PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek ve cezaevlerindeki tecridi yerinde incelemek talebiyle Türkiye’ye gelen İzlanda eski İçişleri ve Adalet Bakanı Ögmundur Jónasson, “Öcalan üzerinde özel hukuk uygulanıyor. Tabi ki kişiye özel bu hukuk, çok katı bir şekilde eleştirilmeli” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Türkiye’nin farklı cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerini yerinde incelemek için Türkiye’ye gelen Uluslararası Barış Heyeti üyeleri Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na mektup göndermişti.
‘Eylemler bireysel olmaktan öte…’
Heyet Üyesi ve İzlanda’da İçişleri ve Adalet Bakanlığı görevlerinde bulunmuş Ögmundur Jónasson, Mezopotamya Ajansı’ndan Selman Güzelyüz’e konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Başta Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven olmak üzere Türkiye cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerinin ciddi olduğunu ve kendilerinin de bu durumun farkında olduklarını aktaran Jónasson, söz konusu eylemlerin bireysel olmaktan öte, toplumsal bir meseleye işaret ettiğinin altını çizdi.
‘AKPM’nin kararı uygulanmalı’
Öcalan ile görüşme talebiyle Adalet Bakanı’na gönderdikleri mektuba henüz cevap alamadıklarını belirten Jónasson, “Yolladığımız mektupta, Abdullah Öcalan üzerinde devam eden aralıksız tecridi sorduk. Öcalan üzerinde devam eden tecridin kaldırılmasının barışın sağlanmasının mutlak ön koşulu olduğunu söyledik” dedi. Jónasson, ayrıca Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) geçtiğimiz günlerde Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması yönünde verdiği kararı da hatırlatarak, “AKPM’nin kararına dikkat çekmek istiyorum. AKPM’nin kararı uygulanmalıdır. Bizler de heyet olarak Öcalan ile görüşmek istiyoruz. Çünkü barışın sağlanması, açlık grevinde olanların taleplerinin karşılanmasının ön koşulunun Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasından geçtiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İnsan haklarına aykırı bir tutum’
“Öcalan üzerinde özel hukuk uygulanıyor. Tabi ki kişiye özel bu hukuk, çok katı bir şekilde eleştirilmeli” diyen Jónasson, bu durumun uluslararası sözleşmelerde geçen temel insan haklarına aykırı bir tutum olduğunu kaydetti. Tecridin eleştirilmesi gerektiğini dile getiren Jónasson, “Abdullah Öcalan bence barış içinde yaşamak isteyenler için bir tehlike oluşturmuyor” dedi.
‘Görüşme izninin verilmesini talep edeceğiz’
Jónasson, sözlerini şöyle sürdürdü: “Abdullah Öcalan’ın olası bir barış sürecinde rol oynama rolünü engelleyen anahtar, Türk hükümetinin elindedir. Ben çözüm sürecinde de Türkiye’ye geldim, 2017 yılında da gelmiştim. Daha önce Türkiye’ye gelişim ile şimdiki gelişimi karşılaştırdığımda tamamıyla farklı, birbiriyle çelişen bir süreç.” Adalet Bakanı’nın kendilerini kabul etmesi halinde başta Öcalan üzerindeki tecrit ile cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinin kendilerini kaygılandırdığını söyleyeceklerini belirten Jónasson, şöyle devam etti: “Öcalan’ın önünün açılmasını talep edeceğiz. Abdullah Öcalan’ı uzun süredir kimsenin ziyaret etmediğini, kimsenin kendisiyle görüşmediğinin farkındayız. Bir tutsak olarak tutulduğu İmralı Adası’nda kendisiyle görüşmek için heyetimize izin verilmesini talep ediyoruz. Adalet Bakanı’nın da bu konuda bizlere yardımcı olmasını isteyeceğiz.”