PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için düzenlenen eylemsellikler dünyanın dört bir yanında devam ediyor. HEDEP Milletvekili Ömer Öcalan, ‘Sayın Öcalan’ın rolünü oynaması için önce tecridin kalkması, devamında özgürlüğüne kavuşması gerek’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 25 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 33 aydır haber alınamıyor.
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununa demokratik çözüm talebi ile dünyanın dört bir yanında düzenlenen çeşitli eylem, etkinlik ve kampanyalar büyüyerek devam ediyor. Bu kapsamda aydın, yazar, akademisyen, kadın örgütleri, uluslararası tanınmış kişilerin içinde yer aldığı Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi 2021’de 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü aynı zamanda ‘Dünya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Günü’ olarak ilan etti.
Bu yıl 10 Aralık Dünya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Günü’nde ‘Küresel Öcalan Kitapları Günü (Global Öcalan Books Day)’ adıyla 160 merkezde okuma günleri düzenlenecek.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yeğeni Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Riha Milletvekili Ömer Öcalan ‘Öcalan’a Özgürlük’ kampanyalarını Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
‘Öcalan dünyada 3’üncü yolu temsil ediyor’
Dünyanın dört bir yanında PKK Lideri Öcalan’a sahiplenmenin farklı bir boyuta ulaştığına dikkati çeken Öcalan, bunun nedeninin Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlükçü paradigmasının evrensel olması olduğunu kaydetti. Dünyada birçok aydın, emekçi ve sivil kişilerin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için çaba içinde olduğunu belirten Öcalan, “Yürüyüşler, konferanslar yapılıyor, imza kampanyaları düzenleniyor. Sayın Öcalan’ın paradigması ulusal değerleri de kendi içinde barındırıyor, ancak sadece ulusal değil, evrenselliği daha fazla. Dünyanın her yerinde, herkes kendini Sayın Öcalan’ın paradigmasında görebilir. Dili, dini, rengi fark etmeksizin herkes içindir. Sayın Öcalan dünyada da 3’üncü yolu temsil ediyor. Küresel olarak iki tane hegamonik güç var; biri doğu bloğunu Rusya temsil ederdi, ancak şuan Çin’de öne çıkıyor. Bir diğer güç ise ABD ve Avrupa’nın başını çektiği kapitalizmi temsil eden güçtür. Bunlara karşı Sayın Öcalan 3’üncü yolu temsil ediyor. Bu yolun adı da Demokratik Modernite’dir. Bunun için dünyada milyonlarca kişi Sayın Öcalan’ın fikirlerini benimsiyor. Elbet Sayın Öcalan Kürt, Kurdistani, Riha’nın Xelfetî ilçesinde dünyaya gelmiş, ancak etkisi dünyanın her yanına olmuştur. Düşünürler, aydınlar Sayın Öcalan’ın fikirlerinden etkileniyor” diye belirtti.
“Sayın Öcalan’ın evrensel bir kimliği var, enternasyonal bir filozof” diyen Ömer Öcalan, “İnisiyatifin 10 Aralık’ı seçmesi tesadüf değildir. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Haftası. Bu günde Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için mücadelenin büyütülmesi bizim için kıymetlidir” ifadelerini kullandı.
‘Talep meşrudur’
Bu kampanyadan önce de birçok kampanya başlatıldığını ve bu kampanyaların enternasyonalist ve ulusal olduğunu söyleyen Öcalan, “Kürtler ne istiyor? Binlerce yıldır bu topraklar üzerinde yaşayan Kürtleri, kendi dilleri, isimleri, statüleri ile yaşamıyor. Kürtler kültürel bir soykırım altındadır. Birçok defa fiziki soykırıma da uğradılar. Son 45 yıldır bir savaş var. Kürt sorununa çözüm için bu mücadele veriliyor. Kampanyanın amacı Kürt sorununun demokratik yollar ile çözülmesini sağlamaktır. Sayın Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılarak özgür bir şekilde çözüme katkı sunmasıdır. Bu istek talep meşrudur” diye konuştu.
Öcalan, Türkiye ve Kurdistan cezaevlerinde siyasi tutsakların başlattığı eylemlere dair ise “Bu eylemleri hem Kürtlere, hem de devlete bir mesaj veriyor. Eğer dışarıda olan bizler rollerini oynamış ve çözüme giden yolda bir şeyler yapmış olsaydık, bugün bu yük tutukluların omuzlarında kalmazdı. Bize bundan sonra düşen, herkesin Sayın Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik yollar ile çözümü için rol ve misyonunu oynamaktır. Çözüm Sayın Öcalan’ın özgürlüğüdür, muhatap Sayın Öcalan’dır. Sayın Öcalan’ın rolünü oynaması için önce tecridin kalkması, devamında özgürlüğüne kavuşması gerek” diye konuştu.
HABER MERKEZİ