Nelson Mandela’nın avukatı Kisten Govender, gazetemiz Yeni Yaşam’a konuştu: Öcalan ve Mandela ortak vizyona sahip
Rohat Emekçi
Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) İstanbul’da düzenlediği “Tecrit siyasetine karşı barış ve özgürlük mücadelesi” konulu panelin birinci oturumundaki “Mandela ve Güney Afrika Deneyimi” bölümünde bir sunum yapan Nelson Mandela’nın avukatlarından Kisten Govender, Yeni Yaşam’ın sorularını yanıtladı. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit, hükümetlerin tecrit siyasetleri ve halkların adalet arayışlarına ilişkin soruları cevaplayan Govender, tecrit siyasetine karşı mücadelenin, adalet ve özgürlük mücadelesinin kendisi olduğunu vurguladı.
Hepimizin mücadelesi
Kisten Govender, siyasi iktidarların karşı propaganda yapabilmek için insanları terörist olarak gösterdiklerini ve hükümetlerin adaletsiz politikalarıyla her yerde “terörizmi” doğuracak hale geldiklerini ifade etti.
Tecrit siyasetine karşı barış ve özgürlük mücadelesinin aynı zamanda muhafazakâr sağcı hükümetlerin insanları cezalandırma biçimine karşı bir mücadele olduğunu söyleyen Govender, “Kürt halkının mücadelesi dünyada adalet için mücadele eden tüm insanların mücadelesidir. Dolayısıyla bunu sürdürmek zorundayız. Afrika’da adalet için mücadele eden birisi varsa, bu mücadelenin Kürdistan’daki mücadeleden farklı olmadığını bilmelidir. Dolayısıyla bu halkları daha fazla birbirine bağlamak için daha fazla yol bulmalıyız. Umuyorum ki insanlar kendi gruplarını oluşturacak, mücadeleyi geliştireceklerdir. Güçlü olmak zorundayız, belki öleceğiz ama hakikatin ruhu asla ölmez, bunun için hala umut etmeli ve yaşamalıyız.”
Biri Erdoğan’a söylemeli
Liderlerin Türkiye hükümetine, Erdoğan’a Filistin konusunda baskı yaptıklarını dile getiren Govender, “Erdoğan Filistin hakkında çok şey söylüyor. Herkes bunu duymaktan mutlu ama birilerinin ona (Erdoğan’a) aynı şeylerin Kürdistan ve Türkiye halkı için de yapılması gerektiğini söylemesi gerekir” dedi.
2000 yılından sonra dünyanın değiştiğini, hükümetlerin bu değişimlere çok fazla yoğunlaşması gerektiğini belirten Govender, “hükümetlerin özgürlük için eline silah alan herkesi terörist ilan ettiğini, adalet arayışlarına destek veren herkesi ‘terörist’ olarak nitelendirdiğini” söyledi. Govender sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu da gerçeğin ortaya çıkmasının ve özgürlük mücadelesinin ilerlemesinin önüne engeller çıkarıyor. Amerika Birleşik Devletleri ne yazık ki terörün en büyük sorun olduğu Batılı ülke olmuştur. Dünya teröre karşı, terör duvarına yapışıp bunu örtük bir politika haline getirmiştir.”
‘Öcalan’a bir yol açılmalı’
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin de düşüncelerini açıklayan Govender, Abdullah Öcalan için bir yol açılması gerektiğini söyledi. Govender şunları söyledi: “Bir yol bulmak gerekiyor. Örneğin Nelson Mandela’nın 1946’da Afrika Ulusal Kongresi’ne (ANC) girmesi gibi… Mandela tüm gençleri ve genç liderleri bir araya getirdi ve bir organizasyon oluşturdu; bir şeyler yapmayı başardılar. Bazı başarısızlıklara -Robin Adası’nda hapsedilme, cezalandırılma ve ölüm tehditlerine rağmen ayaklandılar. Mücadelenin ruhu asla ölmedi. Genç insanlar için ilham kaynağı, mücadele ışığı oldular. Fedai olmak zorundaydılar. Mücadele geleneği Abdullah Öcalan ve arkadaşları gibi insanların fedakârlığı ile sürüyor, yaşamını yitirenlerin, hapishanelerde hala direnenlerin fedakârlıklarıyla devam ediyor. Cesurca protesto gösterileri yapan, güçlü birer sembol olan annelerin mücadelesi anlaşılmalı, buna değer verilmeli. Özellikle kadınların öncülüğünde gelişen mücadele çok önemli, çok değerli…”
Mandela ve Öcalan’ın ortaklığı
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Nelson Mandela’nın mücadele süreçlerinin benzerliklerine dikkat çeken Govender, “Öcalan ve Mandela’nın kim olursa olsun herkesin eşitlik ve özgürlüğe kavuşması için birleşik bir ulus konusunda aynı vizyona sahip olduklarını” ifade etti. Govender sözlerini şöyle noktaladı: “Daha iyi bir ekonomik sistem için ne yapılabilir? Kadınların özgürlüğü için… Herkesi kapsayan ortak bir ulus inşası nasıl olmalı? Bunlar Öcalan ve Mandela’nın ortak vizyonudur. Eğer bir araya gelebilmiş olabilselerdi Güney Afrika ve Kürdistan halkları için daha çok şey yapabilirlerdi. Nelson Mandela Güney Afrika halkı için daha çok şey yapabilirdi. Abdullah Öcalan Kürt halkı için daha çok şey yapabilir, önünün açılması gerekiyor.”