz bir hakim ve savcı kadar hakka sahip olduğumuzu biliyoruz. Bunu da sağlayacağız.”
‘Baroyu Mahmut Esat Bozkurt’tan kurtaracağız’
Keskin, “Neden Eren Keskin?” sorusunu şu yanıtı verdi: “Bir kere biz çifte standartsız yaklaşacağız. Baro bir Ergenekon davasıyla ilgilendiği kadar sosyalist avukatlar, Kürt avukatlar ya da cemaatten yargılanan avukatlarla ilgilenmiyor. Böyle bir şey olamaz. Eğer bir avukat fikri ve siyasi aidiyeti nedeniyle yargılanıyorsa, gözaltına alınıyorsa, tutuklanıyorsa bunda siz ayrım gözetemezsiniz. Biz hiçbir ayrımı gözetmeden, hakları ihlal edilen tüm meslektaşlarımızın yanında olacağız. Bizim bir diğer farkımız şu; Mahmut Esat Bozkurt’tan kurtaracağız baroyu. Türkiye’de hukukun yapıcısı Mahmut Esat Bozkurt’tur ve Mahmut Esat Bozkurt ‘Türk’ten başka hiç kimsenin hiçbir hakkı yoktur’ diyen bir kişidir. Irki temelde bakan bir kişidir. Ve bu baro hala Mahmut Esat Bozkurt adına ödül vermeye devam ediyor. Biz bu ödülü kaldıracağız. Biz her türlü kimliğin kendisini özgürce ifade edebildiği, kavga etmeyen, kimliklere saygı duyan herkesin yan yana gelebildiği bir baro oluşturmaya çalışacağız.”