ABD’nin İranlı Komutan Kasım Süleymani’yi vurması bölgede savaşın yeni bir boyutu olarak yorumlanırken, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yıllar önce yaptığı 3. Dünya Savaşı belirlemesi yeniden gündemleşti. Birçok öngörüsü doğrulanan Öcalan, bundan on yıl önce yazdığı savunmalarının son cildinde (5. Cilt) Ortadoğu’da 3. Dünya Savaşı’nın çoktan başladığını söylerken, bunu hegemonya savaşı olarak niteliyordu. Öcalan’a göre mevcut savaşta bazen diplomasi, bazen de şiddet yoğunlaşacaktır. Gündeme şiddetli ve kontrollü ekonomik krizlerle müdahale edilecektir. Savaş komple olarak birçok alanda cereyan edecektir. Ve bu savaşın asıl hedeflerinden biri de İran’ın etkisizleştirilmesidir.
2008’de söyledi
Öcalan, 2008 yılında Suriye’ye operasyon yapılacağını söylerken, Ankara’ya da sıra geleceği belirlemesi yapmıştı. Öcalan, “Yakında Suriye’ye de bir operasyon yapacaklar, birkaç ay sonra mı birkaç yıl sonra mı bilemiyorum. Türkiye’ye de gelecek, Türkiye’yi de halledecekler. Demokratı da iktidara gelse bunu yapacak. Cumhuriyetçisi de demokratı da fark etmez, ikisi de aynı şeyi yapar (Dış devletleri kastederek)” dediğinde yıl 2008 idi…
İdeolojik hegemonya
Öcalan, 3. Dünya Savası koşullarında artık göstermelik kurum, kuruluş, yapı ve toplantıların işe yaramadığını söylüyor. Öcalan, savaşın bir maske olduğuna da dikkat çekiyor. Esas meselenin “ideolojik hegemonya” olduğunu söylüyor: “İdeolojik hegemonya olmadan sadece siyasi ve askeri baskıyla moderniteyi sürdürmek olanaklı değildir. Dincilik yoluyla kapitalizm öncesi toplum vicdanını kontrol etmeye çalışırken, milliyetçilik yoluyla ulus-devlet vatandaşlığını, kapitalizmin etrafında gelişen sınıfsallıkları kontrol edip denetim altında tutar.”
ABD
Öcalan’a göre ABD, sistemin hegemonik gücüdür. 2. Dünya Savaşı sonrası İngiltere’den devraldığı merkezi temel güç olma özelliğini, bugün yine onunla beraber sürdürüyor. Öcalan’a göre ABD hegemonik savunmaya ağırlık verecektir. Mevziî saldırılar dışında topyekûn bir saldırıyı sürdürme yeteneğinde değildir. Öcalan, Avrupa’nın ABD’nin stratejik müttefikliğini sürdürmek zorunda olduğuna da vurgu yapıyor.
RUSYA
Öcalan’a göre Rusya demokratik modernite çözümünden yana bir ülke değil. Çoğunlukla kapitalist modernitenin hizmetinde önemli roller oynadı. Öcalan’a göre Rusya karşı bir blok olarak birden çok hamle yapmak zorunda! Hem ABD-İngiltere’ye karşı hem de Ortadoğu’daki ulus-devlet politikalarına karşı. Çünkü pazar arayışı sürüyor ve sahip olduğu güç ile de içeriden fethetme politikaları tarihsel olarak devam ediyor.
İRAN
Öcalan’a göre İran kendi hegemonyasını dayatan bir ülke ve tasfiyesi kolay olmayacak. Türkiye Cumhuriyeti ve Arap ulus-devletleri İsrail’i mümkün kılan ulus-devlet sisteminin meşruiyetini kabul etmiş oldukları halde, İran İslâm Devrimi çizilen statüyü olduğu gibi kabul etmemiş, karşı hegemonyayı oluşturma çabasına girişmiştir. Öcalan çözüm olarak iki kapitalist ve hegemon bloka karşı üçüncü yolu öneriyor.
Çözüm Üçüncü Yol
Öcalan’a göre ABD’nin başını çektiği kapitalist modernite ile Rusya’nın başını çektiği kapitalist modernite güçlerine karşı halkların çıkış yolu Üçüncü Yol olan demokratik modernitedir.